BÖLÜM 20

509 8 8
                                    

1 haftadır yeğenim ortalıkta yokmuş ve benim bundan neden haberim yok Gökşin" diye sert sesi ile sordu Süreyya hanım.
" Siz nerdesiniz ben oraya geleyim yüz yüze konuşalım "
" Hastane de Cafertaryaların orda seni bekliyorum "
Ofisten çıktığı gibi soluğu hastanede almıştı Gökşin. Hızla cafeteryaların olduğu tarafa doğru yürümeye başlamıştı ama hiç hesapta olmayan bir şey oldu.  kendisine sanki öldürecekmiş gibi bakan Berdan'ı gördü. ''bir bu eksikti ''diye söylendi kendi kendine.
Oturduğu yerden kalkıp Gökşin'in üzerine yürüdü Berdan.
" Senin benim karıma ne yaptığını sanıyorsun?'' diye sinirle soludu.
" Benim senin karına hiç bir şey yaptığım yok. Sen yapabileceğin en aşağılık şeyi yapmışsın zaten"
Duyduğu şey ile iyice sinirlendi Berdan yan tarafta duran sandalyelerden birine tekme attı.
" Elimde kalırsın kadın " diye sesini daha çok yükselti .
İkili arasındaki tartışmayı gören etrafda ki insanlar güvenliğe haber vermişlerdi bile.
Güvenliğin araya girmesi ile Berdan dışarı çıkarırken Gökşin ise içerde kalmışdı.
Tüm bu olaylar gerçekleşirken Süreyya hanım ise Cafertaryanın  dışarısında sigara içiyordu taki önünden geçen iki hemşirelerin " Gökşin hanım değil miydi o hasta yakını ile niye kavga ediyor ki" diye kendi aralarındaki konuşmalarını duyana kadar.
İçeri girdiğinde ise Gökşin'in yanındaki güvelik görevlisini görmüştü.
Hızlı adımlarla Gökşin'in yanına geldi.
" Ne oluyor burda Gökşin"
" Önce masaya geçelim Süreyya hanım"
Masaya geçmelerinin ardından ilk konuşan Süreyya hanım olmuştu"
"Dinliyorum" dedi otoriter sesiyle.
Gökşin ise fazla detaya girmeden ve Kartal'a sorduğu sorudan hiç bahsetmeden olanları anlattı.
Duydukları ile gözlerinin dolduğunu hissetti Süreyya hanım. Sonra ise hiç bir şey olmamış gibi konuşmaya başladı.
" Kartal kafasını dinledikten sonra geri dönecektir bize düşen sadece beklemek" deyip Gökşin'in konuşmasına bile müsade etmeden ''Görüşürüz'' diyerek ayrıldı masadan.
Gökşin'in ters giden bir şeylerin olduğunun farkına varmıştı zira Süreyya hanımın bakışlarındaki değişim fark edilmeyecek gibi değildi.
                               🌸

Aradan geçen 2 gün sonunda Gökşin adliye, ev ve ofis arasında mekik dokumuştu. Bugünde sabah erkenden kalkmış önce ofise geçmiş ordan ise adliye gelmişti. Gün bitene kadar tam 3 davaya girmiş şimdi ise içerisinde olduğu taksi ile evine gidiyordu. Eve geldiğin kısa bir duşun ardından  bir şeyler atıştırmak için mutfağa geçti. Öyle böyle derken saat 23.00 e doğru uyumak için odasına geçmişti.
Dışardan gelen sesler ile gözlerini açtı komodin üzerinde duran telefonuna uzandı saat gecenin 03:00 ydü bu saatte kim kim gelmiş olabilir diye düşündü.
Kapıya geldiğinde önce kapı deliğinden kim olduğuna baktı ve gördüğü yüz ile birlikte hemen kapıyı açtı.
" Kartal"
" Sadece dinle. Ben annemi hiç görmedim yani fotoğrafları dışında hiç görmedim zaten 26 yaşındaymış öldüğünde. Uzun zaman çocuğu olmamış annemin ve üzerine başka bir kadın gelmiş "
Duydukları ile hızla karşısındaki adama sarıldı Gökşin.
Kartal ise sözlerine devam etti.
" Annemin bir şansı olmadı ama ben o kadın önce iyileşsin sonra da o hayattan kurtulsun istiyorum " deyip kollarını kadının beline sardı.
Kartal'dan yavaşça ayrıldı Gökşin.
" Bu gece bende kal"
" Konuşmak yok, soru sormak yok "
" Yok"
Aralarında geçen son konuşmalar bunlar olmuştu.
Kartal Gökşin'in dizlerine kafasını koymuş sessizce sabahın olmasını beklemişlerdi.
                                                                                             🌸

Hiç bir şey olmazsa sabah olur diye boşa dememiş şair. Gece bitmiş sabah olmuştu Gökşin girmesi gereken davalar olduğu için adliye gitmiş Kartal ise hastaneye işlerinin başına dönmüştü.
Aradan geçen saatlerin sonunda Gökşin nihayet adliyeden çıkmış hastaneya Kartal'ın yanına gidiyordu. Taksiden indiğinde bahçeki banklardan birine oturup Kartal'ı aradı.
" Efendi Gökşin"
" Bahçedeyim beyaz atlı prensimin gelip bana yemek ısmarlamasını bekliyorum"
" Beleşci seni" dedi Kartal yüzünde oluşan gülümseme ile.
" Cimri olduğunu unutmuşum" diye  homurdandı Gökşin.
" Geliyorum birazdan"
'' bekliyorum "
Telefonu kapattıktan sonra sigara paketine uzanmıştı eli ama hastaneye girmekte olan Süreyya hanımı görmesi ile hızla yerinden kalktı. Neyseki asansör bekleyen kadına yetişebilmişti.
" Süreyya hanım "
" Burada olduğuna göre Kartal'ın döndüğünden haberin var ama bana haber verme zahmetinde bile bulunmadın"
" Dün gece geldi gün içinde de yoğundum"
" Nerdeymiş peki?"
" Bilmiyorum sormadım yani "
Asansöre binmeleri ile susmak zorunda kalmış Süreyya hanım. Asansörden indiklerinde ise karşı dan gelen Kartal'ı görmeleri ile cevap vermek yerine adamlarını hızlandırıp Kartal'ın yanına gitti.
" Beni görmek istemediğinin farkındayım Kartal ama bu şekilde kimseye haber vermeden ortalıktan kaybolamazsın "
" Bitti mi Süreyya hanım"
Süreyya hanım cevap vereceği sırada Kartal'ın çalan telefonu ile susmak zorunda kaldı.
" Efendim "
" Zeyşan hanım fenalaştı "
Duyduğu şey ile hızla koşmaya başladı Kartal. Giden adamın arkasından şaşkınca bakakaldı iki kadın ama ilk harekete geçen Gökşin olmuştu.
Onkoloji servisininin olduğu kata geldiğinde ise bulduğu ilk hemşireye kartal'ın nerede olduğu sordu. Aldığı cevap ile Zeyşan'ın odasının önüne buldu kendini. Geçen günkü adam kapıda çaresizce ordan oraya gidip geliyordu kadın ise köşede sessizce oturmuştu.
Gökşin'i ilk fark eden Havin oldu onun yüzünde kocası ile arası açılmıştı ve bunun bedelini Gökşin'e ödetmesi gerekiyordu.
" Senin bura ne işin sen hala buraya hangi yüzle geliyorsun" diye bağırarak üzerine yürüdü Gökşin'in.
Karşısındaki kadına karşı geri adım atmamaya kararlıydı Gökşin ve bu kadının hamile olması umrunda bile değildi.
" Bunu bana içerdeki kadının kocasının kendine tuttuğu metresi mi söylüyor" dedi her kelimenin üzerine bastırarak Gökşin.
Bu defa olaya dahil olan kişi Berdan dı.
'' senin bizimle ne alıp vermediğin var bilmiyorum ama kimsenin gücü Zeyşan ile beni ayırmaya yetmez. Bizim hayatımıza mecburiyetten bir kadın girdi o kadın bile bizim aşkımızı söndüremedi"

ZEYŞAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin