10. Bölüm

9 0 14
                                        


Kendimi o kadar kaptırmışım ki 2 tane film izledim. Saat gece 2 olduğunda telefonuma mesaj geldi. Buse'dir diye hemen aldım telefonu elime ve baktığımda bildirim Buse'den değildi. 

0535...'dan mesajınız var.

Hemen sohbete girdim.

0535...: Eylül naber? Ben Burak.

0535...: Şey diyecektim, acaba müsaitsen ders çalışmak için gelebilir miyim?

Neden? Dedim kendi kendime. Pardon yanlış oldu ona yazacaktım sanırım. Ama vazgeçtim. Burak'ın numarasını da kaydetmemiş olduğumu fark ettim.  0535 li olan numarayı Burak olarak değiştirdim. Zaten başka ne yazabilirdim ki?

Siz: Şeyy yani

Siz: Evet müsaitim ama saat sence de çok geç değil mi?

Burak: İstemezsen sorun yok gelmeyebilirim.

Burak: Sadece biraz ders çalışmak isteyecektim.

Siz: Yani ders çalışacak hiç modumda değilim ama 

Siz: belki film izleyebiliriz

Siz: Selma teyzenin haberi var mı?

                                                                 (Görüldü)

Sanırım aşağı geliyordu. Ay bu saatte de birisi öğrense kesin annemler beni keserdi ne diye izin verdim şimdi? Nereden çıktı bu başıma? İnşallah bir yerden bir şey çıkmaz yarabbim ya.

Kapı tıklandığında olduğum yerden kalkıp kapının deliğinden baktım. Evet Burak gelecekti biliyordum ama öyle çat diye de açamazdım yani. Delikten baktıktan sonra kapıyı sessizce açtım. Burak içeri girdi ve ilerledi. Ay ben ne diye bu çocuğu eve alıyordum şimdi? Gören olsa yanlış anlaşılacaktı hemen. Kapıyı sessizce kapattım ve bende ilerledim.

"Sen otur ben yiyecek bir şeyler getireyim."

"Peki." dedi.

 Hızlı adımlarla mutfağa gidip cips,çikolata falan aldım. Çocukla ciddi ciddi sevgili gibi oturup film izleyecektik. Delireceğim. Kahretsin yani. Hemen elime aldığım abur-cuburları  içeri götürdüm..

"İçecek bir şey ister misin?" dedim. 

Ay yok ben gerçekten çıldıracağım.

"Yok sağ ol bunları bile getirmene gerek yoktu aslında ama." dedi.

"Olsun filmle iyi gider."

"Hangi filmi izleyeceğiz?" dedi.

"Eee bilmem önerdiğin bir film var mı?"

"Şey bilmiyorum ki."

"2. Dünya Savaşı filmi var aslında adı 'Fury' güzel film istersen onu izleyebiliriz."

"Tamam olur fark etmez."

Hemen laptopumdan google sekmesine Fury yazdım. Filmi açıp cips paketini elime aldım. Cidden bunu hiç düşünmeden karar vermiş olmama inanamıyordum. Çocukla yan yana mı oturacaktık cidden kendime çok kızıyorum şuan da. Nasıl oturacaktım? Asla rahat rahat izleyemezdim. Nereden geldi bu fikir benim aklıma? Aklıma sokayım cidden yani.

"Rahat olamayacaksan gideyim." dedi rahatsız olduğumu anlayıp.

"Aslında şey..."

"Sıkıntı yok, anladım seni." dedi ve kapıya doğru yöneldi. Üzüldüğünü anlayınca bana bir cesaret geldi. 

"Yok, hayır rahatsız olmam." dedim aniden.

"Emin misin?" dedi.

"Evet." dedim. Şimdi kendime kızıyordum. Yine aynı hatayı yaptım. Öff aman kim ne demiş cidden umurumda değildi. Sonuçta ben kötü bir şey yapıyordum arkadaşımla film izleyecektim dimi?

"Baştan başlayalım. Şuraya geç otur."

Koltuğa ilerleyip oturdu. Bende yanına gittim ve oturdum. Nefesim kesilecekmiş gibi olduğunda kendime gelmeye çalıştım. Daha önce hiçbir erkek arkadaşımla bu kadar yakın olmamıştım. Ya da erkek arkadaşım olmamıştı.

Sakinim dedim kendi kendime. Laptopu dizlerimin üzerine aldım ve filmi başlattım. Bir saat falan izledik. Film zaten iki buçuk saatti. Bir saatin sonunda telefonuma mesaj geldi. Saat çoktan 03:00 olmuştu. Telefonumu koltuğun önündeki küçük masadan aldım ve bildirime baktım.

Buse :) 'den mesajınız var.

Hemen dikeldim ve filmi durdurdum.

"Ne oldu?" dedi.

"Bir saniye bekle önemli bir mesaj bu benim için."

"Peki."

Buse :) : Kanka tamam haklısın evet ama kızacağından korkmuştum

Buse :) : Yani bir sürü laf edeceğini sandım ve açıklayayım

Buse :) : Ben Melih ile görüşüyorum

Buse :) : Kızacağından korktum çünkü  Melih Arda'nın arkadaşı ve biz Melih'le birbirimizi seviyoruz bu yüzden özür dilerim

Buse :) : Zaten Ece'ye hiçbir şey anlatmadım özür dilerim sonuna kadar haklısın ama beni de anla.

Şaşırdım. Mesajına cevap verdim.

Buse :): Ben Melih ile görüşüyorum
Siz: Ne?

Siz: Tamam sen de kusura bakma fazla saçmaladım.

Siz: Ama şu işi anlat

Siz: Neden okdan kaçtın? Gerçekten Melih için mi?

Siz: Sen kimse için derslerden kaçmazsın,kaçamazsın. Derslerin iyiyken bunu yapma Buse

Siz: Beni dinle, emin ol doğru karar bu

Siz: O senden vazgeçtiğinde derslerin ne olucak?

Buse :) : Tamam ama o beni ben de onu seviyorum. Yani ayrılacağımızı sanmıyorum çünkü o herkes gibi değil Eylül sen de bana inan gerçekten

Siz: Tamam ama dikkatli davran, çok fazla abartma bu işi

Buse :) : İşte beni anladığın ve her zaman anlayışlı karşıladığın için seni çok seviyorum babyy❤

Siz: Ben de seni çok seviyorum baby💜

Siz: Ama şuan senin de merak edeceğin bir olay yaşanıyo beni yalnız bırakkkk gvsksgsksgkagak

Buse :) : Ay noluyo kızzz anlat çabukk

Siz: Yarın gelirsen anlatırım bayys

Konuşma bittikten sonra yanıma baktım.

Ne?

Burak uyumuştu. Ne güzel uyuyordu yicemm. Ne diyorum ben ya? Kaldırayım da gitsin bari. Ay saçmalama Eylül yazık çocuğa. Ama Selma teyze bizi gebertirdi. Napıcam ben ya? Üzerine battaniye getirip örttüm. Ve laptopu kapatıp kendi yatağıma yerleştim...

EylülHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin