Okyanus.

106 4 5
                                    

Tam gözlerim kapanırken uyumamam gerektiğini hatırlayıp olduğum yerlerde doğruldum, dizlerimi biraz dikleştirdim ve dirseklerimi dizlerime yasladım. Ellerimi ise iki yanağıma koyarak kafamın uykusuzluktan düşmesini engelledim. Kafam dağılmıştı ve gündelik kaostan uzaklaşmıştım, bu mutluluk vericiydi. Gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu ve daha fazla dayanamadım. Kendimi uykunun kollarına bıraktım..

Büyük bir hışırtı duymamla uyanmam bir oldu, kaç saat oldu bilmiyorum fakat 2 saati geçmiştir sanki.. Hışırtının nereden geldiğini merak ediyordum derken biri seslendi:

"Şşştt Black, sesin iyiymiş!" Dedi birisi, ses tonundan anladığım kadarıyla bu kişi Malfoy'du.. Geçen gün yaptığı şey beni sinirlendirmiş olsa da yeni bir başlangıç yapabilirdik.

- "Gelsene Draco, korkma yemem seni."

Draco yavaş yavaş uzandığım yere gelmeye başladı, oturur pozisyona gelip ona sorular sormaya başladım:

- "Neden burdasın? Ayrıca ne zamandan beri beni izliyorsun? Ben şarkı söyleyeli 2-3 saat olmuştur Draco, doğruyu mu söylüyorsun? Yoksa sapık falan mısın?"

Draco alay eder gibi bir ses tonuyla "Yuh! Bu kadar soru da sorulmaz ama madem sordun cevap vereyim. Neden burdayım? Uyuyamadım hava almaya çıktım. Ne zamandan beri seni izliyorum? Seni izlemiyordum, bende buralarda bir yerde uzanıyordum ve seni fark etmemiştim.. Sesinden tanıdım. Doğruyu mu söylüyorum? Her zamanki gibi evet. Sapık mıyım? Hayır asla sapık değilim. Umarım içine sinmiştir küçük hanım!" Bunları söylemesi beni biraz utandırmıştı, iyi ki karanlıktı ha, yoksa kızardığım belli olurdu..

-"Draco."

"Buyur?"

-"Üşüyor musun? Baksana ellerin titriyor.

"Ben ve üşümek? Ahahah ezberleyeyim daha sonra da aklıma getirip getirip gülerim. Asıl sen haline bak. İncecik gömlek ve mini etekle bu havada dışarı çıkmışsın, üstüne üstlük cübbeyi de çıkarmışsın. Hasta olma bari."

-"Bazen çok gereksiz konuşuyorsun Malfoy, sen de üşüyebilirsin. Malfoylar da üşüyebilir. Aman! Seninle bunu mu tartışacağım? Hem şu an güzel bir an yaşıyoruz, hava da süper.. Sus da sessizliğin tadını çıkaralım." Draco bu dediğimden sonra çıt çıkarmadı. Yarım saat kadar uzandık yerde, tekrardan gözlerim kapanmaya başlamışken Draco'nun konuşmasıyla irkildim.

"Adel."

-"Efendim?"

"Şarkı söylesene bir daha."

-"Nasıl bir şarkı?"

"Bilmem, kafana göre."

Aklıma şarkı gelmemişti, sonrasında Draco'nun gözlerine kenetlendim, ne güzel gözleri vardı öyle. Gri ve mavinin her tonu ahenkle dans ediyordu. Çocuğa pek bi kıl olsam da gözlerine mest olmuştum, tıpkı okyanus gibiydi gözleri.. Sonra hangi şarkıyı söyleyeceğimi buldum. Okyanus!

Önümde ağır bir kapı var
Ardında okyanus var
Ben zaten suda doğmuşum
Kapıyı açmam gerek.

İşte o an biri geliyor
Tutuyor kulağımdan
Gözü anahtar deliğinde
Bak diyor sadece buradan
Bırak diyorum o küçücük resmî
Yetmez bize bu küçük esinti
Nerde törpülendik böyle
Olmaz diyor tutup ayak bileğimi
Şimdi önümde ağır bir kapı
Ardında okyanus var
Bir de bileğimden biri çekiyor
Benimse kapıyı açmam gerek.

Bak diyorum koca dünyaya
Burdan derhal çıkmak gerek
Bari çekme bileğimden
Benim her şeyi görüp
öğrenmem gerek.
Bir ileri bir geri her adım bu
kapının ardı demek
Sonunda boğulmak olsa da
Benim o sularda yüzmem gerek.

Anahtar deliğinden görünen
Bu küçücük manzara
Sana yetiyorsa yetsin
Benim o sularda yüzmem gerek.

Şarkı aslında hararetli bir şarkıydı ama ben daha naif bir şekilde söylemiştim, Draco çok tatlı bakıyordu. "Şarkının adı ne?" Diye sordu.

-"Okyanus." Diye cevapladım onun sorusunu.

"Nerden esti bu şarkı peki?" Diye sordu, sırıtıyordu, tabi anlamıştı gözlerine vurgu yaptığımı! Ama ben utangaç ve cesaretsiz biri olmadığımdan yapıştırdım cevabı.

-"Gözlerinden esti, gözlerin güzelmiş."

"Bunu söyleyen ilk kişi değilsin, teşekkür ederim." Dedi, yine gülüyordu, komik mi lan, komik mi?!

- "Bunu son söyleyenin de ben olmamı istemiyorsan sus Malfoy, oyarım gözlerini bilesin."

"Tamam tamam, sustum."

Yavaş yavaş gerçekten soğuk olmaya başladı, Draco'dan ses yoktu. Büyük ihtimalle uyuyordu zaten ve üşümeye başlamıştım. Yatağıma gitmek için ayağa kalktım ama Draco'nun gömleğimin kenarından aniden tutmasıyla irkildim. "Anne, 5 dakika daha bekle gideriz şimdi." Dedi uykulu bir sesle, bu haline gülmüştüm. Anne mi? Kendimi tutamadım ve bir kahkaha patlattım. Kahkaham ile Draconun uyanması bir oldu.

"Ne oluyor lan!"

-"Az önce bana yanlışlıkla anne dedin Malfoy, ona gülüyordum."

"Uykuluyken ben ben değilim! Komik değil."

-"Gayet komik!"

"Çok konuşma."

-"Neyse ne, yatakhaneye gidiyorum ben, çok üşüdüm, hava buz gibi. Sen de gir hadi içeriye. Hastalanacaksın!"

"Bana bir şey olmaz git sen." Dedi ama onu burada bırakmaya da içim el vermedi. Üstünde onun da benimkisi gibi incecik gömleğinden başka bir şeyi yoktu. Yerdeki cübbemi aldım. Amblemsiz siyah bir cübbeydi, incecikti ama yapılacak başka bir şey yoktu, cübbeyi Draco'nun üstüne örtüp koşarak içeriye girdim. Yatakhaneye doğru sessizce ilerledim ve yatağa yattım. Bugünü düşünüyordum. Malfoy bugün ayrı bir kibardı ve o kadar da kötü biri olmadığını fark etmek beni mutlu etmişti. Umarım beni kandırmıyordur yoksa bunun bedelini ona ödetirim. Ayrıca o kadar şarkı söyleme zahmetinde bulundum onun için, bi zahmet nazik davransın.

Tüm bunları düşünürken yavaş yavaş uykuya daldım aklıma binbir soruyla, sorulardan biri de "Acaba yarın nasıl geçecek?" sorusuydu..

Mahperi / Draco Malfoy ✮ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin