2 hafta geçmişti Harry ile konuşmamızın ardından, bugün babam kovuğa gelecekti ve o kadar gergindim ki! Harry babamla konuşacaktı ve bugün kaderim değişebilirdi, heyecan ve stresle, tırnaklarımı kemire kemire turluyordum salonu.
"Neden bu kadar heyecanlı, her zamanki gibi Sirius gelecek işte?" diye fısıldadı Ron Harry'nin kulağına.
Harry: "Bugün büyük gün, Sirius ile Adel'in Hogwarts mevzusu ile ilgili konuşup onu ikna etmeye çalışacağım."
Ron: "Bence kendini yıpratma Harry, Sirius kızını yoldaki taştan bile sakınıyor."
Harry: "Haklı değil mi Ron? Biraz düşün, yıllar boyu haksız bir sebepten dolayı yargılanıyorsun ve kızından ayrı kalıyorsun, düşün biraz."
Ron: "Haklısın dostum, herneyse, umarım Sirius kabul eder, Adel'e baksana, Hogwarts'a hiç gelmedi ama oturup bizden fazla çalışıyor, bir gün gelirim umuduyla, onunla gurur duyuyorum."
Harry: "O bizim minik bebeğimiz, Sirius kadar bende sakınıyorum onu Ron; hem de her şeyden, fakat biz Adel'i tanıyoruz, bizim küçük kardeşimiz Adel, peki Lilith tarafını ne zaman göreceğiz? Bunu düşünmeden edemiyorum, düşünsene Voldemort'a başkaldırdığını."
Ron: "Dışa dönük fakat aynı zamanda kapalı bir hazine kutusu gibi, İsmi Lazım Değil'le dalga geçecek kadar da cesur, ayrıca Adel tarafı böyleyse Lilith'i düşünmek bile istemiyorum"
İki genç adam şimdi de Adel'e kitlenmiş, ufak bir tebessüm ve umutlarla bakıyorlardı genç ve güzel kıza, derin bakışlarında saklanan bir gurur vardı.
-"Hey neden 5 dakika sonra ölecekmişim gibi bakıyorsunuz?" dedim Ron ve Harry'e karşı.
"5 dakika sonra ölecekmişsin gibi davrandığından olabilir mi fıstık?" diye güldü Harry.
- "Ya! Komik değil ciddiyim, hem siz rahatsınız, Hogwarts'da yatın kalkın, ziyafetler, partiler, eğlenceler, ohh ne âlâ, Hogwarts'a gelmeme babam izin verse, Snape'in saç kokusuna, zor sınavlara, zorba gruplara bile şükrederdim, bence siz çok benci-"
Cümlemi tamamlayamadan kapı çaldı, bayılacak gibi hissediyordum, babam gelmişti! Koşarak kapıyı açıp babamın kollarına atladım:
- "SENI ÇOK ÖZLEDİM BABA!"
5 dakika boyunca babamdan ayrılmadım, o da içten bir sarılmayla saçlarımı okşuyordu, canım babam benim, ne çok özlemişim onu.
"Adel, artık bırak da Harry de özlem gidersin." diye güldü Ginny.
Babamdan hemen ayrıldım: "Çok özür dilerim, özlemişim de biraz." diye mahcup mahcup baktım salondakilere, babam yüz ifademe dayanamayıp sağ kolunu benim omzuma, sol kolunu Harry'nin omzuna attı, bizi kendine doğru çekti ve saçlarımızı karıştırmaya başladı.
- "Heyy! Geleceksin diye saçlarımı özenle taramıştım."
"Bir daha tararsın güzel kızım, benden önemli mi?" diye baktı yüzüme masum masum, "Saçmalama baba! Tabi ki senden önemli değil."
Saatler geçti, hepimiz teker teker özlem giderdik babamla, sanki 3 aydır değil de 3 yıldır görüşmüyormuşuz gibi.
Sonunda akşam yemeğinin ortasında Harry boğazını temizledi, içimden "Aha şimdi girecek konuya." diye geçirdim. Harry "Sirius, birkaç dakika özel olarak konuşabilir miyiz?" dedi babama ve bana göz kırptı, gülümsedim.
"Tabi olur Harry, zaten doymuştum, umarım bir problem yoktur." diye karşılık verdi babam, içim rahatlamıştı.
"Hayır Sirius bir problem yok, iyi bir şey için konuşmak istiyorum seninle."
Babam şüpheliydi fakat daha sonra gülümsedi ve Harry ile üst kata çıktılar, Herm kulağıma fısıldadı "Güzelim, konu seninle mi alakalı, ellerin titriyor resmen." dedi ve ellerimi ellerinin arasına alıp beni sakinleştirmeye çalıştı, Herm'e her şeyi anlattım ve sofradan kalktık, şimdiyse Herm, Ginny ve ben dertleşiyorduk, daha doğrusu onlar bana moral veriyordu.
Bir kapı gıcırtısı duyuldu ve "Sanırım konuşma bitti." dedi Ginny, "Sanırım." diye ekledim.
"Hadi Adel, git de ne olduğunu öğren." Diye gaz verdi Hermione, haklıydı.Odamdan çıktım ve Harry'nin yanına gittim, "Sonuç ne Harry?" diye sordum meraklı gözlerle. "İnan bilmiyorum Adel, Sirius birazdan seninle konuşacak." dedi Harry, biraz üzülmüştüm ama belli etmeyerek ekledim: "Sonuç ne olursa olsun, iyi ki varsın Harry." "Sen de iyi ki varsın Adel." Birbirimize sıkıca sarılırken babamın sesi duyuldu, "Herm, Ginny, Adel, Harry, hepiniz buraya gelir misiniz, çabuk." Merdivenlerden en önde ben indim tabi ki, hepimiz yerimizi aldık, babam konuşmaya boğazını temizleyerek başladı ve gözlerimin içine baktı.
"Güzel kızım; seni bu zamana kadar savaştan korumak istedim, hatta haberdar bile olma, pembe bir dünyada yaşa istedim fakat şimdi görüyorum ki en büyük hatayı ben yapmışım, gözümün önüne getirdikçe tüm olanları, ben seni ne kadar sakındıysam daha beteri geldi başımıza ve sen de artık buraya dahilsin, güçlüsün, kendini kontrol etmeyi öğrenebilirsen Voldemort'tan bile güçlü olabilirsin ve Dumbledore yardımcı olursa bunları aşabiliriz diye düşünüyorum.. Kaybedecek hiçbir şeyim kalmadı sizlerden başka, o yüzden sizden bir söz istiyorum, her ne olursa olsun, Fred, George, Ron, Ginny, Herm, Bill, Harry ve güzel kızım Adel.. Hiçbiriniz başınıza buyruk haraketler sergileyip canınızı tehlikeye atmıyorsunuz ve birbirinizi kollayın, Adel'i size emanet ediyorum. Ve güzeller güzeli bir tanem, artık sende bir Hogwarts öğrencisisin."
Gözlerim yaşarmış, sevinçten ne yapacağımı bilmiyordum, dona kalmıştım ve boş boş bakıyordum sadece, bugün ne kadar duygu değişimi yaşamıştım öyle, o kadar garip ki! Düşüncelere boğulurken George'nin beni omzuna almasıyla irkildim. "OOOOOO BİR İKİ ÜÇ ADEL! ADEL!" Elimi süper kahraman gibi ileri doğru yumruk yapıp moda girmiştim. Babam ve Arthur amca bize bakarak kahkahalar atıyor, Molly sırıtıyor, Herm ile Ginny katıla katıla gülüyordu, Harry zaferle "Benim sayemde." dermişcesine gülümsüyor, Fred, Ron ve Bill ise bana çak yapmam için yumruk uzatıyorlardı. O kadar keyifliydim ki.
Sonunda bu gece de bitti ve hepimiz yataklarımıza yattık, kendi kendime ne kadar mutlu olduğumu sesli bir şekilde tekrar ederken Ginny "Canım arkadaşım, aşkım, balım, bir tanem Adel, lütfen sus da uyuyalım, söz veriyorum yarın mutluluğunun her bir zerresini dinleyeceğim ama şu an o kadar yorgunum ki."
- "Oh, üzgünüm Ginn, iyi uykular canım." Dedim ve bir süre düşündükten sonra aklımdaki cevaplanmayan son soruyla uykuya daldım "Beni neler bekliyor?" ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahperi / Draco Malfoy ✮
FanficDüşmanlar birden etraflarını sardığında kim çaresizlik hissine hançer vurabilecek? Kim ağlamadan dimdik durabilecek? Kim Hogwarts uğruna canını feda edebilecek? Kim en büyük fedakarlığı yapacak? Ben yaparım, Hogwarts hayalleriyle büyümüş, şimdiden d...