✔️ minsung • daddy's boy (texting)

3.

Jisung okuldan eve gelirken kapının önündeki taşınma kamyonu sonunda gitmişti.

İki haftadır alt çaprazlarındaki daire hareketliydi. Önce eski kiracı Minhwa nunası iş için başka şehre taşınmış, iki gün sonraysa yerine yeni biri taşınmaya başlamıştı. İki haftadır apartman gürültü patırtıdan kırılıyordu.

Tabi yeni kiracıya herkes defalarca yemek götürmüş, bütün apartman aralarında anlaşmış gibi birer gün arayla genç adamı akşam yemeğine çağırmışlardı. Bu apartmanın sakinlerinin büyük çoğunluğu yıllardır hiç değişmediği için bir nevi aile gibi olmuşlardı artık, herkesin çoluğu çocuğu torunu beraber büyümüş, birbirlerinin mevlütlerine düğünlerine mezuniyetlerine gitmişlerdi.

Ara sıra değişen birkaç kiracı hariç herkes herkesle çok yakındı, apartmana yeni taşınanlara da bu yakınlığı mutlaka hissettirmeye çalışırlardı. Yeni kiracı bu akşam da Jisunglara akşam yemeğine davetliydi.

Jisung'un abisi de şanslarına şehirde olduğu için annesi ve babası yemeklere ayrı bir özenmiş, Jisung'la abisine de güzel sofra takımlarıyla kurdurmuşlardı masayı. Jisung okulda sıkıcı bir gün geçirdiği için aslında hemen odasına kendini kitleyip uyumak istiyordu ama ne yazık ki üzerine pijama olmayan kıyafetler giyip saçını başını düzeltmek zorunda kalmıştı.

Misafirleri geldiğinde Jisung odasındaki boy aynasında selfi çekmekle meşguldü, eğer annesi şort falan giymesine izin verseydi anonim hesabına atmaya tatlı resimler çekinebilirdi ama nafile. Oflaya puflaya kendine çekidüzen vermiş, yorgunluktan solmuş yüzüne biraz renk gelsin diye tombul yanaklarını çimdikleyip içeri geçti.

"Bizim küçük oğlan da gelebildi sonunda. Sungie sürahiyi getirir misin annecim?"

Jisung başını sallayarak mutfaktan sürahiyi de alarak yemek masasına ilerledi. Yeni kiracıyla ayaküstü birkaç kere karşılaştıysa da çok dikkat etmemişti, şimdiyse ona dikkatini veremeyecek kadar yorgundu. Kaba olmamak adına surat asmamaya çalışıyordu sadece.

"Kusuruna bakma lütfen, sınav senesi bu yıl o yüzden çok yoruluyor, cıvıl cıvıldır normalde. Annecim misafirimize merhaba der misin?"

"Sakıncası yok merak etmeyin, hepimiz geçtik o dönemlerden."

Dedi misafirleri, kibar bir ses tonu vardı. Jisung başını kaldırdığında gördüğü yakışıklı yüzle beraber yorgunluğunu biraz atmıştı.

"Hoşgeldiniz, kusura bakmayın."

Dedi utanarak, adam ona tekrar gülümsediğinde Jisung da ona gülümsemişti.

—

Yeni komşuları Lino yakışıklı olduğu kadar kibar biriydi, Jisung'un ailesi de apartmanın kalanı gibi onu çok sevmişti. İşler güçlerden konuşulurken Jisung'un çok uykusu gelince başını babasının omzuna düşürmüş ve gözlerini açık tutmaya zorlamaya başlamıştı.

"... Geç oldu, ben daha fazla rahatsızlık vermeyeyim size, her şey için tekrardan çok teşekkür ederim."

"Lafı mı olur oğlum, sana her zaman kapımız açık, en ufak bir şeyde gel zilimizi çal."

Babası sızmaya başlayan Jisung'u dürterek uyandırırken, Jisung da dudaklarını büzerek gözlerini ovuşturmuş ve misafirlerine veda etmek için ayaklanmıştı. Aniden ayağa kalkması herkesi güldürürken, Jisung ne olduğunu anlamayarak içeri bakındı.

"Okulda çok mu yoruluyorsun?"

Dedi Lino gülerek, Jisung ise ona utangaç bir tebessüm sunmuştu.

"Dersler biraz zorluyor bu sene evet, sınav senem bir de..."