BÖLÜM 8

380 6 0
                                    

‌Çalan alarm sesiyle uyandı Gökşin. Ellerini yüzünü yıkayıp mutfağa gitti. Ocağa çayı koyup dolaptan sucuk ve yumurtaları çıkardı. Tavaya koyduğu yağ ile pişirmeye koyuldu. Kahvaltıları dolptan çıkarıp masayı kurmaya koydu. Oturma odasına girip televizyondan bir şarkı açtı. Şarkıya eşlik ederken Zeyşan'ın odasına doğru yürümeye başladı.

‌Kıskanırım seni ben
Kıskanırım kalbimden
Bu nasıl aşk Allahım
Öleceğim derdimden

İçeriden gelen seslerle birlikte gözlerini açmaya başlamıştı Zeyşan kapı sesi ile kafasını kapıya doğru çevirdi.

Gökşin yatakta yatan kadının yanına yaklaşıp yanağından öptü önce.

"Hadi kalk uykucu şirin"
"Saat kaç ki çok mu uyudum"
"Öğlen oldu nerdeyse, bir de geç mi oldu diyor"
"Ya uyuyup kalmışım Gökşin kahvaltı da hazırlayamadım sana, sen çıkacağın için mi uyandırdın beni"
"Ahhhh aydınlık kızım benim."
"Yaaaa kandırdın mı beni"
"Bana bu kadar kolay kanmayın Zeyşan hanım" derken Zeyşan'ı gıdıklamaya başladı.
"Gökşin yapma" derken bir yandan kahkahalar ile gülen kadın bir yandan da Gökşin'in elinden kurtulmaya çalışıyordu.
"Ay yoruldum zaten bırakıyorum " deyip geriye doğru çekildi Gökşin.
" İçerden yemek kokular geliyor kahvaltı mı hazırladın"
" Evet bize kahvaltı hazırladım"
"İşte de yoruluyorsun zaten, ben hazırlardım"
"Akşam yemekleri sizden Zeyşan hanım, hadi kahvaltıya"
"Elimi yüzümü yıkayıp geliyorum hemen"

Kahvaltının ardından Gökşin Zeyşan'a da hazırlanmasını söyleyip odasına doğru yürümeye başlamıştı.

"Bugün dışarda işim yok evdeyim niye hazırlanayım Gökşin"
"Çünkü benimle birlikte ofise geliyorsun"
"Ne işim var benim ofiste"
"Ofise gelmek için illa işinin mi olması gerekiyor, canım bugün seni yanımda görmek istedi"
"Kız delirdin iyice"
"Hemen hazırlanmazsan pijamalarınla götürürüm bak seni ofise"
"Gökşin"
"Zeyşan"
Gökşin'in onu işe götürmek istemesinin nedenini anlamıştı aslında Zeyşan. Seni yalnız bırakan herkese inat ben burdayım demek istiyordu.
"Beni işe götürdüğün için akşam yemeğini birlikte hazırlayacağız o zaman"
"Dışardan söyleriz"

Ahhhhh bu kız....
🌸
Ofise geldiklerinde masaya doğru ilerlerken bir yandan da ofistekilerle selamlaştılar.
Karşısında tekli koltuğa oturan Zeyşan'a karşılık söze girdi Gökşin.

"Sizi oraya değil buraya alım Zeyşan hanım" diyerek koltuğunu gösterdi."
"Oraya oturup ne yapacağım"
"Buraya gelirken tüm gün boş boş oturacak mıyım demedin mi sen bana boş boş oturmaman için yardımcı oluyorum sana"
"Sana vereceğim kağıtlardaki bilgileri word dosyasına aktarmanı istiyorum"
" Beni çalıştırıp sen ne yapacaksın acaba"
" Sabah sana kahvaltı hazırlarken çok yoruldum ben dinleneceğim işte"
" Hazırlayıp da sonra bana toplantığın kahvaltı sofrası"
"Oralara girmeyelim biz hiç, sen böyle alalım"

Zeyşan'ın masaya geçmesinin ardından Gökşin halledilmesi gereken dosyaları masaya bırakıp karşıda koltuğa oturdu.
Rahmet dün gece YILMAZ şirketler grubu hakkında ulaşabildiği bilgileri Gökşin'e dosya halinde atmış ama Gökşin henüz inceleme fırsatı bulamamıştı. Telefonundan Rahmet'in attığı dosyayı açarak incelemeye başladı fakat dişe dokunur bir bilgi bulmadı. En iyisi yarın için bir randevu ayarlayıp kenan denen adamla yüz yüze görüşmekti.

"Merhaba Gökşin, hoşgeldiniz Zeyşan hanım" diyen Arda'nın sesi doldurmuştu odayı.
"Teşekkür ederim Arda bey"
"Merhaba Arda"
"Nasılsın Gökşin"
"Sağol ya uğraşıp duruyoruz işte, sen nasıl"
" Ben de iyiyim aslında ama sen bana yardımcı olursan daha da iyi olabilirim tabi"
"Konu nedir''
"Bir dava dosyası aldım ama dava ile ilgili aklıma takılan bazı kısımlar var sana da bir danışmak istedim uygunsan tabi"
"Olur tabi ki, ama nerde konuşalım"
"Benim masama geçelim istersen"
"Sen işini halledene kadar dönmüş olurum Zeyşan hem birazdan Rahmet de gelir"
" Sen işlerini hallet ben buradayım zaten"
🌸
Masasına geri döndüğünde Zeyşan'ı göremeyince etrafa bakınmaya başladı.
Cebinden telefonunu çıkarıp Zeyşan'ı aradı ama masada çalan telefon ile birlikte çok uzağa gitmiş olmaz diye içinden geçirdiği sırada teras tarafında gelen Zeyşan ve Seren'i gördü.

"Neredesin sen Zeyşan telefonunu da masaya bırakıp gitmişsin"
"İşim bitmişti, Seren hanımla kahve içtik bizde"
"Seren diyebilirsin Zeyşancığım"
"Baya iyi anlamışsınız siz ya"
"Sohbet ettik Zeyşan'la, umarım daha sık görürüz onu burda yaptığımız sohbet çok keyifliydi"
"Herkesin özel hayatları var Seren gitmeleri gereken kursları, yapmaları gereken işleri falan Zeyşan'ın da tek işi seninle sohbet etmek değil"
" Teşekkür ederim Seren hanım, benim için de güzel bir sohbetti" diye ortamı yumuşatmaya çalıştı Zeyşan.
"Görüşürüz Zeyşancığım ben gideyim artık"
"İnsanlara karşı biraz daha kibar olabilirsin"
"Görüşürüz Zeyşancığım mış, kim kimle görüşüyormuş ya" diye sinirle söylendi Gökşin.
"Sen yanımda olmadığın için kadın kibarlık yapıp kahve içmeyi teklif etti alt tarafı hem sohbetimizde baya keyifliydi aslında"
"Bir daha sohbet etmek istediğiniz zaman Seren hanımın yanına gelirsiniz artık"
Zeyşan, Gökşin'i sinirlendiediğinin farkındaydı ama bu durum onun keyiflenmesine sebep olmuştu.
" Sen beni mi kıskandın acaba"
" Evet kıskandım tabi ki "

Aldığı cevap ile hafif bir tebessüm oluştu Zeyşan'ın yüzünde. Herkese karşı duygularını saklayan Gökşin sadece ona gerçekten ne hissettiğini ve ne düşündüğünü açık bir şekilde de dile getirirdi.

"Senin bendeki yerini hiç bir şey dolduramaz Gökşin, seninle birlikte yaptığımız şey dünyanın en anlamsız şeyi bile olsa yanım da sen olduğun için anlam kazanır"
Aldığı cevap ile içten içe sevinmişti Gökşin ama bunu Zeyşan'a belli etmeye pek niyeti yoktu.
"Hadi be ordan daha biraz önce Seren' e neler söyledin"
" Uzun süre bunun tribini çekeceğim demi"
"Onu da kibarlık olsun diye Seren'le sohbetten keyif aldığını söylemeden önce düşünecektin"
"Kibarlıktan söylememiştim ama olsun"
Gökşin'i biraz daha kızdırmaktan zarar gelmezdi.

Zeyşan diye söze gireceği esnada onlara onlara doğru gelen Rahmet ile sadece susmak zorunda kaldı.

"Sizde mi burdaydın Zeyşan hanım, hoşgeldiniz"
"Hoşbuldum Rahmet de Zeyşan ablaya ne oldu"
"Size uzun zamandır Zeyşan hanım, deyince abla demek biraz zaman alacak"
"Ben kendime çay almaya gidiyorum" deyip uzaklaşmaya başladı Gökşin.

"Gökşin sinirli miydi"
"Gökşin'i biraz sinirlendirmiş olabilirim"
"Gökşin size sinirlenmez ki"
"Seren hanımla teras da kahve içtik sohbet falan ettik Seren hanım da güzel bir sohbetti tekrarlayalım falan deyince sinirlendi"
"O sizi kıskanmıştır sadece ofisten çıkana kadar geçer siniri de ama tribi biraz uzun sürebilir tabi ki"
"Orası kesin zaten, sen üniversiteden mi geliyorsun?"
" Evet dersim vardı "
"Ayakta kaldık böyle oturalım" karşılıklı koltuklara oturan ikili Gökşin'in gelmesini beklemeye başlamıştı. Neyseki çok beklemelerine gerek kalmadan elinde tuttuğu kupası ile birlikte Gökşin görünmüştü. Elindeki bardağı masaya koyup söze girdi.

"YILMAZ holdingi için yaptığın araştırmadan pek bir şey çıkmamış arayıp yarın için randevu al görüşmeye gidelim Rahmet"
" Hemen hallediyorum" deyip masadan ayrıldı Rahmet.
"Rahmet de mi seninle gelecek yarın "
"Evet, sahaya inmeden öğrenilebilecek bir meslek değil avukatlık şimdiden alışması lazım"
" Sana ilk stajını Süreyya hanım, ayarlamıştı değil mi?"
"Evet, Süreyya hanım bana yardımcı olmuştu"
"Geçmişte aranız daha iyiymiş sanırım pek görüşmüyor gibisiniz artık "
" Ben Süreyya hocayı hayranım ve ona hayranlığımı anlatamam, Süreyya hanım yani kartal'ın halasına ise sadece saygım var Kartal'ı yetiştiren kadın olduğu için, tüm bu saydıklarımdan bağımsız olarak Süreyya'yanın kim olduğuna gelecek olursak Süreyya'nın gerçekte kim olduğunu tanımıyorum.
"Hem Süreyya hanıma hayran olduğunu söylüyorsun ama hem de tanımadığını"
" Ben o kürsüde bana ders anlatan kadına hayranım aslında, bunu bir ünlüye duyulan bir hayranlık olarak da düşünebilirsin aslında. 18 yaşımda kimsesiz bir kızdım ve Süreyya hoca ile o zamanlar da tanıştım. Belki şuan da olduğum Kadın onu bugün tanısa benim için sadece Kartal'ın teyzesi olarak kalırdı"
"Peki bana da yüklediğin böyle sıfatların varmı"
" Sen benim hayatımda sadece Zeyşan olarak varsın. Seni sen olduğun için seviyorum."
"Bu duymak çok güzel biliyor musun yani biri tarafında sadece kendin olduğun için sevildiğini bilmek"

ZEYŞAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin