"AĞAM" (AlNaz)

"AĞAM" 15. BÖLÜM 1. SEZON (BALAYI TATİLİ PART-2)

(SAAT GECE 12)

Uzun bir yolculuğun ardından AlNaz Datça'ya gelmiştir. Nazlı'nın uçak korkusu olduğu için arabayla giymeyi tercih etmişlerdir ve bu yüzden de geç saatte varmışlardır. Ali arabayı villanın önüne park ettikten sonra arabadan iner önce evin kapısını açarak kapıyı sonuna kadar açar sonra arabanın yanına gelir ve Nazlı'nın tarafına gelerek önce kapıyı açıp Nazlı'yı kucağına alır, Nazlı yola çıktıktan bir süre sonra uyuya kalmıştır Ali'de hiç uyandırmamıştır. Ali kucağında Nazlı ile yatak odalarına çıkar, Nazlı'yı yavaş bir şekilde yatağa bırakır. Nazlı ise o sırada kıpırdanır
NAZLI: (uyku sersemliği ile konuşur) Ali
ALİ: İyi Nazlı uykun açılmasın ben valizleri getirecem
Nazlı başını tamam anlamında sallamış ve uykusuna kaldığı yerden devam etmiştir. Ali'de arabada kalan eşyaları da alıp eve yerleştirir sonra tekrar evin önüne gelmiştir
ALİ: Sizde gözünüzü dört açın ve dikkatli olun, bir şey olduğu zaman hemen bana haber verin
Orda ki korumalar emredersin ağam dedikten sonra dağılırlar, Ali'de tekrar içeri girer ve önce üstünü değiştirir sonra günlük işlerini halleder ve odaya gelir. Nazlı hâlâ mışıl mışıl uyuyordu, Ali Nazlı'nın yattığı tarafa gelir ve dizlerinin üzerine çöker ve Nazlı'yı izlemeye başlar. Uyurken bile çok güzel uyuyordu Nazlı. Ali hâlâ emin olamıyordu, iki duygu arasında gidip geliyordu Ali. Kalbi Nazlı seni seviyor sana aşık derken aklı tam tersini söylüyordu. Ne yapacağı konusunda en ufak bir fikri yoktu, şu an bir çıkmazın içine girmişti ve nasıl çıkacağını kendisi de bilmiyordu.
ALİ: Allah'ım sen bana yardım et
Ali'de bu düşüncelerle birlikte kendisini olabildiğince uykuya bırakır...
(SABAH)

Feride hanım yine her zaman ki gibi kahvaltıyı tam saatinde hazırlamıştı, evin geri kalanı da uyanmış ve herkes kahvaltı masasına oturmuş kahvaltılarını yapıyorlardı.
HARİKA: Abimle Nazlı nerde
AÇELYA: Onlar balayına gittiler canım
HARİKA: (gülerek) Balayına ha
AÇELYA: Evet abim gideceğiz dedi gittiler
HARİKA: Gitsinler zaten evlendikleri zaman gidemediler, bir kaç gün burdan uzak kalsınlar
AÇELYA: Orası şimdi alev alev yanacak Harika (gülerek)
HARİKA: (gülerek) Hem de ne yanma
ADİL: (sert bir dille) Kahvaltınızı yapın kesin konuşmayı
HARİKA: (Açelya'nın kulağına fısıldar) Kahvaltıdan sonra ararız
AÇELYA: Aynen ararız
Vefa ailesi kahvaltıya kaldığı yerden devam eder.
KIVILCIM: İyimisin Tanju ağrın sızın var mı
TANJU: Kıvılcım canım bu kaçıncı soruşun, iyiyim çok şükür bir şey yok
KIVILCIM: Seni gözümün önünde vurdular Tanju, bırak da endişelenim
TANJU: (karısının ellerini tutar) Ben iyiyim canım tasa etme artık yanındayım
KIVILCIM: Ben hâlâ çok şaşkınım, Adil ağanın bir oğlu daha mı varmış
TANJU: Varmış demek ki Kıvılcım, ama onu burda hiç görmedik
KIVILCIM: Adil ağa senin yaptığını düşünüyor
TANJU: Böyle bir şeye inandığını söyleme bana Kıvılcım. Benim böyle bir şey yapacağımı nasıl düşünürsün
KIVILCIM: Ben sana inanıyorum senin yapmadığını da biliyorum. Düşün biraz sana düşman olan biri var mı
TANJU: (bir süre düşünür ama aklına bir şey gelmez) Yok Kıvılcım kim bana düşman olacak ki
KIVILCIM: Haklısın (Tanju'ya sarılır) beni sakın bırakma Tanju, beni evlatlarını sakın bırakma
TANJU: Ben hayatta olduğum ve nefes aldığım sürece ne seni ne de çocuklarımı bırakmam Kıvılcım (aklına gelen şeyle geri çekilir) Nazlı'dan haber alamıyoruz iki üç gündür
KIVILCIM: Selvi'yle konuştum Ali'yle balayına gitmişler. Selvi'nin dediğine göre Adil ağa şu an çok sinirliymiş Nazlı'ya bir şey olmasın diye tatile gitmişler, buda bahanesi olmuş işte. Balayına gitmediler zaten
TANJU: O evde güvendiğim, Ali annesi ve kardeşleri var o yüzden biraz rahatım. Ali'nin nasıl korumacı bir kişiliğinin olduğunu görüyorum
KIVILCIM: Selvi Ali'den hep bahsederdi, bir zamanlar yurt dışındaymış sonra geri dönmüş. Adil'e göre daha iyi biri Ali
TANJU: Sen onu bunu bırak da gel hele kocanın yanına
Kıvılcım gülerek Tanju'nun yanına geçer ve iki aşık romantik dakikalar yaşar.... Nazlı sabah Ali'den önce uyanmış önce banyoya giderek günlük işlerini halletmiş sonra da mutfağa giderek güzel bir kahvaltı hazırlamaya başlamıştı, kahvaltı hazır olduktan sonra tekrar odaya çıkmış ve Ali'nin yattığı tarafa gelmiştir. Ali'yi seslenerek uyandıracak iken aklına gelen şeyle alt dudağını ısırmıştı. Nazlı kendi yüzünü Ali'nin yüzüne yaklaştırır Ali'nin dudağından öptüğü an Ali Nazlı'nın kollarından tutmuş ve Nazlı'yı yatağa çekmiştir, Nazlı bu durum karşısında küçük bir çığlık atmıştı
NAZLI: (Ali'nin koluna vurur) Ne yapıyorsun öküz
ALİ: Asıl sen ne yapıyorsun
NAZLI: (konuyu değiştirmek ister) Kahvaltı hazırlamıştım onu söylemek için geldim
ALİ: Onu demiyorum Nazlı, beni öperek uyandırıyordun
NAZLI: Yok canım sana öyle gelmiş
ALİ: Öyle mi diyorsun
NAZLI: Evet diyorum
ALİ: Peki sen bilirsin
Ali Nazlı'nın konuşmasına izin vermeden Nazlı'nın dudaklarına yapışır, Nazlı ilk başta bu öpücük ile şaşırsa da sonradan kendine gelir ve elinden geldiğince karşılık verir. Nazlı'nın elleri içgüdüsel olarak Ali'nin kıvırcık saçlarına giderken Ali'de Nazlı'nın belinden sarılmış ve kendisini iyice Nazlı'ya bastırır. Ali'nin öpücükleri çok ustacaydı ve Nazlı Ali'nin öpücükleri ile bu dünyada değildi artık. Alt dudak üst dudak derken öpüşleri derinleşmiştir. Ali biraz daha devam ederse bunun sonunun kötü yerlerde biteceğini biliyordu ve zorda olsa kendi dudaklarını karısının dudaklarından ayırır ama çok uzaklaşmaz hâlâ burun burunalardır. İkiside nefes nefese kalmıştı hatta öyle ki inip kalkan göğüsleri birbirine çarpıyordu ve bu en çok Ali'yi deli ediyordu. Nazlı'nın dudakları hem şişmiş hem de kızarmıştı
ALİ: Lan var ya o kadar güzelsin ki doyamıyorum sana, şu dudaklara bak her an an saniye öpmek istiyorum
NAZLI: (nefes nefese konuşur, az önce ki yakınlaşma Nazlı'yı çok etkilemişti ve fazlasını istiyordu) Aliiiii
ALİ: Ben banyoya geçiyorum şu an güvenli değilim 5 dakika sonra gelirim
Ali yataktan kalkar ve hızla banyoya gider, önce elini yüzünü yıkar sonra elleriyle banyo dezgahına tutunur. Az önce ki yakınlaşmayı düşünür Nazlı istemedikçe ona dokunmayacaktı ama güzeller güzeli karısı karşısında kendisine hakim olamıyordu. Ali hiç bu kadar zorlandığını hissetmiyordu. Ali kendine geldiğinde banyodan çıkar ve odadan da çıkarak aşağıya mutfağa iner, Nazlı çayları da doldurmuş Ali'yi bekliyordu. Ali bir şey demeden masaya oturur ve kahvaltıya başlar
ALİ: Özür dilerim
NAZLI: Ne için
ALİ: Sen istemedikçe sana dokunmayacaktım ama bu güzelliğinin karşısında kendime hakim olamıyorum, sürekli seni öpmek, sana sarılmak, seni hissetmek istiyorum ama yapamam sana bunu
NAZLI: Ali (Ali'nin elini tutar) biz evliyiz öyle değil mi. Evli çiftlerin arasında bu tür şeylerin olması gayet doğal değil mi
ALİ: Evet
NAZLI: Evet haklısın o şeyi tam olarak bilmiyorum nasıl yapılır nasıl hareket edilir ama senin de yardımınla bunun da üstesinden geliriz. Beni arzulaman istemen gayet normal, aslında bakarsan odada ki yakınlaşma benim çok hoşuma gitmişti (alt dudağını ısırır) devamını istedim hatta ama sen durdun durmasaydın bende duramazdım.
ALİ: Nasıl yani devam etsin mi istedin
NAZLI: Evet istedim, sadece bir kere birlikte olduk oda babanın zoruyla olmuştu. Ben şimdi kendi hür iradem, isteğim ve rızamla istiyorum bunu
ALİ: Seni çok seviyorum
NAZLI: Bende seni çok seviyorum
AlNaz kahvaltıdan sonra hazırlanmış ve dışarı çıkmışlardı, el ele Datça sokaklarını gelmişler, gönüllerince eğlenmişler ve bol bol fotoğraf çekilmişlerdi. En sonunda denize girmeye karar vermişlerdi ve tekrar eve dönerek üstlerini değiştirmişler ve yine çıkarak denize gitmişlerdi. İki tane şezlong kiralayarak eşyalarını onların üstüne bırakmışlardı
NAZLI: Güneş kremi sürer misin
ALİ: Tamam uzan şuraya
Nazlı şezlonga uzanır Ali ise eline biraz güneş kremi alarak Nazlı'ya sürmeye başlar. Nazlı teninde Ali'nin elini hissedince ateş basmıştır. Ali ise Nazlı'nın sırtına, bacaklarına, boynuna, omzuna her yere iyice kremi sürer. Sonra Nazlı'nın omzundan ve boynundan öper. Nazlı bir anlığına diğer tarafa baktığı zaman iki tane kızın Ali'ye baktığını görür ve sinirlenir
NAZLI: Ali
ALİ: Efendim
NAZLI: Şu kızlar niye sana bakıyor
ALİ: Hangi kızlar (hiç kafasını çevirip de o tarafa bakmaz bile) hem bırak baksınlar
NAZLI: Baksınlar, peki sen niye bakmıyorsun
ALİ: Benim güzeller güzeli karım yanımdayken niye onlara bakıyorum (Nazlı'nın dudağından öper, Nazlı öpücükle afallarken Ali'ye bakan kızlar başka yöne bakarlar) hadi denize girelim
NAZLI: Hı hı 
AlNaz birlikte el ele tutuşarak denize girerler, biraz ileriye yüzüp kalabalıktan uzaklaşırlar. Ali'nin kıvırcık saçları sudan dolayı ön tarafa düşmüştü ve su damlaları Ali'yi ayrı bir çekici gösteriyordu. Nazlı buna dayanamaz ve Ali'ye doğru yüzerek önce Ali'ye sarılır, ellerini Ali'nin boynuna dolar bacaklarını ise Ali'ye sararak kilit yapar ve kendisini iyice Ali'ye bastırır. Nazlı iç çamaşırı sayesinde Ali'nin hafiften kalkmış olan erkekliğini hissediyordu ve kendisini o sertliğe daha da bastırıyordu. Ali şimdiden Nazlı'nın hareketleriyle bu dünyada değilken Nazlı Ali'yle oynamaya devam ediyordu. Ali'nin elleri ise Nazlı'nın kalçasında ki yerini almıştır. Nazlı kor olmuş gözlerle Ali'nin kara gözlerine bakıyordu
ALİ: Nazlı ne... Ne yapıyorsun (nefes nefese kalmıştı)
NAZLI: (dudaklarını Ali'nin dudaklarına yaklaştırır milim kala durur) Ben bütün ateşimle seni kendime hapsetmek istiyorum Ali. Bana neler yapıyorsun böyle bilmiyorum ama...
ALİ: Ama
NAZLI: Ama yanıyorum Ali
Ali Nazlı'nın kalçasını sıkınca Nazlı'dan boğuk bir inleme sesi gelir ve bu bardağı taşıran son damla olur. Ali dibinde olan Nazlı'yı iyice kendine çekerek dudaklarının buluşmasını sağlamıştır Nazlı'da istediğini almanın mutluluğuyla sevdiği adama karşılık verir. Ali daha fazla dayanamaz ve ellerini çamaşırın içinden geçirerek Nazlı'nın kalçasına götürür ve okşamaya başlar ve arada bir kendine bastırır. İkilinin öpüşmesi derinlik kazanırken şu an nerde oldukları umurlarında değildi. Nazlı Ali'nin bu hareketi ile altta kalmak istemez ve karşılık olarak kendi elini Ali'nin erkekliğine götürür ve şort üzerinden okşamaya başlar. Nefes almak için ayrılırlar ama hala burun burunalardır
ALİ: Nazlım (Nazlı'nın sütyenin açık kalan kısmından Nazlı'nın göğüslerini öpmeye başlar, Nazlı hazzın etkisiyle başını geriye atarken elleriyle Ali'yi kendisine daha çok bastırıyordu. Nazlı'nın ağzından iniltiler çıkıyordu ve bu durum ikisi içinde çıldırtıcı bir durumdu.)
NAZLI: Ali eve gidelim
ALİ: Emin misin
NAZLI: Ne demek lan emin misin eve gidelim diyorum sana hadi
ALİ: Tamam tamam
AlNaz hızla yüzerek denizden çıkarlar ve kıyıya gelirler. Eşyalarını da topladıktan sonra geldikleri arabaya binerek eve doğru yola çıkarlar... Bir sürelik yolun ardından AlNaz eve gelmiştir, ikili hızlı bir şekilde arabadan iner ve anahatarla kilidi açarak içeri girerler ve aynı hızla kapıyı kapatıp kilitlerler. Ali sevdiği kadını kucağına alır ve yatak odalarına yönelirler, odaya gelmişlerdir, Ali ayağıyla kapıyı kapatır. İki aşık sonunda bir olacaktı, bu ev bu gece fazlasıyla alev alev yanacaktı.....

VOTE: 75...