sope : italya

4

Hoseok resmiyette evli olmamızı istemediği için 'şimdilik' aile içi sadece yüzük taktık.

O kadar isteksiz ve kendisine hakaret edilmiş gibi etrafa ve insanlara bakıyordu ki , herşeye gülerek ve sakince yaklaşan annemin bile enerjisini sömürmüştü.

Jin "hoseok bizi sevmedin mi" dediğinde hoseok göz devirdi, jimin "ama biz iyi insanlarız hoseok" dediğinde hoseok güldü "insanları öldürmek iyilik mi sayılıyor yoksa işkence etmek peki ayaklarından tavana asımak ve boynunu kırmak, ovv o kadar iyisiniz ki çok çabuk ısındım size" diyerek gülümsedi.

Jimin söylediği kelimelerden pişman olmuş gibi kafasını eğdiğinde taehyung "ne iş yapıyordun sen" dediğinde hoseok "polis şefi ve emin olun beni içinize aldığınız için pişman olmanız için herşeyi yapıcam" dediğinde namjoon " eve polismi getirdin yoongi " dediğinde jungkook "hemde bize düşman" diyerek hoseok'a baktı.

Hoseok kalkarak "dosyanız bende ve bu 'evlilik'olayı ekmeğime yağ sürdü" diyerek odadan çıktığında jimin "yoongi çok kararlı ve tuttuğunu koparan birine benziyor" dediğinde kafamı salladım "biliyorum, o yüzden dikkatli olmalıyız, gözümüzün yaşına bakacağını sanmıyorum" dediğimde hoseok bağırarak "bu mutfak nerede, labirent gibi ev" dediğinde güldüm "baksam iyi olur" diyerek odadan çıktım.

Merdivenlerden inen hoseok'un yanına gittim "ne ses çıkartıyorsun yine" dediğimde göz devirdi "bu ev labirent gibi, mutfak nerede" dediğinde kafamı salladım "aşşağıda" dediğimde inanamaz gibi baktı "ciddimisin ya, yardım için teşekkür ederim, aptalmısın sen bende biliyorum aşşağıda, 10 tane o'da var hangisi mutfak, yetmezmiş gibi her kapı da kapalı, devlet sırrımı konuşuyonuz da her kapı kapalı" dediğinde anlımı ovdu "cidden çok konuşuyorsun" diyerek ilerledim.

Sonunda mutfağın önüne geldik, kapıyı açtığımızda yemek kokuları cam açık olsa bile duruyordu, hoseok yüzünü ekşitti "tanrım hava almıyor burası" dediğinde göz devirdim "neden kapı kapalı anladın mı" dediğimde kafasını salladı "bir tane daha pencere yaptırın bari, hizmetliler ölmesin" diyerek bir bardak su alıp çıktı.

Ellerine baktığımda yüzüğü yoktu, kaşlarımı çattım "yüzüğün nerede" dediğimde omuz silkti "cebimde, neden" diyerek suyundan bir yudum aldı, göz devirdim "tak o yüzüğü, parmağından çıkmayacak" dediğimde güldü "hadi ya öylemi, hiç zannetmiyorum" diyerek ilerledi.

Durdu "odam nerede" dediğinde kafamı salladım "odamız, yukarıda 8. Oda" dediğimde bana baktı "odamız mı, asla senin ile aynı odada kalmam-" diyerek durdu, sonra gülerek "ov güzel" diyerek yukarı çıktığında anlımı ovdum "cidden sinir bozucu bir faresin"  diyerek arkasından çıktım.

Eşyalarını yerleştirdi, akşam yemeği için aşşağı indik, kolunu tuttum "yüzüğü tak" dediğimde sinir ile kolunu çekti "bana dokunma" diyerek cebindeki yüzüğü çıkartarak taktı, yerimize oturduk.

Ailem onun yanında konuşmaya korkuyordu resmen, babam "eve alıştın mı hoseok" dediğinde hoseok "ilk günüm bay Min zaman tanıyın" dediğinde babam "baba diyebilirsin hoseok" dediğinde hoseok kafasını salladı "sanmıyorum bay Min" dediğinde babam yüzündeki gülüşünü düşürmeden "zaman'ın gelmesini bekleyeceğim" dediğinde hoseok suyunu içti.

Telefonu çaldığında kalktı "izninizle" diyerek açtı "efendim ryujin" diyerek odadan çıktı, taehyung "çekeceğiniz var" dediğinde jungkook "taehyung haklı, ailemizin içinde bir ajan var ve bizi çökertmeye çalışacak gibi duruyor, baba impartarorluğun, emek verdiğin her şey ya giderse" dediğinde kafamı salladım "öyle bir şey olmayacak, izin vermiycem" dediğimde babam "sevgi kazanacak" dediğinde ona baktık.

Annem gülerek "ahh  jaeho yine birşeyleri düşünerek yaptın değil mi" dediğinde babam ennemin elini turarak okşadı "elbette" dediğinde hoseok içeri girdi "dosyaları bir saat sonra alırım, masama bırak" diyerek telefonu kapattı.

Yerine oturdu, sessizce yemeğimizi yedik, bir saat sonra hoseok gitti ve elinde dosyalar ile geri döndü.

/