Hermione, Harry, Fred, George, Ron, Draco, Mattheo, Pansy, Astoria ve Blaise Slytherin ortak salonunda oturuyorlardı, normalde Harry ve arkadaşları oraya adımını bile atmazdı ama konu bu sefer çok ciddiydi. Hem Adel'in kaybolması ve bayılması hakkında, hem de Adel'in okuldan gitme ihtimali hakkında konuşacak, yüzleşeceklerdi. Harry ile Draco birbirine öyle sert bakıyordu ki.. Sanki Adel'i ararken suskun geçirdikleri zamanın hıncını çıkarmak istermiş gibilerdi.
5 saat boyunca dayandılar birbirlerine ve her şeyi ölesiye değerlendirip konuştular, daha sonra uzun bir sessizlik oldu. Draco söze girdi aniden:
"Adel yarın beraber vakit geçirelim diyor." Dedi soğuk bir sesle.
"Olur, belki buzları eritiriz." Dedi Astoria sevecenlikle.
Fred ve George zaten Malfoy'u severdi Malfoy da onların şakalarından hoşlanırdı o yüzden ikizler bu durumu onayladı. Pansy Mattheo'yu zorla ikna etti, Hermione ise Harry ve Ron'u.. Blaise dünden istekliydi zaten derken tüm tayfa tamamlanmıştı. Herkes yatakhanelerine çekildi, yarın Adel için gitme günüydü fakat hep beraber Sirius ile konuşmaya karar vermişlerdi.
-
Tekrardan güzel bir sabaha uyandım, başım biraz ağrıyordu fakat çok da problem değildi.. Bugün Slytherin ve Gryffindorlar kaynaşacaktı resmen! Bugünün bir önemi vardı. Saat 14.00'da buluşacak olmamıza rağmen saat 05.00'da uyanmıştım, herkes odasına çekilirdi bu saatte, çoğu öğrenci de hala uyuyordu zaten.
Ayrıca dün uyumadan önce Draco'yu düşündüm, aklıma geldikçe heyecanlanıyorum..
Şarkı söylemiyordum birkaç gündür bu benim için imkansız bir olay.. Hermione yanıbaşımda uyuduğu için hemen kalktım ve binadan ayrıldım, yeşilliklere yayıldım, gözlerimi kapattım ve şarkımı söylemeye başladım.
Bir şarkı bir haykırış
Bir öpücük, sıcak bir düş
Bir demet gül, bir dokunuş..Bu şarkı bir yalvarış
Bitmesin sürsün bu düş
Sen de düşün
Sen de konuşNereye gider bu aşk
Nereye dur gitme
Nereye gider bu aşk
Nereye dur gitmeBırak kadının olayım,
Bırak kadının olayım..Şarkıyı söylerken aklımda tek bir kişi vardı, Draco Malfoy.. Neden bilmiyorum ama kısa zamanda çok şey yaşamıştık ve beni etkilemeyi gerçekten başarmıştı. Çekiciydi, zekiydi, naifti, centilmendi.. Daha sayamayacağım bir sürü özelliği vardı bu adamın ama o da beni ister miydi? Ya da hislerimi dizginlemem gerekir miydi? Hoşlanmak mıydı aşık olmak mıydı yaşadığım? Bir insan bu kadar kısa sürede aşık olabilir miydi ki? Aklımda binbir soru derken hepsini kenara sürükleyip zihnimde yer açtım. Kendimi kuş seslerine kaptırmış, huzurla dolmuştum..
"Bugün çok mu romantiğiz ne?" Sesi duymamla gözlerimi açıp ayağa kalkmam bir oldu.
-"CEDRİC!" Cedric yanıma gelmişti, hemen ona sarıldım ve çimlere beraber uzandık ama aramızda mesafe vardı bu sefer. Biraz vakit geçirdik, sohbet ettik. O kadar gülmüştüm ki artık korkmaya başlamıştım.
-"Bu kadar gülmek yeter Ced! Çok gülen çok ağlarmış.."
"Bunlar aptal batıl inançlar, gülmeye devam asker!" Dedi ve sırıttı.
-"Emredersiniz komutanım!" Tekrardan kahkahalara boğulmuştuk. Buluşma için 1 saat kala Cedric'in yanından ayrılıp önce Slytherin ortak salonuna girdim. Keşke girmeseydim. Girer girmez öyle bir hayal kırıklığı yaşadım ki, şu an ölmeyi bile yeğlerdim.
Draco Lorry'i dizine yatırmış, onun saçlarını okşuyordu.. Donakalmıştım resmen. Ne yani? Ben özel değil miydim? Her kıza mı yapıyordu aynı şeyleri? Acaba Lorry'e de mi o yüzükten almıştı.. Derken öyle bir üzüntü yaşadım ki Draco'nun yüzüğünün masmavi olduğuna emindim.. Ama benim yüzüğümdeki pırlanta renksizdi, ne demekti yani bu? Bir şey hissetmiyor muydu? Veya neden Lorry'i seçmişti benden sonra? Onun parlak sarı saçları benim kızıl saçlarımdan daha mı bakımlıydı? Veya onun saçları daha mı yumuşaktı benimkilerden. Lorry'nin ne farkı vardı ki? Draco yüzüğüne bakar bakmaz benimle gözlerini buluşturdu, donakalmış yüzüme endişeyle bakıp kendine çeki düzen verdi, Lorry'i dizlerinden hemen kaldırdı ve yanıma gelmek için yeltendi. Elimle dur işareti yapıp oradan koşarak ayrıldım.
Neden bunu yaptın sarı çocuk, ben daha sana şarkılar söyleyecektim.. Tekrar ay ışığını seyredecektik, astronomi kulesinde buluşacaktık gizlice iki suçlu gibi. Yoksa bunlar benim kurduğum aptal hayaller miydi, elbet öyleydi Adel, Ne bekliyordun ki? Hayal kırıklığını iliklerime kadar hissediyordum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahperi / Draco Malfoy ✮
FanfictionDüşmanlar birden etraflarını sardığında kim çaresizlik hissine hançer vurabilecek? Kim ağlamadan dimdik durabilecek? Kim Hogwarts uğruna canını feda edebilecek? Kim en büyük fedakarlığı yapacak? Ben yaparım, Hogwarts hayalleriyle büyümüş, şimdiden d...