Bölüm 16-Ali'de

26 1 0
                                    

Gözümden süzülen yaşlar bütün acizliğimi anlatıyordu aslında, anlasana sevmiyor seni işte ne diye zorluyorsun. Utancımdan yerin dibine girmeliydim ama yapabildiğim tek şey ordan koşarak uzaklaşmaktı.

"Deniz bekle "

Daha fazla rezil olmadan gitmeliydim burdan. Başından beri sevmiyordu beni hatta nefret ediyordu. Kendimi nasılda rezil etmiştim böylesine. Şu an yer yarılmalı ve ben içine düşmeliydim. Leyla'yı ve Murat'ı gördüğüme daha önce hiç bu kadar sevinmemiştim.

"Leyla eve gidelim mi lütfen"

"Olur tabi de neyin var senin"

Murat'ın yanında ağlamak istemiyordum her ne kadar gözlerimde yaşlar olsa da karanlık sayesinde bunu gizleyebiliyordum.

"Alkol midemi bulandırdı galiba eve gitmek istiyorum"

"Alkolle aran iyi olmamasına rağmen neden içersin ki "

Cevap verecek gücüm dahi kalmamıştı Murat bizi eve kadar bıraktıktan sonra kendide eve geçmiş saat başı Leyla'dan benim durum raporumu alıyordu. Onlar olmasaydı ne yapardım bilmiyorum, gece boyunca sokaklarda avare avare gezerdim heralde.

Kendimi duşa atmıştım kendime gelebilmenin yollarını arıyordum ama ne yaparsam yapayım bu gece yaşananları unutamıyordum.

Duştan çıkmam biraz uzun sürmüştü aklımda ki deli düşünceler zamanın nasıl geçtiğini unutturmuştu. Saat gece 2 yi bulmuştu. Üzerimi giyinmiş yatağa yatacakken kapının çalmasıyla ürpermiştim. Gecenin bu vaktinde kim gelmiş olabilirdi ki. Kapının deliğinden baktığımda Ali'yi görmüştüm. Öyle bir ihtimal olamayacağı için hayal gördüğümü düşünüp geri döndüm kapının bi kez daha çaldığını duyunca koşarak kapıya gittim ve pijamalarımla olduğumu bile farkedemeden kapıyı açmıştım.

"Uyuyor muydun? Rahatsız ettim kusura bakma, ben sadece...... Şey için..... Kolyeni düşürmüşsün onu getirdim. "

Gecenin bu saatinde bir kolye için mi gelmişti gerçekten. Sanki üzgün gibiydi bana yaptığından pişman mıydı acaba. Yine neler düşünüyordum böyle beni düşündüğü falan yoktu. Kolyem onda kalmasın diye getirmiş işte.

"Bunun için buraya kadar gelmene gerek yoktu. Yarın verirdin. Ya da bana tahammül edemiyosun ya kapıma bırakıpta gidebilirdin"

"Deniz sus lütfen "

"Korkaksın sen"

"Deniz sus dedim. Hiç bi şey bilmiyorsun kalbini kırmak istemiyorum ama daha fazla konuşursan....."

"Herşeyi biliyorum abini de Eda denen o kızı da hepsini biliyorum. Ve sana şunu söyleyeyim sen kocaman bi aptalsın onların günahını kendine kambur ediyorsun. Korkağın tekisin sen, benim seni kırmamdan korkuyors..."

Yine o nefes kesen dudaklar dudaklarımdaydı ama bu defa farklıydı ben değil o öpmüştü hemde bütün içtenliğiyle, bunu hissesebiliyordum. Dudakları dudaklarımdan henüz ayrılmamışken içeriye girdi ve kapıyı kapattı kalbim yerinden çıkmak üzereydi. Gözlerimi dakikalardır açamıyordum. Adeta duvar ve Ali'nin bedeni arasında sıkışmış bedenime ufak dokunuşlarıyla kendimden geçiyordum. İkimizde nefes nefese kalmıştık Ali sanki yıllardır yıkması gereken tabularını yıkmış gibi mutlu görünüyordu. Gözleri bir an bile gözlerimden ayrılmamıştı.

"İstediğin oldu mu küçük hanım"

"Sadece ben istedim diye mi yaptın bunu"

Bedenim hala duvara yaslıydı onun bedeni de benim bedenime ve bu durum beni inanılmaz derecede tahrik ediyordu.Bir süre elleri yüzümde ve ıslak saçlarımda dolanmıştı. Yüzünü biraz daha yüzüme yaklaştırmış dudaklarını dudaklarımdan sadece bi kaç santim uzakta tutmuştu.

"Seni ilk gördüğüm andan itibaren yapmak istediğim için yaptım. Gözlerinde kaybolmak istediğim için, bundan sonra hep yanımda olman için yaptım. "

O an hiç bir şey söyleyememiştim donup kalmıştım sadece. Partide ki halinden eser yoktu.

"Ben gideyim en iyisi. Bu arada ıslak saçla da çok çekicisin ama yine de saçlarını kurutmadan uyuma iyi geceler "

Giderken alnıma bir öpücük kondurmuştu ve ben yine hiç bir şey diyememiştim. Yatağa geçtiğimde bu defa sevinçten uyuyamıyordum. Leyla içerde tüm olup bitenlerden habersiz mışıl mışıl uyuyordu.

Özür DilerimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin