5

720 63 9
                                    

Oda da oturmuştuk, ben kitap okurken o dosyaları inceleyip not alıyordu, kulağında bir kalem, elinde bir kalem vardı ve sürekli saçı ile oynuyordu, sağ bacağını titretiyor ve not alırken kaşlarını kaldırıyordu.

Elindeki kalemi kenarı bırakıp dosyayı alarak kalktı, bunu dosyayı baştan okuduğunda yapıyordu ve bu 4. kalkışıydı.

Bir yeri çizmek için kalem alması gerekiyordu, dosyaya bakarken ceplerine dokundu, gülerek kalktım, arkasına geçerek kulağındaki kalemi alıp eline verdim, alarak satır altını çizdi, beline sarıldım "yorulmadın mı?" dediğimde beni yeni idrak etmiş gibi kollarımın arasından çıktı "bana yaklaşma" diyerek masaya oturdu.

Göz devirdim "geç oldu" dediğimde bana bakmadan "ne yapayım" dediğinde anlımı ovdum "yatak odamızdasın ve ben uyuyacağım" dediğimde göz devirdi "uyu ben ne yapayım" dediğinde karşısına geçtim "çalışma odasına gidebilirsin" dediğimde kalktı, eşyaları topladı ve odadan çıktı.

Cidden fazla işkolik ti , yatağıma geçerek uzandım, ışıkları kapattım ve uyumaya başladım.

Susadığım da kalktım, çalışma odasının ışığı hala açıktı, kafamı sallayarak mutfağa gidip su içtim, geri yukarı çıktım, çalışma odasına girdiğimde masanın üstü evraklar ile doluydu, tahtanın üstü yazılar ve fotoğraflar ile doluydu.

Bana baktı ve işine geri döndü, tahtaya yaklaştım, bunlar bizim fotoğraf larımızdı, namjoon, ben, jungkook, babam ve kuzenlerim, benim gizlice çekilmiş fotoğrafım vardı, altında öldürttüğüm kişilerin ismi, yaptığım illegal işler ve daha fazlası vardı.

Hoseok'a döndüğümde yanıma geldi, beni kenarı itti, ismimin altına şantaj, namjoon'un isminin altına kundakçılık yazdı, kafamı salladım "uyusan mı artık" dediğimde göz devirdi "çalışıyorum" dediğinde kafamı salladım "şuan herşeyine el koyabilirim" dediğimde güldü, dosyayı uzattı "elbette, al" dediğinde kafamı salladım "hoseok ciddiyim, uyu" dediğimde kafasını salladı "1 saat sonra işe gidicem, git uyu sen" dediğinde göz devirdim "ne halt yersen ye" diyerek odama gittim ve uyumaya başladım.

İnatçı keçinin tekiydi resmen.

Babam kahvaltıda hoseok'u görmediğinde "yoongi, hoseok nerede?" dediğinde kafamı salladım "işe gitti, bizimle yemek onu rahatsız ediyormuş" dediğimde jungkook "ondan korkuyorum, elinde olsa bizi gözleri ile öldürebilir" dediğinde güldük, kahvemi içtim "bence çalışma odasını görmelisiniz" dediğimde anne ve babam hariç hepsi kalktı.

Yukarı çıktıklarında annem "hiç büyümemişler" dediğinde kafamı salladım, jin "bu adam bizi mahfedicek" dediğinde güldük.

/

sope : italyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin