"AĞAM" 8. BÖLÜM 1. SEZON (FERBEL TARTIŞMASI)

526 51 23
                                    

Herkes içeriye geçmiş ve oturmuşlardı, Ferman Nazlı'ya Beliz'de Ali'ye sarılmak istemiştir ama ikisi de izin vermemiştir. İkisi de onlara karşı hâlâ kırgındı, FerBel'de bunu bildiklerinden dolayı pek de bir şey diyemiyorlardı çünkü onlarda biliyorlardı ki kardeşleri haklıydı, FerBel'in hatasının sonucunu AlNaz ödüyordu. Selamlaşma faslı da bittikten sonra erkekler içeride otururken kızlarda mutfağa giderek yemek hazırlığına başlarlar. Beliz'in gözleri dolmuştur ve bu Kıvılcım'ın gözünden kaçmamıştı
KIVILCIM: Beliz neyin var senin
BELİZ: (dolu gözlerle) Ali içeri de bana sarılmadı
NAZLI: (daha fazla dayanamaz) Haklı değil mi (bu sözle Beliz ve Kıvılcım Nazlı'ya bakar) sizin yüzünüzden sevmediğim hadi onu da geçtim daha hiç tanımadığım bir adam ile evlendirildim peki bunların sorumlusu kim
KIVILCIM: Nazlım
NAZLI: Hayır anne susmicam, bu zamana kadar yeter sustum. Neden ya neden neden birlikte oldunuz ha çok mu lazımdı sizin bu birlikteliğiniz ha
FERMAN: (o sırada sesleri duyan Ferman mutfağa gelmiştir) Ne oluyor burda sesin içeriye kadar geliyor Nazlı
NAZLI: Beni seviyor musun sen
FERMAN: O nasıl laf güzelim tâbi ki seviyorum seni sen benim kardeşimsin
NAZLI: Peki o zaman neden sizin bu saçma davranışınızın bedelini ben ödüyorum
FERMAN: Nazlım.....
NAZLI: Bana Nazlım deme, gerçekten beni sevseydin eğer bunların olmasına izin vermezdin abi. Sizin hatanızın bedelini neden ben ödüyorum neden o adam ödüyor.
TANJU: Hanım yemeği bekliyoruz hadi
KIVILCIM: Hadi konuşmayın
Bir süre sonra yemek hazır olmuştur, yemekler yenir çaylar da içilir. Artık saat geç olduğu için AlNaz Nazlı'nın ailesiyle vedalaşmış ve konağa geri dönmüşlerdi yatmadan önce günlük işlerini de halletmişlerdir ve yatağa girmişlerdir, Ali Nazlı'ya sarılmıştır
NAZLI: Ne yaptığını sanıyorsun sen bana dokunma hakkını sana kim veriyor
ALİ: Buna alışsan iyi olur Nazlı, sen benim karımsın geceleri birlikte yatacağız ve ben bu şekilde her gece sana sarılacam
NAZLI: Her gece mi
ALİ: Evet her gece
NAZLI: Rüyanda görürsün
Nazlı kurtulmak ister ama Ali Nazlı'ya sıkıca sarıldığı için başarılı olamaz. Nazlı kaçtıkça Ali daha sıkı sarılıyordu
NAZLI: Çek elini üstümden
ALİ: İyi geceler karıcığım
Nazlı en sonunda pes etmiş ve oda uykuya bırakmıştı kendini.
(SABAH)
Nazlı sabah uyandığı zaman Ali'yi yanında görememiştir, bunu pek umursamadan yataktan kalkar ve banyoya gider elini yüzünü yıkadıktan sonra banyodan çıkar ve giyinme odasından da üstünü değiştirerek tekrar odaya girer. O ana kadar sephanın üstünde ki kahvaltı tepsinini görmemiştir bir de küçük bir not vardır. Nazlı oraya gelir ve notu okur
"Gönül isterdi ki kahvaltıyı beraber yapalım ama şirketin işleri birikmiş onları halletmem lazım. Senin için hazırladım onları ve hepsi bitecek bitmeden odadan çıkmak yok. Bir ihtiyacın da varsa Açelya, Harika, annem, Feride abla var çekinmeden onlardan istiyebilirsin. Bir şey yemeyeceğini ve istemeyeceğini de biliyorum aç kalmanı istemedim. Beni her ne kadar sevmesen de biz artık evliyiz Nazlı, istesen de, istemesen de, kabul etsen de, kabul etmesen de bu böyle artık değiştiremeyiz, neyse çok uzattım. Seni seviyorum karıcığım...
Nazlı notu okuduktan sonra onu bırakmış ve kahvaltı tepsinini alarak yatağa girmiş ve tepsiyi dizine bırakarak kahvaltıya başlamıştır... Ali şirkete geldiği zaman Ali'yi gören herkes hoşgeldin ağam diyordu Ali'de hoşbuldum diyerek karşılık veriyordu. Ali kendi odasına gelir kapıyı açıp içeri girer ve kendi masasına oturur. Bir kaç dakika sonra sekreter içeri girmiştir
MERVE: Ali bey
ALİ: Merve değil mi
MERVE: Evet efendim
ALİ: Lütfen bana efendim deme Ali bey kâfi.
MERVE: Peki Ali bey
ALİ: Böyle daha iyi. Evet bugün neler var
MERVE: Bugün rakip şirket ile bir toplantınız var, ondan sonra yeni projenin yeri gezilecek, keşif gezisi yapılacak
ALİ: Anladım başlayalım o zaman
Nazlı kahvaltıdan sonra tepsiyi alıp mutfağa gitmiştir, Feride hanım Nazlı'yı görünce elinde ki tepsiyi alır
NAZLI: Ben hallederdim siz niye yoruyorsunuz kendinizi
FERİDE: Olur mu öyle şey hanımım siz bu evin gelinisiniz
NAZLI: Gelini olmam yardım etmeyeceğim anlamına gelmiyor lütfen
FERİDE: Peki hanımın
NAZLI: Bir de sizden ricam bana hanımım demeyin, Nazlı ya da kızım deyin
FERİDE: Ama olmaz ki öyle, sen Ali ağanın karısısın, yakışmaz bize
NAZLI: Lütfen
FERİDE: Peki kızım
NAZLI: Böyle daha iyi. Açelya ve Harika nerde
FERİDE: Onlar avluda oturuyorlar
NAZLI: Tamam
Nazlı evden çıkıp konağın avlusuna iner, kızlar çardakta oturmuş sohbet ediyorlardı
NAZLI: Kızlar
AÇELYA: Nazlı
HARİKA: Gel canım gel otur (Nazlı ikilinin yanına oturur) iyimisin
NAZLI: İyiyim neden sordun
HARİKA: İlla bir sebep mi olması gerekiyor Nazlı, arkadaşım değil misin
NAZLI: (gülerek) Tamam canım kızma bir şey demedim
AÇELYA: Nazlı (Nazlı Açelya'ya bakar) bu tavrından ne zaman vazgeçeceksin, abim duygularını dışarı yansıtmaz ama ben onu tanıyorum Nazlı. Gerçekten çok üzülüyor
NAZLI: Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum Açi, abinle ben asla olmayız. Yaptıklarını inkar edemem evet iyi bir adam ama ikimizden olmaz
AÇELYA: Adın gibi Nazlı çıktın ya
NAZLI: (konuyu değiştirmek ister) Dışarı çıkalım mı, çarşıya falan gidelim biraz gezmiş oluruz
HARİKA: Aslında iyi olur bizim için de değişiklik olur
NAZLI: E hadi o zaman
AÇELYA: Siz gidin ben gelmeyeceğim
HARİKA: Açi
NAZLI: Neden gelmiyorsun
AÇELYA: Bir sebebi yok sadece gelmek istemiyorum
NAZLI: (Açelya'nın ellerinden tutarak kaldırır) Olmaz öyle şey, ya beraber gideceğiz ya da hiç gitmeyeceğiz
AÇELYA: (istemeye istemeye) Tamam tamam gelecem
Kızlar kendi odalarına çıkıp hazırlanırlar ve tekrar evden çıkarak şoför ve korumalar eşliğinde arabaya binerek çarşıya doğru yola çıkarlar... Ali odasında çalışırken kapısı çalmıştır
ALİ: Gel. (Dışarıda ki kişi içeri girmiştir) Merve
MERVE: Ali bey sizinle görüşmek isteyen biri var
ALİ: Kim
MERVE: Kendisi ablanız olduğunu söylüyor Beliz Gülengül Vefa
ALİ: (derin bir nefes alır) Tamam al içeri, bize de iki tane kahve gönder
MERVE: Peki Ali bey
Merve odadan çıkınca Beliz içeri girmiştir, Ali'ye sarılmak istemiştir ama Ali sarılmasına izin vermemiştir. Bu hareketle Beliz'in gözleri dolmuştur
ALİ: Hoşgeldin
BELİZ: Bana sarılmayacak mısın
ALİ: Ben eski Beliz'e sarılırım ablamdı o, benim için her şeyi, herkesi karşısına alabilecek durumdaydı ama şu an karşımda o Beliz'i göremiyorum
BELİZ: (ağlıyarak) Alim deme öyle deme
ALİ: Senin birini sevmene bir şey demem beni tanıyorsun ve nasıl biri olduğumu biliyorsun. Sizin o olayınız olmadan gelip bana söylesen, ben senin arkadan yanında dururdum. O adam için gelip bana bağırdın hesap sordun. Ben Nazlı'yı seviyorum gerçekten çok seviyorum abla ama o beni sevmiyor hatta benden nefret ediyor. Ben evleneceğim kadını bu şekilde kendime eş olarak almazdım ama şu töre saçmalığı yüzünden saçma sapan şeyler yüzünden daha onu tam anlamıyla tanımadan babamın zoruyla evlendirildik.
BELİZ: (ağlıyarak) Ali...
Beliz'in cümlesi yarıda kalmıştı çünkü Merve elinde kahvelerle odaya girmiş kahveleri bıraktıktan sonra tekrar odadan çıkmıştır.
BELİZ: Her şey bir anda oldu Ali, bir anda oluverdi nasıl olduğunu anlamadık
ALİ: Bumu yani cevabın bumu, o kadar şey yaşandı o kız sırf abisine zarar gelmesin diye bu evliliği kabul etti
BELİZ: Ne desen haklısın kardeşim düşünmeden hareket ettim sonucunun buraya varacağını tahmin edemedim
ALİ: Kahveni iç kahve soğumasın
BELİZ: Ali
ALİ: Kahveni iç sonra konuşuruz.
Beliz bir yandan Ali'ye bakarken bir yandan da kahvesini içiyordu. Ali'yle böyle olmayı hiç sevmiyordu, kardeşini, kıvırcığını özlemişti. Aslında Ali'ye hak veriyordu şu an ikisinin böyle olmasının sebebi kendisiydi. İkili kahvelerini de bitirir o sırada Beliz'in telefonu çalar Beliz arayan kişiye bakar sonra telefonu açar
BELİZ: Efendim Ferman
FERMAN: Beliz nerdesin sen
BELİZ: Ali'yle beraberim
FERMAN: Bana niye haber vermiyorsun
BELİZ: Pardon da kardeşimin yanına gelmek için sende izin mi alacam Ferman. Haddini bil
FERMAN: Tabi haber vereceksin Beliz ben senin kocanım, bir yere gideceğin zaman bana haber vereceksin
BELİZ: Sen şu an bana hesap mı soruyorsun Ferman
FERMAN: Evet hesap soruyorum ben eşimi yanımda istiyorum
BELİZ: SENİN BANA HESAP SORMAYA HAKKIN YOK FERMAN KENDİNE GEL
FERMAN: BANA SESİNİ YÜKSELTME BELİZ
Ali Ferman'ın Beliz'e bağırdığını duyunca Ali'de film kopmuştur, Beliz'den telefonu alır ve kendi kulağına götürür
ALİ: Eğer bir daha ablama sesini yükselttiğini duyarsam, onun gözünden bir damla yaş düşmesine sebep olursan Ferman efendi. Seni o gün dövdüğümün on mislini yaparım, sen kimsin lan ablama bağırıyorsun hadsiz herif
FERMAN: Sen karışma Ali, bu Beliz'le benim aramda
ALİ: O benim ablam lan ablam. Bundan sonra laflarını seçerek kullan Ferman efendi.
Ferman tam konuşacak iken telefon kapanmıştır, Ferman o sinirle telefonu fırlatmıştır
FERMAN: (kendi kendine konuşur) Sen bekle Ali bekle sana neler yapacam
ALİ: Şoföre söyleyim seni eve bıraksın
BELİZ: Ben giderim Ali gerek yok
ALİ: itiraz kabul etmiyorum şoför bırakacak o kadar
BELİZ: İyimiyiz peki
ALİ: Bilmiyorum düşünecem
BELİZ: Ali
ALİ: Geç kalma
Beliz önce Ali'ye basmış sonra şirketten çıkarak onu bekleyen arabaya binerek eve doğru yola çıkarlar....
(AKŞAM SAATLERİ)
Herkes işlerini bitirmiş ve eve dönmüşlerdi herkes yemek masasında oturmuş yemek yiyorlardı. Yemekten sonra Ali odasına çıkmış ve çalışmaya başlamıştır, şirketin açığı vardı ve bunu kapatması gerekiyordu. Aradan biraz zaman geçtikten sonra Nazlı'da yukarı çıkmış ve Ali'nin masada uyuya kaldığını görmüştür, ilk başta umursamaz ama sonradan Ali'yi uyandırmıştır
NAZLI: Boynun tutulacak Ali
ALİ: Hangi dağda kurt öldü de sen beni düşünür oldun
NAZLI: Suç sana iyilik yapanda zaten
ALİ: Yapma bana iyilik yapma
NAZLI: Ne yapıyorsan yap uğraşamam seninle
ALİ: Uğraşma zaten
Ali önce çalışmaları toplamış sonra giyinme odasına giderek üstünü değiştirmiştir ve tekrar odaya geçmiştir. Yatağa girmiş ve Nazlı'ya sarılarak uykuya bırakmıştı kendini.....

"AĞAM" (AlNaz)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin