12. Bölüm

11 1 21
                                    

Buse:)'den 2 yeni mesaj.

Hemen sohbete girdim ve okumaya başladım.

Buse:) : Kanka bugün okula gelemicem.

Buse:) : hocalara söylersin işleri varmış diye beni bekleme yani sen git

"Kimle konuşarak gidicem ben şimdi" diye geçirdim içimden.

Sen: hayırdır kanka noldu önemli mi

2 dk sonra tekrardan mesaj geldi.

Buse:) : biraz,ben sana anlatırım zaten

Kendi kendime Allah Allah bakışı attım -artık o nasıl oluyorsa- ve yazmaya başladım.

Sen: Tamam kanka sen bilirsin

Sen: Öptüm seni çok

Mesaj gelmeyince telefonu kapattım ve yatağıma fırlattım. Dolabımdan bol bir tişört, eşofmanımı ve okul formasını aldım onları da yatağa fırlattım. Sonra elimi yüzümü yıkamak için tolete gittim. Yıkadıktan sonra odama gelip okulda giyeceğim kıyafetleri giydim ve hafif makyaj yapasım geldiği için pudramı,lip glossumu ve de çok az sürmek için maskaramı aldım. Bu işi de halletikten sonra HAZIRIZ...

Çantamı alıp sırtıma taktım ve dolabımdan bol hırka alıp kapıya doğru yürüdüm. Tam kapıyı açacakken kapı çaldı. Ödüm koparken bir yandan da delikten bakıyordum.

"BURAK GELMİŞ!"

Ee napıcam şimdi. Kapıyı açacaksın Eylül ne yapacaksın. Ama güzel miyim? Zaten hep güzelim.

Ayy aç şu kapıyı Eylül napıyorsun?

Kendimi düzelttim ve kapıyı açtım.

"Aaa Burak! Hoşgeldin buyur ne oldu?"

"O-oo vay, ıhım şey dicektim ya okula birlikte gidelim mi?"

"O-olur gidelim."

"O zaman buyurun." dedi ve elini uzattı.

"Teşekkürler." dedim ve elini tuttum.

Ayakkabılarımı giydim ve merdivenlerden inip yürümeye başladık. Konuşarak yola devam ettik ve sonunda okula vardık. Telefonumu çantama koydum ve merdivenlerden çıkarak sınıfa girdim. Burak da kendi sınıfına gitmeden önce koridorda bi çocukla konuştu. Ben çoktan sınıfa girmiştim zaten. Neyse oturdum öğrenci zili çaldı. O meşhur kişi ARDA geldi. Zaten yüzünü görmekten nefret ediyorken bir de yanımda oturuyordu. Çıldıvıcam.

Ben bana doğru gelmesini beklerken Enes'in yanına doğru yürüdü ve yanındaki çocuğu zorla kaldırmaya çalıştı. Zaten sinirliyken fırsat bildim ve;

"İnsanları oturduğu yerden kaldırarak ve istemediği şeyleri yaptırarak bir yere varamazsın. Bırak çocuk orada otursun. Kendine yer bul!"

"Vaay hanımefendi varlığımızı hatırlayıp suratımıza bakarmış."

"Ay keşke hatırlatmasaydınız beyefendi."

"Başka yere oturmuyorum kalkacak!"

"Kes sesini o çocuk orada oturacak dediysem oturacak!"

"Senin bu durumla ilgin ne peki Eylül?" dedi Enes.

"Seninle konuşmuyorum. O çocuk orada oturacak."

"İlgin ne?" diye ısrarladı Enes.

Duymazlıktan geldim. Tekrarladı ve tekrarladı.

"Enes sesini kes!"

EylülHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin