(İSTEME GÜNÜ)
Günler birbirini kovalamış sonunda o gün gelmişti. Vefa ailesi tüm hazırlığını bitirmişti ve akşam olunca da Gülengül ailesinin evine doğru yola çıkmışlardı... İstemeden bir kaç gün önce FerBel'in hem imam nikahı, hem de resmi nikahı kıyılmış ve FerBel artık evlenmişti. Her ne kadar berdel de olsa Ali her şeyin usulünce olmasını istemiş ve isteme olsun demişti.... Vefa ailesi bir sürelik yolun ardından Gülengül ailesinin evine gelmiştir, hepsi arabadan iner ve evin önüne gelirler, Ali zili çalar kısa bir süre sonra kapıyı Nazlı açar. Ali Nazlı'yı görünce adeta nutku tutulmuştur. Nazlı diz kapağında biten askılı beyaz bir elbise giymişti, adeta prensesler gibi görünüyordu Nazlı. Her ne kadar istemese de bu günü Nazlı mecburdu. Abisinin Beliz'e olan sevdası yüzünden kendisi evleniyordu ve şu an istemeye gelmişlerdi onu. Ali ise Nazlı'ya takılıp kalmıştı, bir şey demiyor sadece Nazlı'ya bakıyordu. Ali'yi bu düşüncelerinden ayıran Selvi'nin sesi olur
SELVİ: Oğlum hadi içeri girelim kapıda kaldık
Ali önde diğerleri arkada içeri girer, Ali getirdiği çiçek ve çikolatayı Nazlı'ya vermiştir ve Nazlı'nın kulağına fısıldar
ALİ: Çok güzel olmuşsun maşallah
Nazlı ise bir şey demez herkes içeri geçtikten sonra Nazlı kapıyı kapatır, elinde ki çiçek ve çikolataya bakar. Aslında çiçeği atmak ister ama sonradan gönlü el vermez buna, Nazlı çiçeği ve çikolatayı mutfağa bıraktıktan sonra içeri geçer, başını eğmiş bir şey demiyor sadece öylece oturuyordu
TANJU: Nazlı kızım hadi sen kahveleri hazırla
Nazlı, Açelya ve Harika mutfağa giderek kahveleri hazırlamaya başlarlar. Bir kaç dakika sonra kahveler hazır olmuştu Nazlı hepsini tepsiye koyar, Ali'nin kahvesine ise tuz, karabiber, kimyon ne bulursa atıyordu en sonunda Açelya Nazlı'yı durdurur
AÇELYA: Nazlı adamı öldürmek mi istiyorsun ne bu ya
NAZLI: Gebersin umrumda değil
AÇELYA: Senin o gebersin dediğin adam benim abim Nazlı hatırlatırım, yılların hatrına aramızda ki arkadaşlığa olan saygımdan dolayı susuyorum ama bunu suistimal etme, benim damarım atarsa biliyorsun nasıl sinirlendiğimi. Birine sinirleneceksen kendi abine sinirlen onun yüzünden oluyor bu olanlar, kendi ablamı da savunmuyorum onun da suçu var davranışlarına dikkat et Nazlı.
HARİKA: Kızlar bir kendinize gelin artık yeter, içerde kahveleri bekliyorlar hadi
Kızlar hep birlikte içeriye geri döner, Nazlı herkese kahvesini tek tek dağıtır en son Ali kalır. Ali'ye de kahvesini verdikten sonra yerine oturur. Herkes kahvesini içer, Ali'de içinden besmele çekerek kahvesini içmeye başlar aldığı tatla yüzü kızarmıştı, Ali kimseye belli etmeden kahvesini tek yudumda bitirir ve masada duran suyu içer. Kendine geldiği zaman Nazlı'ya bakar ve Nazlı'nın kulağına fısıldar
ALİ: Gerdek gecesi görürsün Nazlı bekle sen
Nazlı ise bu cümleden sonra korkmuştur açıkçası Ali'den de korkmaya başlamıştı. Ali'nin sert bir yapısı vardı ve Nazlı bunu geçenlerde fazlasıyla görmüştü
ADİL: (boğazını temizler) Kahveyi de içtiğimize göre gelelim sebebi ziyaretimize. Allah'ın emri peygamber efendimizin kavli ile kızınız Nazlı'yı oğlumuz Ali'ye istiyoruz
Tanju her ne kadar verme taraftarı olmasa da buna mecburdu, eğer olmazsa ailesi zarar görecekti ve Tanju bunu asla istemiyordu
TANJU: Kızımın fikri de önemli ona da sormam lazım
ADİL: Ben öyle bir şey hatırlamıyorum
SELVİ: Ağam
Adil Selvi'ye sert bir bakış atar, Selvi bununla birlikte susmuştu
ADİL: Ben sana soruyorum Tanju
TANJU: Kızım sen ne diyorsun
ADİL: TANJU BEN SANA SORDUM BU SORUYU
ALİ: Baba
ADİL: KARIŞMA SEN
TANJU: Ağam lütfen
KIVILCIM: (kısık sesle) Tanju
TANJU: (eliyle Kıvılcım'a durmasını söyler) Kızım ne diyorsun
NAZLI: (istemeye istemeye) Sen nasıl uygun görürsen baba
TANJU: Hayırlı uğurlu olsun
Herkes birlikte ayağa kalkar Açelya yüzük tepsinini getirir Adil yüzükleri alır ve AlNaz'ın yüzük parmağına takarlar
ADİL: Allah mutlu mesut bahtiyar etsin inşallah
Orda ki herkes amin der. Adil ise kurdeleyi keser ve alkış tufanı kopar. Büyükler bir yere geçmiş sohbet ederken gençlerde kendi aralarında sohbet ediyorlardı. Nazlı ise yaptığına pişman olmuştu, Ali'nin o cümlesinden sonra korkusu daha da artmış ve daha çekingen davranıyordu
AÇELYA: Abi
ALİ: Söyle güzelim
AÇELYA: Nazlı'ya bir baksan mı
ALİ: Niye. Ya da şöyle söyleyeyim az önce beni öldürmeye çalışan birinin yanına neden gidim
AÇELYA: Lütfen abi benim için (yavru kedi bakışı atar, Ali'nin bu bakışlara dayanamadığını biliyordu)
ALİ: Bana öyle bakma işte ya (derin bir nefes alır) tamam fıstığım senin için
AÇELYA: Canım abim (Ali'nin yanağından öper)
Ali önce Açelya'ya bir bakış atmış sonra Nazlı'nın yanına gelmiştir yalandan öksürerek geldiğini belli etmiştir. Nazlı ise az önce Ali'nin kahvesine tuz atarken ki cesareti şimdi yoktur
NAZLI: A... Ağam
ALİ: Korkuyor musun sen
NAZLI: Yok a... Ağam onu nerden çıkardın
ALİ: (Nazlı'nın kulağına fısıldar) Aslında korkmakta haklısın biliyor musun, senin yerinde ben olsam bende korkardım herhalde (geri çekilir ve ciddi bir ifade takınır suratına) sen beni öldürmek mi istiyorsun, kahvenin içine katmadığın şey kalmamış
NAZLI: Şey
ALİ: Ney Nazlı tamam beni sevmiyorsun hatta benden nefret ediyorsun ama bu yaptığınla çok ileri gittin Nazlı. Bir insanın canına kast etmek nedir
NAZLI: B... Ben ö... Özür dilerim a... Ağam (başı yerdedir)
ALİ: Bu yaptığının cezası olacak Nazlı, dediğimin de hâlâ arkasındayım. Allah var çok güzel kızsın, ailen seni iyi yetiştirmiş iyi terbiye etmiş ama nerde ne konuşacağını bilmiyorsun. Adamlığıma laf ettin bugün beni öldürmek üzereydin neredeyse
NAZLI: Be.... Ben pi... Pişmanım ağam.
ALİ: Pişman olman bu yaşanılanları değiştirmiyor Nazlı (Nazlı'nın tam dibine girer Nazlı Ali'nin kokusunu tekrardan alınca yine etkilenmiş kalp atışları hızlanmıştı) gerdek gecesi seni çok güzel şeyler bekliyor Nazlı
NAZLI: N... Ne yapacaksın bana
ALİ: Onu da o zaman görürsün (Nazlı'nın kulağına fısıldar) müstakbel karıcığım
Ali Nazlı'nın boynuna yönelir ve o eşsiz kokuyu içine çeker Nazlı ise bir şey yapamıyor öylece olduğu yerde duruyordu. Nazlı'nın kokusu Ali'yi mest ediyordu. Nazlı'nın vücudu şu an tir tir titriyordu. Ferman ise bunu görmüş ve oraya gidip müdahale etmek istemiştir ama olay çıksın istememiştir. Ali'de geriye çekilir ama hala Nazlı'yla burun burunalardır. Nazlı ise yeniden Ali'nin o siyah kara gözlerinde kaybolmuştur, boynunda ki ve alnında ki damarlar yine belirgin hale gelmiştir. Aşırı yakışıklı diye geçirir içinden Nazlı. Bu yakınlık Nazlı'yı heyecanlandırıyordu, hiç kimsede böyle hissetmezken Ali'de niye böyle oluyordu anlamıyordu Nazlı. İçinde anlam veremediği bir ateş vardı, her Ali'yi gördüğünde bu ateş daha da harlanıyordu
NAZLI: Be.... Beni gerçekten se... Seviyor musun ağam
ALİ: Söylesem senin için bir şey değişecek mi bir anlam ifade edecek mi. O zaman bana inanmayan kadın şimdi mi inanacak
NAZLI: Ağam
ALİ: Neyse bir hafta sonra düğün olacak, o zamana kadar rahat durursun inşallah Nazlı
NAZLI: Ağam...
Diyebilmişti sadece çünkü Ali onun yanından uzaklaşmış ve ailesinin yanına geçmiştir. Nazlı ise gözlerinin dolduğunu hissediyordu hatta bir iki damla yaş düşmüştü Nazlı'nın gözünden. Harika ise Ali gidince Nazlı'nın yanına gelmiştir
HARİKA: Nazlı
NAZLI: Harika
HARİKA: Üzülme canım, abim biraz sinirlidir ama özünde iyi insandır
NAZLI: Ben onu çok üzdüm Harika, adamlığına laf ettim kahvesine o kadar şey kattım
HARİKA: Bir dakika bir dakika ne yaptın (haberi yoktur olanlardan)
NAZLI: Ali bir gün beni dere kenarına çağırdı gittim konuştuk biraz ağır laf kullandım
HARİKA: Ne dedin
Nazlı tam konuşacak iken Selvi'nin sesini duyar
SELVİ: Çocuklar hadi çıkıyoruz
HARİKA: Bu burda bitmedi Nazlı konuşacağız seninle
Harika da Nazlı'nın yanından uzaklaşmış ve ailesinin yanına geçmiştir. İki aile de birbirine iyi akşamlar dedikten sonra Vefa ailesi arabalara binerek eve doğru yola çıkarlar
FERMAN: İyimisin güzelim
NAZLI: (daha fazla dayanamaz) İyi miyim birde soruyor musun abi iyi miyim (bağırır) SENİN YÜZÜNDEN OLUYOR HER NE OLUYORSA, GİTTİN AĞA KIZINA SEVDALANDIN ODA YETMEZMİŞ GİBİ BİRLİKTE OLDUNUZ, SENİN YÜZÜNDEN BENİM HAYATIM MAHVOLDU GELECEĞİM MAHVOLDU, İSTEMEDİĞİM BİR ADAMLA EVLENECEM SENİN YÜZÜNDEN
FERMAN: Nazlım abicim
NAZLI: BANA NAZLIM DEME (ses tonunu düşürür) beni seviyor musun
FERMAN: O nasıl laf güzelim tâbi ki seviyorum
NAZLI: Eğer beni gerçekten sevseydin bunların olmasına izin vermezdin.... Ki tüm bunların sebebi sen ve Beliz abla
FERMAN: Nazlı laflarına dikkat et o senin yengen artık
NAZLI: Bırak ya, sen çok değiştin abi benim bir damla gözyaşım için her şeyi herkesi karşısına alabilecek durumda olan abim yok şu an karşımda
Nazlı son sözünü söylemiş ve kendi odasına çıkmıştır, Ferman ise peşinden gidecek iken Demir durdurur
DEMİR: Bırak abi yalnız kalsın biraz
FERMAN: Demir
DEMİR: Lütfen abi yalnız kalsın
FERMAN: (derin bir nefes alır) Tamam
Vefa ailesi eve gelmiştir hepsi arabadan iner ve konağa girerler
ALİ: Ben odama çıkıyorum
Ali kimsenin bir şey demesine fırsat vermeden kendi odasına gider
ADİL: Hazırlıklara başlayın hatun, anlı şanlı bir düğün olacak
SELVİ: Ağam
ADİL: Son sözümdür hatun bu düğün olacak
SELVİ: Peki ağam
Ali odasına gelmiş üstünü değiştirmiş ve yatağına girmiştir, aklında hep Nazlı vardır, atmak istese de atamıyordur
ALİ: Allah'ım sen yardım et bana
Ali kafasında ki düşünceleri bir kenara bırakarak uyumaya çalışır.... Nazlı ise o sırada odasında düşüncelere dalmış bir şekilde pencereden dışarıya bakıyordu, sonra gözü parmağında ki yüzüğe bakar ve yüzükle oynamaya başlar. Nazlı aklı ve kalbi arasında kalmış durumdaydı. Kalbi sen Ali'yi seviyorsun ona aşıksın derken, aklı ise tam tersini söylüyordu
NAZLI: Seninle asla gerçek bir evliliğimiz olmayacak Ali Vefa..........VOTE: 40
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"AĞAM" (AlNaz)
AksiyonBirbirini tanımadan ve yaşanan bir olay yüzünden evlendirilecek olan iki insanın hikâyesini okumaya hazır mısınız......