"AĞAM" 20. BÖLÜM 1. SEZON (DORFER GELDİ)

579 91 27
                                    

(GECE 12)

AlNaz gece 12'ye kadar film izlemişler ve güzel ve romantik vakit geçirmişlerdir. Filmin bittiği esnada Ali Nazlı'ya bakmış ve Nazlı'nın uyuduğunu görmüştür, Ali önce kumanda ile televizyonu kapatmış daha sonra dikkatli bir şekilde Nazlı'yı kucağına almış ve kendi odalarına doğru gitmeye başlamıştır. Nazlı ilk başta biraz kıpırdansa da sonradan Ali'ye iyice sokularak uykusuna kaldığı yerden devam etmiştir. Ali odaya geldiği zaman Nazlı'yı yavaşça yatağa bırakır, sonra dolaptan Nazlı'nın pijama takımını çıkarır, önce Nazlı'nın üstünde ki kıyafetleri çıkarır yerine pijama takımını giydirir, sonra üstünü örter ve Nazlı'nın dudağına küçük bir öpücük kondurur. Daha sonra Ali odadan çıkar ve salona iner, bulaşıkları mutfağa götürür sonra geri dönüp ortalığı toparlar, son olarak mutfağı da hallettikten sonra odaya çıkar, önce banyoya giderek sıcak suyla bir duş alır sonra banyodan çıkar ve giyinme odasından üstünü giyer sonra odadan çıkıp karısının yanına gelir ve yatağa girer, Nazlı'ya arkasından sarılarak iyice kendisine çeker, Nazlı'da bunu bekliyormuş gibi kendi elini kendi karnında olan Ali'nin ellerinin üstüne koyar ve iki aşık birlikte huzurlu bir uykunun kollarına bırakırlar kendilerini....
(SABAH)

Ali sabah erken saatlerde uyanmış, önce banyoya giderek günlük işlerini halletmiş sonra da banyodan ve odadan çıkarak aşağıya mutfağa iner ve iki kişilik güzel bir kahvaltı tepsisi hazırlayarak tekrar odaya çıkar, bir eliyle tepsiyi tutarak diğer eliyle kapıyı açar ve içeri girer, Nazlı hâlâ mışıl mışıl uyuyordu. Ali tepsiyi yatağın kenarında bulunan sephanın üstüne bırakır sonra Nazlı'nın yattığı yere gelir ve yatağın üstüne oturur, elinin Nazlı'nın saçlarına götürür ve okşamaya başlar.
ALİ: Bir anda geldin girdin hayatıma, benim gibi bir ağaya yapmayacağı şeyleri yaptırdın ya köylü güzeli, helal olsun sana
NAZLI: Şikayetçi misiniz beyefendi
ALİ: Uyandın mı
NAZLI: Aslında uyanmıştım sen saçlarımla oynayınca bölmedim seni
ALİ: Günaydın Nazlım
NAZLI: Ben böyle kuru kuruya günaydın istemiyorum ama
ALİ: (gülerek) Bak sen, normalde onu benim istemem gerekmez mi
NAZLI: Çok konuşma öpücüğümü ver
ALİ: Hay hay memnuniyetle (Ali iyice Nazlı'ya eğilerek yüzlerini hizalar, karısı yakından daha bir güzeldi, hele yeni uyandığı zaman ayrı bir güzel ve çekici oluyordu) çok güzelsin Nazlı, o kadar güzelsin ki doyamıyorum sana
Nazlı ise konuşmak yerine dibinde olan Ali'nin ensesinden tutup kendine çeker ve dudaklarını birleştirir. Zaten Ali'nin de canına minnetti, karısına aynı şekilde karşılık verir. İkili uzun ve soluksuz bir öpüşmenin ardından ayrılırlar ama hala burun burunalardır Ali Nazlı'nın burnundan öper
ALİ: İstediğin oldu mu
NAZLI: Hem de çok güzel oldu. Ben elimi yüzümü yıkayıp geliyorum
ALİ: Tamam (son kez karısının dudaklarından öperek geri çekilir)
NAZLI: (gülerek) Dudaklarımı öpmeye doymuyorsun değil mi
ALİ: Ben sana dedim, o kiraz dudaklarını her fırsatta öpecem buna hazır olsan iyi olur
NAZLI: Hadi bakalım
Nazlı yataktan kalkar, üstünde ince bir gecelik olduğu için vücut hatları belli oluyordu
ALİ: Yok sen beni bir gün gerçekten katil edeceksin
NAZLI: O sürekli etkilenmeyen Ali ağaya ne oldu (gülerek)
Nazlı gülerek banyoya gider Ali ise Nazlı'nın arkasından bakar. Ali Nazlı gelene kadar ortalığı toparlamıştır, Nazlı'da o sırada banyodan çıkmıştır ve karı koca mutlu bir şekilde kahvaltılarına başlarlar... Kamera Mardin havaalanını gösterir, çıkan yolcu bölümünden biri çıkar önce o kokuyu içine çeker, çok özlemişti burayı ve burda ki sevdalısını. Ona göre öyleydi aslında o öyle görüyordu
X: Yeniden merhaba Mardin 
X kişisi ilk bulduğu taksiye binip önce bir otele gider ve otele yerleşir. Yerleşme işi bittikten sonra otelin lokantasına iner ve siparişini vererek siparişi beklemeye başlar. Bir anlığına dışarı baktığında bir arabanın içinde AlNaz'ı görür, ikili mutlu mesut yoluna devam ediyordu. Bu manzarayı gören kişinin gözleri dolmuş ve ellerini yumruk yapmıştır, sevdiği adamı başka birisi almıştı.
X: Demek benim yerime bir başkasını almış, koynuna bir başka kadın almışsın öyle mi, peki öyle olsun Ali ağam bunun intikamı acı olacak
O sırada yemeği gelmiş ve hain planlarının eşliğinde yemeğini yemeye başlamıştır... Bugün Nazlı'nın ilk okul günüydü, hem heyecanlı gergin ve stresliydi, okula yaklaştıkça daha da artıyordu bunlar, Ali arabayı müsait bir yere park ettikten sonra Nazlı'ya bakar ve elini uzatır, Nazlı ise bunu geri çevirmez ve Ali'nin ellerini tutar
ALİ: Korktuğunu, heyecanlandığını, gergin olduğunu anlıyorum ve görebiliyorum bunu. Bunları tamamen unut gitsin, gideceksin ve en iyi şekilde yapacaksın bu işi.
NAZLI: Alim
ALİ: (Nazlı'nın ellerini daha sıkı tutar) Korkma ve endişelenme Allah'ın izniyle hiç bir şey olmayacak
NAZLI: Uzun zaman oldu bildiklerimi de unutmuşumdur.
ALİ: Nazlıııı
NAZLI: Elimden geleni yapacağım hiç şüphen olmasın
ALİ: Şüphem yok zaten
Ali Nazlı'yla arasında ki mesafeyi kapatarak Nazlı'ya yaklaşır, Nazlı'da ne olduğunu anlayınca oda Ali'ye yaklaşır ve iki aşığın dudakları birbirleri ile buluşmuştur, ikisi de sakin ve naifti. Bir iki dakikanın ardından ayrılırlar ama hala burun burunalardır Ali Nazlı'nın burnundan öper.
ALİ: Seni çok seviyorum Nazlı Vefa
NAZLI: Bende seni çok seviyorum Ali Vefa
Nazlı son kez Ali'yi öptükten sonra arabadan iner ve okula doğru gitmeye başlar, biraz bittikten sonra geri döner ve Ali'ye bakar, Ali ise el sallar Nazlı'da aynı şekilde karşılık verir ve yönünü okula çevirerek gitmeye başlar, Ali ise gururla arkasından bakıyordu
ALİ: Allah'ım sen yar ve yardımcısı ol Ya Rabbim
Ali arabayı çalıştırdıkdan sonra geldiği yoldan geri dönerek şirkete doğru yola çıkar.  Yolda giderken telefonu çalar, telefon arabaya bağlı olduğu için rahattı Ali beklemeden telefonu açar
ALİ: Efendim Doruk
DORUK: Sesin çok güzel geliyor lan hayırdır inşallah
ALİ: Niye Dorukçum iyi olmasın mı
DORUK: Saçmalama lan, iyi olsun tâbi ki ettiğin lafa bak, sadece diğer günlere nazaran daha iyi geliyor sesin
ALİ: Çünkü bu kardeşinin karısı deli gibi aşık olmuş bana
DORUK: Oha cidden mi lan
ALİ: Tâbi lan
DORUK: Oğlum sonunda be senin adına o kadar çok sevindim ki, hayırlı olsun
ALİ: Eyvallah reis sağolasın
DORUK: (gülerek) Artık yenge mi diyeceğiz senin hanıma
ALİ: İster yenge, ister ismi ile hitap et. Ama harbi Nazlı yani isminin hakkını fazlasıyla veriyor
DORUK: Sen ne yapıyorsun şimdi
ALİ: Şirkete gidiyorum
DORUK: Şirkete gitme
ALİ: Anlamadım
DORUK: Manyak mısın kardeşim bunda anlamayacak ne var, aşk seni iyice aptallaştırdı ya (gülerek)
ALİ: Dalga geçiyor bir de
DORUK: Konağa geç orda seni bir şey bekliyor
ALİ: Siz mi geldiniz lan yoksa
DORUK: Geldiğimi telefonla haber verecek kadar deli miyim
FERDA: (sadece Doruk'un duyabileceği şekilde) Evet delisin canım
DORUK: Neyse sen konağa git
ALİ: Öyle olsun bakalım tamam geliyorum Doruk bey
DORUK: Git bakalım Ali bey
FERDA: (görüşme biter, Doruk Ferda'ya döner) Sence tepkisi ne olur bizi burda gördüğünde
DORUK: Sana değil de bana iki tane sağlam bir yumruk atar haber vermeden geldik
FERDA: Ali'yi tanımıyormuş gibi konuşma Doruk. Hem ben şu Ali'yle evlenen şanslı kişiyi görmek isterim, kimmiş bizim delinin kalbini çalan
DORUK: Bende sadece anlattığı kadarıyla biliyorum
FERDA: Hele bir gelsin de sonrasına bakılır
DorFer içeri geçer ve beklemeye başlarlar. Bir sürelik yolun ardından Ali'de konağa gelmiştir arabayı park edip arabadan iner, görevliler kapıyı açar Ali'de içeri geçer, avluyu da geçerek eve girer, kapıda harika karşılar onu
HARİKA: Abi
ALİ: Güzelim ne oluyor
HARİKA: Gel abim
Harika önde Ali arkada ilerlemeye devam ederler, salona gelince DorFer ve DorFer'in çocuklarını görür Ali. DorFer ise Ali gelince ayağa kalkmışlardı. Ali uzun bir aradan sonra dostunu görünce şaşırmış ve ne diyeceğini bilememişti, hiç beklemiyordu
ALİ: Doruk (Ferda'ya bakar) yenge
DORUK: Öyle aval aval bakmaya devam edecek misin
Ali Doruk'un yanına gelir ve iki dost birbirine sımsıkı sarılır öyle bir sarılırlar ki birbirlerine yılların hasreti vardı bu sarılmada.
DORUK: Haber vermeden ge...
ALİ: (Doruk'un lafını keser) Oraya hiç girme, daha sonra soracam hesabını (ikili birbirine sarıldıktan sonra ayrılırlar) hoşgeldin kardeşim sefa getirdin
DORUK: Hoşbuldum Ali
ALİ: (Ferda'ya bakar) Yenge
FERDA: Gel buraya deli oğlan
AlFer'de birbirini sarıldıktan sonra ayrılırlar
ALİ: Hoşgeldiniz hepiniz hoşgeldiniz gelerek beni o kadar mutlu ettiniz ki, şu an ne söyleyeceğimi bilemiyorum
FERDA: Bunları sonra konuşuruz canım daha buradayız (Ali'nin parmağında ki yüzüğe bakar) evlenmişsin
ALİ: Evet oldu öyle bir şey
FERDA: Mutlu musun, memnun musun evlilikten
ALİ: Mutluyum memnunum güzel gidiyor
DORUK: Tabi güzel gidiyor baksana şuna, Adil ağanın oğlu Ali ağayı aşk ne hale getirmiş
ALİ: Şimdi ağzının ortasına yiyeceksin yumruğu
DORUK: (gülerek) Tamam tamam sustum
ALİ: Gelin avluya geçelim (etrafına bakar) çocuklar nerde
FERDA: Yolculuk onları yordu canım uyuyorlar
ALİ: Tamam yenge
Dörtlü hep birlikte evden çıkıp avluya geçerler, hepsi oturur ve dörtlü arasında koyu bir sohbet başlar.
(AKŞAM SAATLERİ)

"AĞAM" (AlNaz)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin