BÖLÜM 3

942 15 0
                                    


Sabah çalan kapı  zili  ile gözlerini açtı iki kadın. Koltukta uyuya kalmışlardı.
-" offfff kim bu sabah sabah ya" dedi Gökşin
- Ben bakıyorum
-Koltuk da yatmaktan her tarafım tutulmuş diye söylenerek oturur pozisyona geldi Gökşin.
Kapıyı açınca Rahmet'i gördü. Rahmet haber vermeden sabahın köründe iki  kadının yaşadığı eve gelecek bir adam değildi. Bir şeylerin ters gittiğini anladı Zeyşan.
-Hoş geldin Rahmet
-Hoş buldum Zeyşan hanım. Sabahın bu saatinde sizi rahatsız ettiğim için özür diliyorum ama acil bir mesela var. Gökşin nerde acaba?
- Ne rahatsızlığı Rahmet içerde Gökşin. Sende geç içeri kapı da kaldın.
-kapı ağzında bu kadar ne konuştunuz ya.
- Gökşin acil bir mesela var.
-Noldu yine kıvırcık ?
-Gökşin bu defaki ciddi Tuncay
Bu ismi duyar duymaz ciddileşti Gökşin.
-Ne yaptı yine?
- Dün girdiği önemli davalardan birini kaybetmiş ofistekiler de senin davayı kazandığını istesen Tuncay'ın tüm müşterilerini alabileceğini söyleyince delirdi bu tabi herkesle kavga etti önce sonra senin delilleri kararttığını, yalancı şahitler tutup davaları kazandığını söyledi elinde deliller varmış Gökşin.
-Önemli dediğin şey bu muydu?
-Gökşin Tuncay'dan bahsediyoruz. Elinde delil olmasa böyle konuşmazdı
-Bakarız bir çaresine Rahmet.
-Nasıl bu kadar rahat olabiliyorsun Gökşin de  Zeyşan
-Ne yapmamı bekliyorsunuz anlamıyorum ki
-Bu kadar rahat olma mesela. Elimde kanıtlar var diyormuş.
- Ben karayım da Tuncay çok mu beyaz ya Tuncay'dan bahsediyoruz para ve güç için yapmayacağı şey yok. Peki benim Tuncay hakkında bulabileceklerim ne olacak Tuncay 'ın bana olan nefreti 2 günlük bir olay değil bu dünde böyleydi bugün de böyle yarın da böyle olmaya devam edecek. Dedi Gökşin
Oturduğu yerden kalkıp odasına doğru yol aldı.
Zeyşan ve Rahmet ise sadece arkasından bakmakla yetindiler.
-Halledilemeyecek bir şey değildir demi?
-Bilmiyorum Tuncay da boşa konuşacak birisi değil. Sen de az çok gördün.
Bu sözlerinin üzerine Zeyşan'ın yüzü düşmüştü. Gökşin'in üzüleceği düşüncesi bile onu mutsuz etmeye yeterdi. Bunu fark eden Rahmet durumu toparlanmak istedi.
-Siz benim abarttığıma bakmayın lütfen Zeyşan hanım. Gökşin işinde mükemmel ki açıkçası bana çok iyi davrandığı halde bazen ben bile ondan korkmuyorum değilim bazen böyle deli deli bakıyor. Korkması gereken biz değil o Tuncay olmalı.
-Umarım öyle olur.
-Ben müsadenizi işteyim Zeyşan hanım sabah sabah geldim böyle.
-Aaaaa olur mu hiç öyle hep birlikte kahvaltı yaparız Gökşin ile  çıkarsınız . Gökşin senin öylece gittiğini duyarsa sana ne yapar bilmiyorum artık.
- Peki Zeyşan hanım.
- Rahatına bak olur mu. Ben hemen geliyorum.
Odasına doğru yol aldı Zeyşan. İşlerini halledip oturma odasına döndü. Rahmet ve Gökşin karşılık sessizce oturuyorlardı.
- Kahvaltı için  istediğiniz bir şey var mı ? diyen kadının sesi ile odadaki sessizlik dağıldı.
-Teşekkür ederim Zeyşan hanım ama yok.
-Benim de yok Zeyşan hem sen ne yapsan ben yerim zaten.
Gökşin ardından Rahmet'e dönüp hadi bizde yardım edelim. Dedi.
-Çocuğa iş mi yaptıracaksın Gökşin dedi Zeyşan kınayan sesiyle
-Neresi çocuk ya senin çocuk dediğin koca adam 24  yaşında
-Sen zahmet etme rahmet ben yaparım. Hem birileri bana hiç yardım etmediği için ben alışkınım zaten.
Gözlerini kısarak sinirli sinirli baktı Gökşin Zeyşan'a doğru
- Dün bulaşıkları makineye dizen kimdi acaba
- Ben size yardım ederim Zeyşan hanım hem ne olacak elime yapışacak değil ya . Deyip yerinde kalktı Rahmet.
İki kadın bir arada tutmak iyi bir fikir gibi görünmüyordu.
Mutfağa girdiklerinde Zeyşan Rahmet'e sandalye çekip oturmasını söyledi.
-Ama Zeyşan hanım diye söze girecekti ki
-Yardım edebileceğin bir şey olursa söylerim.
-Tamam Zeyşan hanım
Zeyşan mutfakta ki  dolaptan domates,biber ve soğan çıkardı önce sonra onları bir güzel yıkadı. Ortamdaki sessizlikten rahatsızlık duyduğu için en iyisi bir sohbet açmak diye düşündü. Söze girmeden önce salata tahtasını çıkarıp domatesleri doğrama başladı.
-Rahmet sen bana niye sürekli Zeyşan hanım diyorsun. 3 yıl oldu birbirimizi tanıyoruz.
Bu konu uzun zamandır aklındaydı Zeyşan'ın hanım Kelimesi birbirini 3 yıldır tanıyan bu iki insan için fazla mesafeli bir kelimeydi.
-Size Zeyşan diyemem ki ama Zeyşan hanım.
-Abla diyebilirsin ama Rahmet
-Ben size abla dememden rahatsız olursunuz diye düşündüğüm için.
-tam tersi bana Zeyşan hanım yerine Zeyşan abla diye hitap etmen beni mutlu eder
-Peki Zeyşan hanım pardon Zeyşan abla
-Haaaa bak böyle işte
Önce soğanı  doğradı ocağın altını yaktı sonra yağ ile birlikte soğanları kısık ateşte kavrulmaya bıraktı. Sıra domatesleri doğramak içine biberleri doğramaya gelmişti.
-Rahmet ben bunları doğrarken sen de soğanları karıştır
-Tabi ki Zeyşan abla
Soğanları karşıtırmaya başladı Rahmet. Aklına annesinin hayatta iken ona ve babasına hazırladığı kahvaltılar geldi. Her sabah kahvaltı yapmadan evden çıkmasına izin vermez özenle hazırlardı her şeyi Sevinç hanım. 
Rahmet rahmet diye iki kez seslendi Zeyşan bu defa sesini biraz daha yükseltti
-Rahmet
-Zeysan Hanım kusura bakmayın lütfen dalmışım
-Sorun yok demi Rahmet
-Annemi hatırladım da annem de böyle sizin gibi özenle hazırlardı herşeyi
Uzun zaman sonra anne kelimesini duymak değişik hissettirmişti Zeyşan'a. En son anne ve babasını mahkeme salonunda boşanma davasında görmüş bir daha da ne seslerini duymuş ne yüzlerini görmüştü. Küçük kardeşi Berfe ile konuştuğunda nasıl oldukları öğrenebilirdu sadece o telefon konuşmaları da 5-10 kelimeden öteye gidemiyordu maalesef.
-Kaç sene oldu yani anneni kaybedeli
- 8 sene olacak bu Mart'ta
-Allah rahmet eylesin
-Amin.
-Siz iki beceriksiz hala hazırlayamadı mı bir kahvaltıyı? Diye söylenerek mutfağa girdi Gökşin.
Ocak başına elinde kaşık ile Rahmet'i görünce Zeyşan'a dönüp
-Ben yardım edelim  deyince çocuğu mu çalıştıracaksın diye kız sonra da sen çalıştır. İyiymiş Zeyşan hanım.
- Hanımlar kavga edeceksiniz ben gideyim
-Ben kim kavga kim Rahmet ya Allah kuru iftiralardan saklasın
-tabi canım tabiiii  deyip gülmeye başladı Zeyşan. Beni kandırıp götürdüğün gece kulübünde adamın kafasında şişe kıran bendim , yada dur adam kırmızı ışıkta kornaya sürekli basıp durdu diye adam arabadan inip arabanın yanına gelene kadar bekleyip sonra adama camdan çaldığın o kornanın bir yerlerine girmesi dileği ile diye bağırıp gaza basanda bendim.
-Kim ben ben hiç öyle şeyler yapar mıyım ? Düşündüm de yaparım
Zeyşan Gökşin'e sen iflah olmazsın bakışlarından biri gönderip yaptığı işe devam etti.
- Sonunda hazır. Hadi sofrayı kuralım.
-Rahmet sen dolaptaki kahvaltılıkları masaya koysana dedi Gökşin.
-kız sabahtan beri kolunu bile kaldırmadın.
-Hayatim ben varlığımla size destek oldum karıştırma oraları
Rahmetin de yardımları ile güzel bir sabah kahvaltısı hazırdı. Birlikte herşeye rağmen eğlenceli sohbet dolu bir kahvaltı yaptılar.
Kahvaltı bittiğinde Gökşin
-Benim bakmam gereken dosyalar vardı ya ben onlara bakıyım bana müsade
- bak hele şuna yok öyle Gökşin hanım bu masa toplanmadan kimsecikler gidemez.
-Offfff tamam be
                                   🔥
-Tuncay ne derse desin sakin ol Gökşin hem belki burda değildir.
- Tuncay'ı umursayan kim Rahmet boş versene.
Gökşin'in son sözleri bunlar olmuştu ofise girmeden önce.
Akşama kadar bakması gereken davalar ile ilgilendi.
Ofistekiler tek tek iyi akşamlar dileyip çıkmaya başlamıştı bile 3-4 kişi dışında kimse kalmamıştı.  Gökşin de çantasını toplayıp Rahmet'i de alıp  çıkmaya karar verdi. Çantasını toplamaya başladı esnada Tuncay ofise giriş yaptı.
Gökşin Tuncay'ı çoğu kez yaptığı gibi yine  görmezden gelmeyi seçti ve eşyalarını toplamaya başladı.
Tuncay sarsak adımlarla birlikte Gökşin'in masasına doğru ilerledi.
-oooo Gökşin hanım yüzümüze de mi bakmıyorsunuz?
Eşyalarını toplamaya devam etti Gökşin.
Bu duruma sinirlenen Tuncay masadaki eşyaları elinin tersi ile masadaki eşyaları dağıtmaya başladı.
-Tuncay git başkasından bil belanı
-Çok haklısın insanların başına bela olmak da üstüne yok
-Bir,iki, üç, dört, beş, altı sakin yedi sakin
-Sakinleşmeye Gökşin nolucaksa olsun.
Yan masanın üzerindeki bardağı alıp karşı duvara  doğru fırlattı Gökşin.
-Defol git Tuncay defol git Tuncay. Defol git yoksa asıl bela nasıl olacakmış görürsün.
-Bu burda bitmedi  seni bitireceğim çevirdiğin işleri ortaya çıkaracağım Gökşin.
-Elinden geleni ardında koymak gibi bir hata yapma Tuncay zira senin aksine ben boşa kurşun sıkmam.




ZEYŞAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin