"AĞAM" 21. BÖLÜM 1. SEZON (+18)

905 88 10
                                    

(SABAH)

Feride hanım yine her zaman ki gibi kahvaltıyı tam saatinde hazırlamıştı evin geri kalanı da uyanmış günlük işlerini hallettikten sonra aşağıya inerek kahvaltı masasına oturmuşlardır. 1 saat sonra herkes kahvaltısını yapmış kimisi okuluna kimisi de iş yerine geçmiştir. Ali odasında çalışırken odanın kapısı çalınır
ALİ: Gel
MERVE: (elinde bazı dosyalarla içeri girer) Ali bey
ALİ: Gel Merve gel
MERVE: Ali bey bu dosyaları işleme koyacam bunun için imzanız gerekiyor
ALİ: Tamam bırak masaya (Merve elinde ki dosyaları masaya bırakır, Ali'de önce bir göz gezdirir ondan sonra gerekli yerlere imzasını atar)
MERVE: (dosyaları geri alır) Bir isteğiniz var mı Ali bey
ALİ: Yok Merve olursa söylerim teşekkür ederim
MERVE: Rica ederim Ali bey
Merve tekrar odadan çıkar Ali ise işinin başına döner, bir kaç dakika geçmiştir ki telefonu çalar Ali arayan kişiye baktıktan sonra telefonu açar
ALİ: Efendim abla
BELİZ: Ali ne yapıyorsun
ALİ: Bir şey yapmıyorum abla şirketteyim çalışıyorum
BELİZ: Tamam yanına geliyorum
ALİ: Hayırdır inşallah abla bir şey mi oldu
BELİZ: Kardeşimin yanına gelmem için sebep mi lazım
ALİ: İyi tamam bekliyorum
BELİZ: Yarım saate ordayım
ALİ: Tamam (görüşme biter Ali ise önce telefona bakar) halla halla
DorFer ise çocuklarla birlikte kahvaltıdan sonra konaktan çıkmış ve Mardin'i gezmeye çıkmışlardı, tarihi yerleri gezmişlerdir ve bol bol fotoğraf çekilmişlerdi, sonra da bir lokantaya gitmişler ve bir masaya oturarak yemek siparişi vermişlerdir ve siparişleri gelene kadar güzel bir sohbete başlamışlardır
DORUK: Ali hep anlatırdı Mardin'i fakat abarttığını falan düşünürdüm ama görünce Ali'nin ne kadar haklı olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum. Mardin çok güzel bir şehirmiş ya
FERDA: İstanbul güzel değil mi Doruk
DORUK: Canım ben onu mu diyorum, İstanbul'u da seviyorum elbet ama Mardin bir başka güzel, Ali'nin anlattığından daha güzel
FERDA: (cilveli bir şekilde) Peki ben güzel miyim
DORUK: Seni anlatmaya kelimeler yetmez Ferdam, güzelliğin, duruşun, konuşman, sadece bana has olan o bakışların, seni nasıl sevdiğimi nasıl aşık olduğumu anlatmama gerek yok sanırım
ÇİÇEK: Sadece annemizi mi seviyorsun baba bizi sevmiyor musun
DORUK: (kızını alıp dizine oturtur) Kızım o nasıl laf öyle, sizler benim her şeyimsiniz, dünyaları önüme serseler yine de sizden vazgeçmem, sizi hiç bir şeye değişmem ben güzel kızım. Ben hepinizi çok seviyorum Çiçeğim
Bu konuşmadan sonra Özütürk ailesi güzel bir şekilde yemeklerine devam etmişlerdir. Yemek faslından sonra hesabı ödemiş ve lokantadan çıkarak tekrardan Mardin'i gezmeye devam etmişlerdir. AçDem yine dere kenarında buluşmuştur ikisi de önce birbirine sarılmış sonra oturmuşlardır. Açelya başını Demir'in omzuna koyarken Demir de kendi başını Açelya'nın başına yaslamıştı. Konuşmak yerine birbirlerinin kollarında huzurla duruyorlardı. Bu sessizliği Açelya bozmuştur
AÇELYA: Şu an çok mutluyum
DEMİR: Bende
AÇELYA: Ne zamandır yalnız kalamıyoruz ya
DEMİR: Evet her seferinde bir olay bir sıkıntı illa bir şey olacak yani
AÇELYA: Burası Mardin sevgilim, burda olay olmazsa sıkıntıdır zaten (gülerek)
DEMİR: Açi Ali'ye ne zaman söyleyeceğiz bunu ben gerçekten çok sıkıldım artık bu durumdan
AÇELYA: Emin ol bende sıkıldım Demir, ama şu an olmaz lütfen. Seni anlıyorum gerçekten çok iyi anlıyorum ama lütfen biraz daha zaman
DEMİR: (başını Açelya'nın omzundan kaldırır, bununla birlikte Açelya'da başını Demir'in omzundan kaldırmıştır) Artık ben bu belirsizlikle yaşamak istemiyorum Açelya, ne olacaksa olsun artık. Ali beni vuruyor mu öldürüyor mu umrumda değil bugün bu işi bitirecem
AÇELYA: Demir saçmalıyorsun şu an. Ya abim seni de beni de yaşatmaz bilmiyor musun sen bunu. Birbirimize kavuşamadan ölmek mi istiyorsun sen
DEMİR: Ya bu şekilde daha ne kadar devam edeceğiz Açi
AÇELYA: (ayağa kalkar) Sen demek ki beni özlememişsin Demir, ben buraya sevdiğim adamla hasret gidermeye gelmiştim ama görüyorum ki o yok şu an
DEMİR: (Demir de ayağa kalkar) Açelyam sarışınım
AÇELYA: Bana Açelyam sarışınım deme Demir. Sen önce kendine bir çeki düzen ver, senin kadar bende istiyorum abimin karşısına çıkıp biz birlikteyiz demeyi.
DEMİR: Nazlı'yla evlendiğinden beri eski Ali'den eser yok
AÇELYA: Ama abim hâlâ aynı Ali Vefa, farklı bir şey ya da değişen bir şey yok. Ben buraya sevgilimle hasret gidermeye geldim tartışmaya değil.
DEMİR: Tamam canım tamam
Beliz şirkete gelmiştir arabayı park edip arabadan iner ve şirkete girer. Asansöre binerek numaraya basar, asansör kata geldiği zaman Beliz asansörden iner ve Ali'nin odasına doğru yürümeye başlar. Odanın önüne gelince kendi masasında çalışan Merve'yi görür
BELİZ: Kolay gelsin
MERVE: Teşekkür ederim ne için gelmiştiniz?
BELİZ: Ali Vefa'yı görmeye geldim
MERVE: Randevunuz var mıydı
BELİZ: Hayır yok
MERVE: Kusura bakmayın randevusuz alamam sizi içeriye
BELİZ: Yalnız şöyle bir durum söz konusu, ben Ali'nin ablasıyım Beliz Vefa Eryiğit
MERVE: Ben çok özür dilerim kusura bakmayın ilk defa görüyorum sizi
BELİZ: Önemli değil, geldiğimden haberi var zaten
MERVE: Yine aramak durumundayım bu da görevimin bir parçası
BELİZ: Sorun yok
MERVE: (şirket telefonundan Ali'yi arar telefon hemen açılır) Ali bey burda bir hanımefendi var sizi görmek istiyor ablanız olduğunu söylüyor
ALİ: Tamam Merve alabilirsin içeriye haberim var
MERVE: Tamam Ali bey (görüşme biter Merve ise Beliz'e döner) buyrun sizi bekliyor
BELİZ: Teşekkür ederim kolay gelsin
MERVE: Teşekkür ederim
Beliz Ali'nin odasının önüne gelir ve kapıyı çalar içerden gel komutunu duyunca içeri girer.
BELİZ: Ali
ALİ: Hoşgeldin
BELİZ: Sarılmayacak mıyız
ALİ: Seni daha affedemedim abla biliyorsun, bu konularda ne kadar hassas olduğumu da biliyorsun
BELİZ: Peki (koltuğa oturur morali bozulmuştur, o kadar zaman geçmesine rağmen kardeşinin hâlâ onu affetmemesi Beliz'in canını sıkıyordu)
ALİ: Ne için gelmiştin
BELİZ: Ne zamandır görüşmüyoruz, kahve içer sohbet ederiz diye düşünmüştüm
ALİ: Gördüğün gibi çalışıyorum işler çok birikmiş onları toparlamam lazım. Ama buraya söyleyebilirim.
BELİZ: Tamam
Ali Merve'yi arayarak odasına iki tane kahve getirmesini ister, görüşme bittikten kısa bir süre sonra Merve kapıyı çalıp içeri girer ve kahveleri bırakır
MERVE: Başka bir isteğiniz var mı Ali bey
ALİ: Yok Merve olursa söylerim teşekkür ederim (Merve odadan çıkar) evet seni dinliyorum
BELİZ: Böyle hayal etmemiştim açıkçası, beni affetmen için ne yapmam gerekiyor Ali. Hem Nazlı'yla şu an birbirinizi seviyorsunuz aşıksın ona bunu görebiliyorum
ALİ: İlk başta birbirimizi tanımadan evlendik... Ki bu da babamın zoruyla ve bu saçma sapan töre denilen bir saçmalıkla oldu. Ben her şeyi geçtim, sen ya sen benim ablam Beliz Vefa. Ya sen hep erkeklerin karşısında kaya gibi dururdun, sağlam bir kişiliğin duruşun vardı. Şimdi onlardan eser yok abla. Nerde o Beliz nerde, seni affetmeyi çok istiyorum eskisi gibi olalım istiyorum gerçekten çok istiyorum ama o yaptığınız abla!!! Benim kabul edebileceğim bir şey değil. Biraz müsade et bana düşünecem
BELİZ: Ne desen haklısın kardeşim özür dilerim bizde anlamadık birden bire oldu aniden gelişti her şey. Giden zamanı geri getiremeyiz, o zamana gitme imkanımız olsa asla olmasına müsaade etmezdim ama oldu bir kere
ALİ: (derin bir nefes alır) Boşver şimdi onu bunu, sana bir şey yapıyor mu
BELİZ: Ferman mı??
ALİ: Başka kim olacak, her ne kadar böyle bir olay yaşanmış da olsa sen benim ablamsın, senin saçının teli için her şeyi yaparım herkesi karşıma alırım
BELİZ: Biliyorum canım biliyorum ama merak etme bir şey yapmıyor hem izin vermem zaten
ALİ: Emin misin
BELİZ: Evet Ali eminim
ALİ: Peki dediğin gibi olsun
Ali ve Beliz çaylar eşliğinde sohbete devam ederler
(AKŞAM SAATLERİ)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 24, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

"AĞAM" (AlNaz)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin