Her zaman dans etmekte bulmuştu rahatlamanın yolunu. Bundan dolayıdır ki yine aynı inşaatta yüreği çıkana kadar dans ediyor. En iyisi olmak için verdiği çabası yeterli olsa da o yetersiz hissetmeye devam ediyor.
"Efendim Soobin?"
"Yeonjun sıkıldım... Artık beni affet. Bak gerçekten ne istersen yaparım ya affet lütfen.."
"Soobin seni affettim ya zaten."
"Bana böyle bir bilgi iletilmedi Yeonjun!"
"Senin haberin yok affettim ben. Benim evin arkasındaki inşaattayım. Oraya gelsene..."
"Işınlandım!"Düşünmeden kendisini evden dışarı atmıştı. Koşarak Yeonjun'un dediği yere gidiyor bir yandan düşünüyordu; orada ne yapıyor?
Yeonjun yaklaşık 2 haftadır Soobin'i süründürüyor ona yapmadığını bırakmıyordu. Kendince haklıydı gerçi. Eh hal böyle olunca Soobin epey zorlanmış, kendisini affettirmek için türlü yollara başvurmuştu. Açıkçası Yeonjun'un onu ne zaman affettiğini de kestiremiyordu."Yeonjun?"
Boş binaya doğru seslendiğinde bir ses almayı umuyordu sadece. Yeonjun onu kandırdı mı, acaba şaka mı yapıyor düşüncelerini de kafasından silmeye çalışıyordu.
"Buradayım Soobin."
Sesin geldiği yöne doğru ilermiş ve karşısında ter içinde kalmış bir Yeonjun görmüştü. Görüntü ne kadar haşmetli dursa da bu Soobin'i telaşlandırıyordu. E tabi bir de bayılacak gibi hissediyordu.
"Yeonjun ne oldu? Ter içinde kalmışsın!"
"Dans..."
"Burada mı?"
"Evet. Hem kimse de gelmiyor öyle. Burada çalışmak daha güzel oluyor."
"Ama ben geldim."
"Sen görebilirsin. Sana her zaman iznim var."Soobin ona bakarken Yeonjun bir duvarını daha yıkarak Soobin'in elini tutmuş ve onu ceketini bıraktığı yere oturtturmuştu. Sonrasında tabiki dansına başlamış, yine kendisini zorlamaya başlamıştı. Her hareketinde kendisini daha da özgür hissediyor ve Soobin bu özgürlüğe haberi olmadan şahit oluyordu.
..."Çok güzel dans ettin Yeonjun! Sen gerçekten harikasın."
"Yeterli değilim. Ya da... Yeterli miyim?"Soobin'in gözlerine, sana yettiğimi söyle dercesine bakıyordu. Gözleri bunu demesi için yalvarırken Soobin konuşmasına başlamıştı;
"Fazla yeterlisin Yeonjun. Sen en güzel, sen en mükemmelsin..."Gözleri doluyor, dolmaması için tanrıya yalvardığı gözleri doluyor ve Yeonjun buna engel olamıyordu. Aylarca 'Sen yeterlisin' sözünü kendisinden duymak için çalıştığı kişi ona yeterlisin demişti. Hayatı boyunca yeterli görmediği dansına Soobin yeterli demişti.
"Yeonjun... Gözlerinden akan her damla yaş kalbimi sele boğuyor. Canın çok mu yandı? Yanmasın artık Yeonjun-ah... Ben... Ben sana siper olayım canını bir daha yakmasınlar."
"Soobin içimdeki cehennemde çiçekler yeşerten sensin."İçimdeki cehennemde çiçekler yeşerten sensin. Bu ne güzel bir cümleydi öyle. Ömründe kaç kez duyabilirdi ki bunu? Bu sefer kocaman gülümseyen Yeonjun, gözleri alev alev yanan Soobin'di. İçine sevgisi fazla geliyor, söylemek için savaşıyordu sanki.
" Yeonjun bana dans etmeyi öğretir misin?"
"Dans etmeyi mi? Öğretirim!"Soobin anlık bir dürtüyle böyle bir istekte bulunmuştu ve Yeonjun hiç düşünmeden kabul etmiş onu. Şimdiyse Yeonjun'un ona gösterdiği her şeyi pür dikkat dinliyor, bir çocuk gibi sevinen bedene hayranlığını sunuyordu gözleriyle. Bu ne muhteşem bir an... Sevdiği, aşık olduğu çocuk ona dans etmeyi öğretiyor, her hatasında küçük kahkahalarla uyarıyordu.
Tanrım bu nasıl bir an... Hiç bitmesin istiyorum.
Düşünceleri kafasının içinde dönüp duruyordu.
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızlar Senin Gözlerin //YEONBİN
FanficSoobin: Çok güzel dans ediyor... Bir tanrıdan farksız oluşu haksızlık değil mi? Her hareketi kusursuz, her adımı mükemmel...