Ali Nazlı'nın yanına gelmiştir, Nazlı'nın başı yerdedir Ali'nin ayaklarını görmüştür. Ali bir süre öyle durduktan sonra giyinme odasına gitmiş ve üstünü değiştirmiş sonra da giyinme odasından çıkmış ve yatağa girmiştir, Nazlı ise kaşlarını çatmış ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Onun bildiği evli çiftler gerdek gecesi birlikte olurlardı ama Ali bunu yapmak yerine üstünü değiştirmiş ve yatağa girmiştir. Merakına yenik düşen Nazlı ne olduğunu sorar
NAZLI: A... Ağam şey
ALİ: Bir şey sorma Nazlı
NAZLI: A...
ALİ: Bir şey sorma dedim
Nazlı böyle bir şey beklemiyordu, Ali'de Nazlı'nın bir şey demediğini anlayınca uykuya dalar. Nazlı bir süre daha bekler belki Ali bir şey söyler diye ama Ali'ye bakınca uyuduğunu görmüş ve bu manzara Nazlı'ya garip gelmişti. Nazlı önce derin bir nefes almış ve hiç bir şey demeden önce giyinme odasına gitmiş ve gelinliği çıkarmaya çalışmış ama başarılı olamamıştır. Nazlı bunu bir kaç kez dener ama yine başarılı olamaz. Nazlı en sonunda pes etmiş ve giyinme odasından çıkıp yatak odasına gelmiştir ve yatak dolabından kendisine yastık ve yorgan alıp yatak odasında ki divana geçmiştir. Sonra aldığı yastığı koltuğa koyar ve koltuğa yatarak yorganı üstüne çeker ve olabildiğince uyumaya çalışır....
(SABAH)Güneş ışınları perdenin arasından sızarak odadan içeri girer, Ali yüzüne gelen güneş ışınları ile kaşlarını çatar biraz kıpırdanır. Gözlerini açmadan elini yan tarafa atar ve sadece hissettiği boşluk olur. Ali önce tek gözünü açmış ve yatağa bakmıştı, Nazlı'yı göremeyince diğer gözünü de açmış ve yatakta doğrulmuştu. Sonra koltukta ki yastık ve yorganı görmüş ve Nazlı'nın orda uyuduğunu anlamış ve sinirlenmiştir. Ama şöyle bir durum vardır ki Nazlı odada yoktur, Nazlı sabah Ali'den bir kaç dakika önce uyanmış ve giyinme odasına giderek yine gelinliği çıkarmaya çalışmış ama yine başarılı olamamıştır. Nazlı son çare Ali şimdi uyanmıştır düşüncesi ile Ali'ye seslenir
NAZLI: A... Ağam
Ali içerde Nazlı'nın sesini duyunca yataktan çıkmış ve giyinme odasına gitmiştir Nazlı'yı hala gelinlikle görmüş ve sorma gereği duymuştur
ALİ: (sert bir dille) Sen gece çıkarmadın mı bunu, hem ben sana yanıma gel uyu dedim koltukta yatmak nedir ha. Sen benim karımsın karım, benden ayrı yatmak nedir
NAZLI: (utanarak) Gelinliği çıkarır mısın elim yetişmiyor
ALİ: (sinirle nefes alır) Tamam
Ali Nazlı'nın arkasına gelmiş ve fermuarı aşağı doğru indirmeye başlamıştır, Nazlı ise teninde Ali'nin elini hissedince kalp atışları hızlanmış ve avuçları terlemiştir. Ali fermuarı tamamen açınca gelinlik Nazlı'nın vücudundan kayıp düşer ve iç çamaşırları ile kalır. Bu manzara Ali'nin yutkunmasına neden olur. Bu kadın onundu artık onun karısıydı, Nazlı'nın gözleri kocaman olurken Ali hemen arkasını dönmüştür
NAZLI: A... Ağam
ALİ: Merak etme arkamı döndüm, ben çıkıyorum sende üstüne bir şeyler giy hadi
Ali giyinme odasından çıkıp yatak odasına gitmiş ve elini kendi kalbine koymuştur. Kalbi göğüs kafesinden çıkacakmışcasına atıyordu, niye bu kadar heyecanlanmıştı, niye kendine hakim olamıyordu, niye kalp atışlarını kontrol altına alamıyordu. Ali kafasını sağa sola sallayarak kendisine gelmeye çalışır ve yatağını toplamaya başlamıştır. Bu çocukluğundan beri Ali'de huy haline gelmiştir, evin çalışanları da olsa her zaman kendi yatağını, kendi odasını, kendisi topluyordu evde olmadığı zaman zaten çalışanlar odayı topluyordu ama Ali evde olduğu sürece kimseye dokundurtmuyor kendi işini kendisi görüyordu. Ali toplama işini bitirdikten sonra odadan çıkmış ve aşağı inmiştir, Nazlı ise o sırada içeri gelmiş ve etrafı toplamak istemiştir ama yatağın derli toplu olduğunu görmüştür, sonra hiç bir şey demeden kendi yastık ve yorganını toplamış yatak dolabına katmıştır ve odadan çıkarak aşağıya inmiş ve günaydın diyerek kahvaltı masasına oturmuştur. Feride hanım sabah kahvaltıyı hep saatinde hazırlıyor bir dakika geciktirmiyordu. Herkes kahvaltısını yaparken Adil aklında ki soruyu sorar
ADİL: Çocuklar çarşafı göremedik çarşaf nerde
ALİ: Baba şimdi bunun sırası değil
ADİL: (sert sesiyle) Tam sırasıdır Ali Ağa, siz dün birlikte olmadınız mı
ALİ: BABA
ADİL: BİR SORU SORDUM ALİ AĞA BİRLİKTE OLDUNUZ MU OLMADINIZ MI
ALİ: OLMADIK
ADİL: NE DEMEK LAN OLMADIK, BEN SANA SABAHINDA O ÇARŞAFI GÖRECEĞİZ DEMEDİM Mİ
ALİ: ONA DA KARIŞ ZATEN DEĞİL Mİ, BU NAZLI'YLA BENİM SORUNUM BU SADECE BİZİ ALAKADAR EDER
Nazlı ise başını yere eğmiştir ve gözleri yaşlı bir şekilde konuşulanları dinliyordu. Açelya bunu görünce elini Nazlı'nın bacağına koymuştur, Nazlı'da bununla birlikte başını kaldırmış ve Açelya'ya bakmıştır, Açelya da merak etme ben burdayım dercesine bakmıştır Nazlı'ya, Nazlı'da aynı şekilde teşekkür etmiştir.
ADİL: ONU BUNU ANLAMAM ALİ AĞA KAHVALTIDAN SONRA ODAYA ÇIKIYORSUNUZ VE NASIL YAPIYORSANIZ YAPIYORSUNUZ VE O ÇARŞAFI BANA GÖSTERİYORSUNUZ
ALİ: BUNA MECBUR DEĞİLİZ, SAÇMA SAPAN BİR TÖRE UĞRUNA KAÇ CAN HAYATTAN KOPTU KAÇ CAN HABERİNİZ VAR MI
ADİL: (elini sert şekilde masaya vurar) SEN BANA KARŞI MI GELİYORSUN ALİ AĞA
ALİ: EVET KARŞI GELİYORUM OLDU MU
ADİL: BANA BAK ALİ AĞA O DEDİĞİM OLACAK, OLMAZSA
ALİ: OLMAZSA ADİL AĞA
ADİL: Ferman'ı ve Beliz'i öldürürüm. Ve buna ek olarak bu kızı berdel olarak aldım her şey usulüne göre olacak.
NAZLI: (Nazlı'nın beyninde Ferman'ı öldürürüm cümlesi yankılanıyordu her ne kadar abisi yüzünden evlendirilmiş olsa da abisine bir şey olmasına asla dayanamazdı. Nazlı Ali'ye bakar) A... Ağam
ALİ: (sinirle Adil'e bakar sonra Nazlı'ya döner) Efendim
NAZLI: Şey odaya çıkabilir miyiz
ALİ: Niye bir şey mi oldu
NAZLI: Y... Yok ağam şey
Ali Nazlı'nın ne demek istediğini anlamıştır utandığı için ve yanı kalabalık olduğu için söylemeye utanıyordur ama Ali anlamıştır
ALİ: Müsadenizle
Ali masadan kalkar ve Nazlı'nın elinden tutarak onu da kaldırır ve kendi odasına doğru gitmeye başlar, odanın önüne gelince kapıyı açıp birlikte içeriye girerler. İkili odanın içinde bulunan koltuğa oturur, ilk bir kaç dakika kimse konuşmaz sadece öylece otururlar, en sonunda bu sessizliği Nazlı bozmuştur
NAZLI: A... Ağam şey
ALİ: Aşağıda olanlar için özür dilerim Nazlı, bunlara şahit olmanı istemezdim
NAZLI: Ö... Önemli değil ağam. A... Ağam
ALİ: Efendim
NAZLI: (utanarak) O şey olsun ağam, haklılar sen ağasın bu şeyin olması gerekiyor
Ali önce Nazlı'ya bakar, içinden böyle töre olduğu için lanet eder, sonra kalkıp kapıyı kilitler ve tekrar Nazlı'nın yanına gelir, eğer bu iş olmazsa Beliz ve Ferman ölecekti. Biri ablası için, bir diğeri ise abisi için yapacaktır bunu, her ne kadar istemeseler de mecburlardı. İkili yatağa geçer, Nazlı altta Ali üstteydi
ALİ: Nazlı hazır mısın
NAZLI: (istemeyerek) Evet ağam
Ali'nin eli ilk başta Nazlı'nın saçında ki bandanaya gider ve onu çıkarır, bununla birlikte Nazlı'nın saçları serbest kalmıştı. Bu sefer Nazlı titreyen elleriyle Ali'nin gömleğine uzandı ve düğmeleri bir bir açmaya başladı, şu an deli gibi korkuyor ve çok utanıyordu, ilk defa bir erkekle birlikte olacaktı, bu zamana kadar hiç öpüşmemişti bile, sadece babası ve abilerini hep yanaktan öpmüştü. Nazlı düğmeleri bitirince Ali'nin de yardımıyla gömleği çıkarır Ali ve yere atar, Nazlı'nın eli istemsiz Ali'nin karın kaslarına gider, sonra ne yaptığını anlayınca hemen elini geri çeker. İkisinden de çıt çıkmıyor sadece nefes alıp verişleri duyuluyordu. Nazlı'nın gözleri kapalı açmaya korkuyordu
ALİ: Eğer için rahat edecekse bu zamana kadar hiç sevgilim olmadı el ele bile tutuşmadım hiç
NAZLI: O... O şe... Şeyi de mi yapmadın yani
ALİ: Hayır o şeyi de yapmadım
NAZLI: İlkin olacağım yani
ALİ: Bende senin ilkin olacağım
NAZLI: Sen ağa değil misin olmadı mı yani, off şaşırdım yani neyse
ALİ: Herkesin korkulu rüyasıyım kim napsın ki beni
NAZLI: (birden ağzından kaçırır) Ama yakışıklısın yani
ALİ: (gülerek) Vay be, o kadar lafın ve o kahvenin üstüne iltifat duymak biraz şaşırttı doğrusu
Nazlı ne dediğinin daha yeni farkına varıyordu
NAZLI: Hayır yani evet şe....
Nazlı'nın cümlesi yarıda kalmıştı çünkü Ali onun dudaklarına yapışmış, Nazlı ise onun koluna tutunmuştu. Ali'nin öpüşü Nazlı'nın kalp atış hızını arttırıyordu. Ali'nin eli Nazlı'nın elbisenin fermuarına gitmiş ve fermuarı aşağı doğru indirmeye başlamıştır Nazlı ise elinden geldiğince Ali'ye karşılık vermeye çalışıyordu. Daha önce hiç öpüşmemişti ki, nasıl yapılır onu bile bilmiyordu. Nefes nefese ayrıldıklarında Nazlı Ali'nin şişmiş dudaklarına bakıyordur, Nazlı'nın dudakları Ali'nin öpüşlerinden dolayı sızlıyordu. Ali fermuarı tamamen indirdikten sonra elbisenin sağ ve sol askılarını indirmiş, sonra Nazlı'yı korkutmamak adına elbiseyi kendisinin çıkarmasını istemiştir. Nazlı'da utana sıkıla bunu yapmış ve Ali'nin karşısında şu anda sadece iç çamaşırları ile kalmıştı, Ali bu manzarayı görünce içinden küfürler savurmuştu bu kadın onundu artık onun karısıydı. Ali'de kendi pantolonunu çıkarır ve Ali'de sadece boxer ile kalmıştı. Ali tekrardan kendi dudaklarını Nazlı'nın dudakları ile buluşturmuştu. Nazlı şu an ne yaşadığını bilmiyordu, korku mu, heyecan mı bir türlü karar veremiyordu buna. Nefes almak için ayrılırlar o sırada Ali Nazlı'nın titreyen ellerini alıp kendi dudaklarına götürür ve ikisine de çok narin bir öpücük kondurur. Nazlı bununla birlikte kendisini dünyanın en değerli kadını gibi hissetmişti. Oldukça temkinli yaklaşıyor ve Nazlı'yı korkutmamaya özen gösteriyordu Ali. Nazlı Ali'yi tekrardan bu kadar yakından görünce yine aşırı yakışıklı diye geçirir içinden. Nazlı'nın hala korkusu vardı, bu durumda ne yapılır nasıl hareket edilir hiç bilmiyordu Nazlı. İkisi de iç çamaşırı ile kalmıştır, Ali'de Nazlı'yı korkutmamak adına adım atmıyor ya da oda çekiniyordu. O yüzden Nazlı adım atar, Ali'ye yaklaşır ve ellerini Ali'nin boynuna dolar ve tekrar yatağa uzanır, Ali'de kendi ellerini Nazlı'nın beline sarar. Ali oldukça temkinli yaklaşıyordu ve bu gözle görülür derecedeydi, Nazlı'da bunun farkındaydı. Ali tekrar Nazlı'nın dudaklarını aldığında yerlerini değiştirir bu sefer altta yatan taraf Ali, üstte olan taraf ise Nazlı'ydı. Ali Nazlı'yı kucağına oturtmuş, Nazlı ise tam Ali'nin erkekliğinin üstüne oturmuş ve bunu hissetmiştir. Ali sütyenin kopçasını açarak sütyeni çıkarır ve Nazlı'nın üstünü tamamen çıplak bırakır, Nazlı ise hemen elleriyle göğüslerini kapatmış, Ali ise Nazlı'nın ellerini ordan çekmiştir
ALİ: Lütfen kaçma benden kapatma, ben artık senin kocanım benden utanmana korkmana gerek yok
Nazlı ise sadece başını sallamakla yetinmişti, şu an erkek organının üstünde oturuyor ve az sonra kocası ile birlikte olacaklardı. Ali elleriyle Nazlı'nın göğüslerini elleyince Nazlı istemsizce kendini Ali'nin sertliğine bastırmış ve inlemiştir. Sonra hemen eliyle ağzını kapatmıştır
NAZLI: Özür dilerim
ALİ: Özür dilemeni gerektirecek bir durum yok normal bu
Ali elleriyle Nazlı'nın göğüslerini okşamaya başlar, arada bir fazla sert olmamak şartıyla sıkıyordu. Nazlı ise bununla birlikte inlemelerine engel olamıyordu, şu an bir erkek tarafından göğüsleri elleniyordu. Nazlı hangi duygular içinde olduğundan emin değildi, korku, heyecan ve ağlama hissi. Hepsi vardı Nazlı'da. Ali'nin organı sertleşmeye devam ediyordu ve bunu Nazlı'da hissediyordu. Nazlı içgüdüsel olarak istemsiz bir şekilde kendini Ali'nin erkekliğine sürtüyordu, Ali bununla birlikte kendisini kaybedecek raddeye gelmişti, kendisini kaybedip karısını sert bir şekilde becermekten korkuyordu.
ALİ: İyimisin, burda bırakabiliriz istiyorsan zorlama
NAZLI: Hayır iyiyim (kısık sesle)
Ali başıyla onaylayıp devam eder, bir süre daha Nazlı'nın göğüslerini okşamaya devam eder, sonra Nazlı'yı yana bırakır
ALİ: Vakit geldi hazır mısın (Nazlı evet anlamında başını sallar) şu anda titriyor ve korkuyorsun, o şekilde bitmek zorunda değil
NAZLI: Hayır devam et Ali lütfen
ALİ: (derin bir nefes alır) Peki tamam
Ali önce kendi çamaşırını çıkarmış ve tamamen çıplak kalmıştı, Nazlı ise Ali'nin erkekliğine baka kalmıştır ilk defa bir erkek organı görüyordu, Ali Nazlı'nın masum bakışlarını görünce dayanamamış ve gülmeye başlamıştı
NAZLI: Şey çok büyük değil mi bu, nasıl girecek içime
ALİ: Merak etme sen ben çok dikkatli olacam sen sadece sakin ol ve kendini kasma. Kendini kasarsan senin için de benim için de iyi olmaz, sadece bana güven ve kendini bana bırak.
NAZLI: Tamam
ALİ: Sen çıkar korkuyorsun çünkü
NAZLI: Tamam
Nazlı bir yandan kendi üstünde ki son parçayı çıkarırken diğer yandan da sert diye hitap ettikleri Ali ağa bumu diye düşünüyordur, şu an karşısında olan Ali ile dışarıda ki Ali ile dağlar kadar fark vardır. Nazlı külodunu çıkarır ve kendisini de çıplak bırakır. Nazlı her ne kadar utansa da bunu yapmak zorundaydı yoksa hem abisi hem de Ali'nin ablası ölecekti, Adil ağa dediğini yapardı. Ali gördüğü pembe kadınlık ile aklını kaybedecektir nerdeyse. Ali ilk başta Nazlı'yı rahatlamak adına Nazlı'nın kadınlığına elini götürmüştür. Nazlı Ali'nin parmak uçlarını orasında hissedince yine inlemiştir ve hızla ağzını kapatmıştır tekrardan. Ali Nazlı'nın kadınlığını okşarken Nazlı'nın boynuna yönelir ve orayı öpmeye başlar. Ali Nazlı'yı yavaş yavaş kendine alıştırıyordu, Nazlı'nın boynuna gömülmüş orayı öperken ordan da kulak memesine geçer orayı da öpüp emdikten sonra yanağını Nazlı'nın yanağına sürte sürte dudaklarına geldi. Dudağına yönelmeden önce kaşını, burnunu yani Nazlı'nın yüzünde ki her noktaya öpücük kondurur ve sonunda dudaklarına geldiğinde sertçe dudaklarına yapışır. Ali ise sürekli kendisini Nazlı'nın bacak arasına sürtüyordu, nefes almak için ayrılırlar ama hala burun burunalardır Ali Nazlı'nın kadınlığında olan elini Nazlı'nın kalçasına götürür ve okşamaya başlar
ALİ: (nefes nefese) Artık zamanı geldi içine girmem gerekiyor
NAZLI: Hı hı tamam (titreyen sesiyle)
ALİ: Ama hala korkuyorsun Nazlı sesin titriyor
NAZLI: B... Bu i... İlk olacağı için. Selvi anne biraz canımın yanacağını söylemişti ondan, yoksa başka bir şey yok istiyorum bu birlikteliği, herkesin iyiliği için olmalı
ALİ: Herkesi düşünmek zorunda değilsin
NAZLI: Konu sadece ben değilim, ailem söz konusu onlar için evet dedim. Bir birliktelik yüzünden acı çekmelerini istemiyorum ve hazırım Ali lütfen.
ALİ: (derin bir nefes alır) Peki öyle diyorsan. Yavaş mı daha iyi olur yoksa birden olsun mu
NAZLI: B... Bilmiyorum ama bir an önce olup bitsin
ALİ: Tamam
Ali tam yerleşip bir anda sertçe erkekliğini Nazlı'nın kadınlığına vurduğunda Nazlı yüksek sesle inlemiş ve hızla Ali'ye sarılmıştır. Ali ise içine girememişti sadece sürtünüyordu. Nazlı Ali'nin boynuna sıkıca sarılmıştı nerdeyse yüzlerinin arasında hiç bir mesafe yoktu birbirlerinin nefesini yüzlerinde hissediyorlardı.
ALİ: Şimdi... Canın acıyacak
NAZLI: Bi... Biliyorum sorun değil
ALİ: Sakın kendini kasma yavaş olacam
Ali yavaş yavaş Nazlı'nın içine girmeye başladı, Nazlı yutkunup daha sıkı sarılıyordu Ali'nin boynuna. Ali boynuna dolanan elleri tutup iki yana açarak hızla Nazlı'nın içine gömüldü. Nazlı çığlık atında Ali hareket etmeden bekledi, Nazlı'nın gözünden yaş gelince telaş yapıp çıkmaya çalışınca Nazlı bacağını ona dolayıp izin vermedi.
NAZLI: Dur çıkma i... İyiyim ben
ALİ: Nasıl iyisin Nazlı canını yaktım baksana ağlıyorsun
NAZLI: İyiyim Ali ilk olduğu için canımın yanacağını biliyorduk normal bir şey bu hadi devam et hareket etmen lazım.
ALİ: İyisin değil mi, bak canın çok yanıyorsa duralım töre saçmalığı yüzünden canın yanmasın
NAZLI: Gerçekten iyiyim ben lütfen devam eder misin
Ali git gide hızlanmaya başlamıştır, Nazlı'nın çığlıklarını ise Nazlı'nın dudaklarına kapanarak susturuyordu. Nazlı'nın içi sıcacıktı daracıktı Nazlı. Ali bu darlığın ve sıcaklığın başına iş açacağına emindi. Ali git gellerine devam ederken Nazlı'da tırnaklarıyla Ali'nin sırtını çiziyordu. Nazlı tırnaklarını Ali'nin derisine geçirince Ali boğuk bir şekilde inlemiş ve hızını arttırmış ve ikisinin ağzından da aynı anda inleme sesi çıkmıştır
AlNaz: (aynı anda) Ahhhh
Nazlı ilk sarsılmasını yaşamış ve titreyerek boşalmıştı, Nazlı'nın ıslaklığı Ali'nin erkekliğine de bulaşmıştır
ALİ: (nefes nefese) İ... İyimisin
NAZLI: (nefes nefese) İ... İyiyim iyiyim devam et bitsin artık bir an önce
Ali bir süre daha git gel yaptıktan sonra Nazlı'nın dudaklarında biraz daha oyalanır, sonra Ali geleceğini anlamış ve Nazlı'nın içinden çıktıktan sonra Ali'de boşalmıştır. Nazlı Ali dönmesini beklemeden örtüyü üzerine çeker. Ali'de Nazlı'nın yanına uzanıp kendi üstünü örter. İkisi de yatakta uzanmış tavanı izlerken odada sadece AlNaz'ın nefes alıp verişleri duyuluyordu. Nazlı ise ne hissedeceğini bilmiyordu. İçinden ağlamak geliyordur, daha birbirlerini tanımadan, aşık olmadan böyle bir durumda olmak ona bir anlık kötü hissettirmiştir, ama bir yandan da merak ediyordu "hoşuna gitti mi?" diye öğrenmek istiyordu. Bunu düşününce yanakları kızardı bir daha onunla bu şekilde birlikte olamam diye düşünüyor ve cesareti uçup gidiyordu. Dudakları istemsizce büzülüp gözlerinin dolmasına izin verir. Ali'de sesini çıkarmadan tavanı izlemeye devam eder. Nazlı bir şey demeyecek mi diye düşünür, Ali onunla konuşmasını istiyordu. Ama Ali'nin hesaba katmadığı Nazlı sırtını Ali'ye dönmüş ve cenin pozisyonu almış ve üstünde ki örtüye daha sıkı sarılmış ve gözyaşlarının dökülmesine izin vermiştir. Ali hâlâ tek kelime etmemiş canı sıkılmıştı bu duruma, titremeye başlayan Nazlı içinde ki ağlama isteğini tutamamış ve omuzları sarsılırcasına ağlamaya başlamıştır. Tam o sırada Nazlı omzunda hissettiği el ile irkilir
ALİ: Canını yaktıysam çok özür dilerim.
Nazlı ise ne diyeceğini ne yapacağını bilmiyordu ilk defa böyle bir durumla karşı karşıya geliyordu
NAZLI: (sesi titrer) Ö... Önemli değil a... Ağam
Ali yavaşça elini geri çekmiş ve uyumaya çalışmıştır. Nazlı ise Ali'ye dönecek yüzüne bakacak yüzü yoktur, çok utanıyordur. Nazlı'da bu düşüncelerle birlikte kendisini olabildiğince uykuya bırakır.........
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"AĞAM" (AlNaz)
AksiyonBirbirini tanımadan ve yaşanan bir olay yüzünden evlendirilecek olan iki insanın hikâyesini okumaya hazır mısınız......