2 hafta... Koskoca 2 hafta geçmişti Soobin inatla uzak duruyordu. Yeonjun onu arasa bile açmıyor, kapısına gelen Yeonjun'u kovuyordu. Eh bunlara da katlanmak için Eyüp sabrı lazım insana. Ne yazıkki Yeonjun da böyle bir sabrın kırıntısı bile yok. Yeonjun kendisine hayli aşık birisiydi ve gururu ön plandaydı. 4 gün Soobin için uğraşmış sonrasında 'istenmediğim yerde bok işim mi var' düşüncesiyle bırakmıştı. Tabi sadece Soobin'e yazmıyor, evine gitmiyordu. Haricinde her gün Sunoo'yu darlıyor, kai'den öğrenmeye çalışıyordu. Adete iblis gibi çökmüştü üzerlerine.
"Ya birisi açıklama yapsın! Tanrı aşkına bu çocuk neden böyle yapıyor?"
Her gün aynı sözleri söylüyor, ağlamamak için direniyordu. Buna da 1 hafta dayanmış sonraki 1 hafta boyunca kendisini eve kapatıp diğerleriyle de iletişimini sıfırlamıştı. Soobin yoktu. Soobin yoksa diğerlerine ne olacaktı, onlar Soobin'in arkadaşı.. Bu süreçte Sunoo her gün evine gelmiş ona şekerler çikolatalar bırakmıştı. Yeonjun ise onu odasına almayı reddediyor, Sunoo ile annesi ilgileniyordu.
**
Sunoo-Soobin
Sunoo
Soobin artık yeter
Yeonjun hyung gerçekten iyi durumda değil
Farkında değil misin?Soobin
Bana ihtiyacı olsaydı biraz daha uğraşırdı değil mi?
Hem biliyorsun kararım net
Sunoo o başkasını seviyor ve ben onu seviyorum.
Bu şekilde onunla arkadaş kalabilir miydim?
Ya bir gün onu sevdiğimi anlarsa? O zaman arkadaş kalabilecek miydik?Sunoo
Soobin...
SENİN KADAR APTAL BİR VARLIK OLAMAZ
TANRI ŞAHİT Kİ SENİ ÖLDÜRMEK İSTİYORUM
YEONJUN HER GÜN SENİ SORUYORDU BANASoobin
Bak işte soruyordu dedin
Artık sormuyor
Unuttu çoktanSunoo
Beyin diye bir organımız var bilir misin
Hani kendisi düşünme merkezi
He işte sende o çalışmıyorSoobin
Dalga geçeceksen gidiyorumSunoo
Oofff
Bunu söylemeyecektim sana ama senin anlayacağın falan yok
Bir hafta boyunca Yeonjun seni sordu hepimize
Sitem etti çokça
Şimdiyse kendisini odasına kapattı
Bizimle konuşmuyor
Neden biliyor musun?
SENİN SAYENDE
(görüldü)
Kaç Soobin
Zaten 2 haftadır kaçıyorsun
(görüldü)**
Duydukları doğru mu emin değildi ama kararından vazgeçemezdi. Bunu en çokta Yeonjun için yapıyordu. En iyisi buydu. En azından o öyle düşünüyordu. Yeonjun kendisini yiyip bitiriyordu da nereden bilebilirdi.
...
Tatillerde dans etmek için gittiği arka mahalledeki inşaata doğru yol almıştı Yeonjun. Bunalmıştı, yorulmuştu... Ruhunu serbest bırakabildiği tek andı dans etmek. Dans edecekti işte, bağıra çağıra ağlayacak, şarkı söyleyecekti. Her şeyi bir kenara bırakıp acizliğine lanet edecekti. Yeonjun aslında kendini seven bir çocuktu. Onu sevmeyen dışarıdakilerdi. Onun çocuk ruhunu görmek istemiyor, aşağılıyor, acınası bir varlıkmış gibi bakıyorlardı. Yeonjun bazen çok yoruluyor izin veriyordu onu dövmelerine ama bu canını acıtıyordu. Dans ederken daha çok canı yanmıştı. Küçükken ona çocukluğunu zehir edenler yaşamıştı ona bunu.
'Dans edemiyorsun! Çirkin ördek! Çirkinsin, dans edemiyorsun, bacakların kaskatı duruyor! Başarısızsın işte, neden uğraşıyorsun?' diyorlardu. O zamanlar çok zoruna gider inatla daha fazla dans eder kendisini geliştirmeye çalışırdı. Ne yaptıysa yaranamaz onlar yine aynı şeyleri söylerdi. O günler çoktan geçmiş olsa da bir mühür gibi işlenmişti ruhuna. Asla yeterli hissetmiyordu kendisini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızlar Senin Gözlerin //YEONBİN
Hayran KurguSoobin: Çok güzel dans ediyor... Bir tanrıdan farksız oluşu haksızlık değil mi? Her hareketi kusursuz, her adımı mükemmel...