Bir. İki. Üç. Dört.
Nefes al. Nefes ver
Sakinleş.
Telaşla gözlerimi yaptığım şeyden çekip etrafıma baktım, gören her hangi birisi var mı diye. Kimse yoktu. Nerede olduğumu iyice kafama kazırmış gibi baktım etrafıma.
Bir ara sokaktaydım. Sessiz, tekin, aklı başında kimsenin olmadığı, yalnızca ayyaşların içip içip, uyuşturucu sattığı ve kimseyi barındırmadıkları bir sokak.
"Acele et!"dedi birisi. Sesin geldiği yöne bakışlarımı çevirdiğimde karanlıkla karşılaştım. Kaşlarım istemsizce yavaş yavaş çattığım da, orada sırtını duvara yaslamış ve beni izleyen adamı görmeye çalıştım. Oturduğu yere ışık değmediği için yüzüne gölge düşmüştü, buda onu görmemi engelliyordu.
Yavaş ve sakin bir sesle "Kimsin" dedim. Sesim fazlasından sert çıkmıştı ve bu onun olduğu yerde hareketlenmesini sağlamıştı.
Ayağı kalkıp yavaşça bana doğru gelmeye başladı. Ellerim hızla belime gitti ve seri bir hareketle silahımı çıkarttı. Ona doğru silahı doğrulttuğum da gülen sesini duydu. Hayır korkmamıştım. Bu gibi durumlarda karşımdaki kişi korkmalıydı.
Yüzüne ışık gelene kadar yürümeye devam etti. Yüzünü gördüğümde hala sert ve tepkisiz bir şekilde ona bakıyordum. Normalde onu gördüğüm an öldürmem gerekiyordu. Bu bir kuraldı. Ama bu benim için geçerli değildi.
Yüzüne daha da dikkatli baktığımda kaşlarım çatıldı. Yüzü bir yerlerden tanıdık geliyordu ama yüz hatları belli olmadığı için tam olarak çıkaramıyordum.
Neden öldürmem gerektiğine gelirsek. Daha demin uzun zamandır peşinde olduğumuz bir adamı yakalamış ve öldürmüştüm. Sanıyorum ki o da bunu görmüştü.
O adam bunu hak etmişti. Yaptığı şeylere azdı bile. Hiç bir zaman bu ve bunun gibiler'i öldürdüğümüz için pişman değildik.
Karşımdaki adam sırıtarak olduğu yerde durmaya devam etti. "O kadar canice öldürdün ki izlerken ağzım açık kaldı." dedi ve bana bir adım daha attı. Kaşlarımı kaldırarak tehditkar bir sesle. "Eğer tek bir adım dahi atarsan, hayatında en pişman olduğun anı yaşatırım sana" dedim soğuk ve bir o kadar pürüzlü bir sesle. Kafasını iki yana sallarken silahımı indirdim. "Hayatımda sadece bir kez pişman oldum. Senin yaşatacağın pişmanlık ondan daha beter olamaz" dedi ve arkasını döndü. "Ayrıca silahın içi boş olmalı. Bütün mermiyi boşalttın"dedi. Yürümeye başladığında sözlerim onu durdurmuştu. "Silahın içinde 8 mermi vardı. Ben 7 tanesini sıktım 1 tanesi kaldı. Seni öldürmem için yeterde artar bile."dedim ve yerde yatan adama tiksinerek baktığımda arkama dönüp oradan uzaklaştım. Yaptığımdan zerre kadar pişman değildim. En azından dünya bir karaktersiz den daha kurtulmuştu.
Ben Gazel. Gazel Karasel. En büyük öldürücü örgütünü kuran kişi, aynı zamanda da lideriyim. Tanıştığıma memnun oldum :)
...
Dayanamadım geldimm. Valla daha çınlama bitmedi umurumda değil ben bunu yazacağım aga jghhvlduvjfl
Neyse bu giriş bölümü olduğu için kısaydı. Sadece olayları anlamanız içindi, haberiniz olsun diğer bölümleri uzun yapmaya çalışacağım.
Bu arada Gazeli sevdinizmi?
Neyse gidemde diğer bölümü yazammm bb
02.02.2024
Uzun zaman önce yazmıştım taslaktaydı ve galiba yayınlama zamanı geldi. Yanlışlıklar varsa şimdiden kusuruma bakmayınn
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İsimsiz *ASKIYA ALINMIŞTIR*
ActionYakın zamanda askıdan kaldıracağım. Kısa bir ara verdim. ----- Bir insan ne kadar duygusuz veya ne kadar sert olabilir ki? Veya nasıl kendini unutabilecek kadar kendini önemsemeyecek kadar hayatını sadece sevdiklerine adamış olabilir ki? Bunu yaş...