*Burak'ın gözünden*
Sirenleri duymaya başladığımda "Ohh be." dedim. Eylül bayılmıştı. Arda'nın bunu yapması çok saçmaydı ölebilirdi bu kız buracıkta. Neyse bunu konuşmak istemiyorum çok zordu zaten.
Kapı açıldı ve ilk Cevdet Hoca'yı sonra da sağlık ekiplerini gördüm.
"Hocam hocam gelsinler. Bayıldı."
Ekipler hemen geldi Eylül'ü sedyeye aldılar ve araca doğru gittiler.
"Bende gelmek istiyorum."
"Burak sen kal oğlum." dedi Cevdet Hoca.
"Hocam bu zamana kadar yanındaydım şimdi bırakamam."
"Peki öyleyse ailesine haber et. Ben de geliyorum."
"Tamam hocam."
Hemen Eylül'ün yere koyduğu çantalarımızı aldım ve araca bindim. Eylül'e hava takıldı vs.
Hastaneye geldik. Acile geçtik. İlk yarım saat uyanmadı. Annesi ve babası geldi. Benim burada olmamı sorguluyorlardı belki ama yapacak bir şey yoktu. Bir ara ismimi sayıkladı durdu. Telaşlandım ve ayaklandım. Annesi ve babası bana bakınca oturdum.
"Ben değilim ya kuzeni falandır. Ben tıh ben ne alaka di mi?"
"Öyle öyle." dedi babası.
Stresli ortamdaydım. Aşırı gergindi. Eylül kötüydü. Çok üzülüyordum. İçim gidiyordu ama ona dokunamıyordum bile. Onu seviyordum fazlasıyla. Ondan başka birisini sevmemiştim ben. Gerçekten sevmemiştim. O buraya taşındığından beri ona aşıktım ve hala vazgeçmemiştim, vazgeçmeyi de düşünmüyordum. Onu böylesine severken vazgeçmek olur mu? Kolay mı bu kadar kolay pes etmek? Değil elbette. Pes etmeyeceğim ve ömrümün sonuna kadar sevmeye de devam edecektim. O beni sevse de sevmese de. Ben seni unutmayacağım be Eylül.
Sooooonnn ayyyy bence müthişş gidiyor senaryo. Aslında pek düşündüğüm senaryoya bir türlü çeviremedim olayları ama yavaş yavaş olacak gibi. Beklemediğimiz olaylar olacak şokkkk baya zaman lazımmm....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eylül
AdventureEylül lise sonuncu sınıfa gidiyor ve tanıştığı bir çocukla hayatıns devam ederken Arda adlı çocuğun gizemli ve sinir bozucu tavırları Eylül'ü delirtirken, Arda'nın hoşuna gidiyordur.