1

1.6K 97 76
                                    

Evraklar ile ilgilenirken koruma "bay min" dediğinde kafamı salladım "söyle" dediğimde koruma "yüklü miktarda borç alan bir müşterimiz zamanı geldiği halde ödemedi" dediğinde kafamı kaldırdım "yani, ne yapacağını bilmiyormusun" dediğimde adam "babanız bu iş ile sizin ilgilenmenizi istiyor ve borçlu bay jung'un evine gitmeniz için konumu gönderdi" dediğinde sinir ile baktım.

Kalkarak "yürü" dediğimde ilerledi, arabaya geçtim,  eve geldiğimizde etrafa baktım, durumu gayet iyi neden borcunu ödemedi amk salağı.

Kapıyı çaldım, açıldı yaşlı adam "y-yoongi" dediğinde kaşlarımı çattım "içeri geç" dediğimde içeri girdik, beni  nereden tanıyordu bu?

Boşvererek  ilerledim.

Oturduk, geri yaslandım "parayı neden ödemedin?" dediğimde yutkunarak "o kadar param yok" dediğinde güldüm "madem yok neden yüklü miktarda para aldın" diyerek kalktım.

Adam kafasını eydiğinde duvardaki fotoğraflara baktım, sadece kendisi ve genç bir çocuk vardı, çocuk çok güzeldi, kızıl saçlı, kalp dudaklı ve gülüşü eşsizdi.

Fotoğrafı aldım "bu kim?" dediğimde adam yutkunarak "oğlum" dediğinde kafamı salladım, bu çocuk benim olmalıydı.

Adama baktım "artık benim" dediğimde adam şaşkınca "a-ama" dediğinde güldüm "ya iki saat içinde parayı öde yada bu çocuğu bana getir, ha ikisinide yapmam diyorsan ikinizde artık ölüsünüz" diyerek evden çıktım "2 saatin var" diyerek arabaya geçtim.

Eve geldim, babam salonda oturuyordu, beni beklediğini biliyordum, karşısına oturdum  babam "yoongi evlenme vaktin gelmedimi oğlum" dediğinde kaşlarımı çattım "hayır" dediğimde güldü"28 yaşındasın, işlerin başına seni geçirmeyi düşünüyorum ama bir eşe  sahip olmalısın " dediğinde yutkundum.

"Baba" dediğimde güldü "bak yoongi, İtalyan mafyaları neden kendilerine aile der?" dediğinde kafamı eğdim "aile önemlidir ve bir birimizi yarı yolda bırakmayız" dediğimde kafasını salladı "seni dengelemek için bir eşe ihtiyacın var" dediğinde kafamı salladım "bir adayım var" dediğimde heyecan ile "kim o söyle" dediğinde kafamı eğdim.

"Borçlumuzun oğlu" dediğimde güldü "yoongi, bay jung'un oğlu hoseok mu, mükemmel bir seçim" dediğinde kaşlarımı çattım "sen nereden biliyorsun" dediğimde kafasını salladı "ben her şeyi bilirim" dediğinde kafamı salladım "doğru" dediğimde kalktı "o zaman gelinimiz ile tanışmak istiyorum, en kısa zaman da" dediğinde kafamı salladığım da gitti.

Koruma "efendim bay jung sizin ile konuşmak istiyor" dediğinde telefonu aldım "söyle" dediğimde titreyen sesi ile "oğlum ile konuştum, tamam dedi" dediğinde güldüm "güzel, yarın almaya gelecekler, kahvaltıda bize eşlik edecek" dediğimde onayladı.

Telefonu kapatarak kenarı attım "bir evliliğim kalmıştı zaten" diyerek odama gittim.

Duş alarak giyindim, aşşağı inerek yemeğe katıldım.

/

Bismillahirrahmanirrahim

sope : italyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin