3

965 72 36
                                    

Babam "gelinim ne zaman gelicek" dediğinde annem "sakin ol jaeho, arabayı gönderdi ya" dediğinde kafamı salladım, babam "yoongi ilk defa birini bizim ile tanıştırıcak hannie heyecanlıyım" dediğinde jungkook "baba keşke bizde de heyecanlı olsaydın" dediğinde jimin "aşkım, bizde de heyecanlıydı babamız, öyle değil mi baba" dediğinde babam "jimin haklı jungkook, sizde de heyecanlıydım" dediğinde namjoon "biz de" dediğinde jin'in elini tuttu.

Jin elini çekti "yanındaki ile daha mutlu olduk namjoon, merak etme" dediğinde namjoon kafasını eğdi, namjoon jin'ile mutluluk ve heyecan ile evlenmişti ama babam iş için taehyung ile namjoon'u evlendirmişti, namjoon istemesede kabul etmişti, babam hala neden namjoon'u ısrarla evlendirdiğini anlatmamıştı.

Taehyung "sanki isteyerek evlendim, sevdiğim adamdan kopardınız beni, şimdi gelip kocanı çalmışım gibi konuşma jin" dediğinde namjoon "lütfen tartışmayın" dediğinde jin ve taehyung "sus namjoon" dediğinde biz gülerken namjoon geri çekildi.

Annem "güzel bir kahvaltı yapalım, tartışmayı bitirin lütfen" dediğinde önümüze döndük, kapı çaldığında annem "ah geldi" dediğinde kafamı salladım.

İçeri kızıl saçlı, siyah spor giyinimli ve siyah bot giymiş biri girdi, çok güzel di ve fotoğraf da gördüğüm çocuk du, bize soğuk ve keskin gözler ile baktı.

Babam kalkarak "hoseok hoşgeldin" dediğinde hoseok soğuk sesi ile "hoş gelmedim" dediğinde babam " lütfen kahvaltıda bize katıl" dediğinde  kalkarak sandelyesini çektim.

Oturduğunda yerime geçtim, annem "artık ailemizin yeni üyesisin hoseok, lütfen bize karşı rahat ol" dediğinde hoseok güldü "madam, istesemde 'size' karşı rahat olamam ve olmam" dediğinde boğazımı temizledim "huzurumuzu kaçırma, sonra konuşucaz" dediğimde bana döndü "ah asıl konuşmak istediğim kişi sensin zaten, iyi olur" dediğinde kafamı salladım.

Dişli birine benziyordu, sevmiştim.

Yemekten sonra yukarı çıktık, çalışma odasına geldiğimizde ona baktım "konuşmak istediğin ne" dediğimde güldü "hapse girmen" dediğinde kaşlarımı çattım "anlamadım" dediğimde güldü "anlamayacak bir şey yok, başta sen olmak üzere hepinizi hapse tıkıcam" dediğinde kafamı salladım.

Gülerek "fazla iddilasın" dediğimde o da güldü "fazla aptalsın" dediğinde kafamı salladım "hayaller kurmayı bırak" dediğimde kollarını bağladı "dosyan'ı ben aldım, aile içine casus sokmak gibi oldu ama yapacak birşey yok" dediğinde sinirlenmiştim.

Çenesini tuttum "bana bak seni öldürmem saniyemi almaz" dediğimde bileğimi tutarak çekti "karşında polis duruyor Min, ayağını denk al" diyerek elimi itti, gülerek "senin ile işimiz var hoseok" dediğimde güldü.

/

sope : italyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin