BÖLÜM 14

350 4 0
                                    

"O adam kimdi Berdan" diyen kadına çevirdi bakışlarını.
" Ben ne zamandan beri sana hesap verir oldum Havin"
" Alt tarafı bir soru sordum"
" Sorma bana hiç bir şey sorma"
" Beni suçlamaktan vazgeç artık"
" Ben kısmadan kıs o sesini"
" Yeter ya yeter Zeyşan'ın senden boşanmasının suçlusu ben değilim seni terk eden kadın ben değilim bak ben senin yanında olan kadınım, sana çocuk veren  karınım ben"
" Ben hiç bir zaman senden bir çocuğum olsun istemedim "
Bildiği şeyleri bir kez daha sesli duymak paramparça etti Havîn'i.
" Üçüncü çocuğu yaparken aklın neredeydi o zaman, benimle geceler boyunca bu yatakta birlikte olurken aklın neredeydi"
" Ne duymak istiyorsun Havin ha ne duymak istiyorsun"
" 3 sene geçti o kadın seni terk edeli 3 sene geçti sen üç senedir ne benim yüzüme ne de çocuklarımın yüzüne doğru düzgün bakar oldun ne değişti söylesene Zeyşan gidince mi değere bindi benim de mi seni terk etmem gerek"
" Sen hiç bir zaman benim için Zeyşan kadar değerli olmadın, çok güzeldin Havin her erkeğin aklını başından alacak kadar güzeldin hatta ama bu kadar ben senin güzelliğine doydum"
" Sen beni daha kaç kere yaralayacaksın"
" Cevabını bildiğin sorular sorarak yararlanmak isteyen sensin, benim bir karım olduğunu bile benim karıma aşık olduğumu bile bile bu eve gelen sensin"
" Çünkü sana aşıktım, ben sana 16 yaşımdan beri aşıktım. Sen Zeyşan'la evlendin ben yine bekledim sonra sevdiğim adama kuma olmak uğruna seninle evlendim ben "
" Seni sevmedim ve sevmeyeceğim. Yalan yok aklımı karıştırdın, duygularımı karıştırdın ama kalbimi hiç bir zaman karıştıramadın, benim sevdiğim kadın hep Zeyşan'dı. Sen çocuklarımın annesi olmak dışında benim için hiç bir şey ifade etmiyorsun "
Canı yanmıştı Havîn'in, karşısındaki adamın canını yakmadan duramayacaktı.
" peki sen ne sanıyorsun Zeyşan'ın hala sana aşık olduğunu mu. Zeyşan seni sevmiyor artık"
" Sana dedim ki o sesini kıs " diye bağırdı Berdan, ama Havîn'in susmaya hiç niye yoktu.
" O doktorun Zeyşan'a nasıl baktığını gördün değil mi? Hoş görmemek ne mümkün gözlerinin içi titriyordu Zeyşan'a bakarken. Söylesene Zeyşan' a olan aşkını şimdiye kadar kaç kez söylemiştir sence? Ya da Zeyşan hiç mi etkilenmemiştir o doktordan hani bana diyorsun ya çok güzeldin aklımı başımdan aldı diye peki Zeyşan'ın aklı ya da duyguları kaç kez karışmıştır ?"
Eli havaya kalkan adam ile susumak zorunda kaldı bu defa Havîn.
" Yapmadığın bir bu kalmıştı onu da yap"
                                   🌸
"Bu ne zaman öğle arasına girecek bu okul ya"
" Saat 12:15 birazdan falan girer herhalde "
Aradan geçen 5 dakika sonunda öğrenciler okul bahçesine çıkmaya başladığı gören Gökşin telefonuna uzanıp Elif yazan numaranın üzerine bastı.
" Okulun önüne çıkmış olurum birazdan sen ne taraftasın"
"  okulun biraz ilerisinde cafenin önünde geçen gün ki geldiğim aracın içinde seni bekliyorum"
" Tamam" deyip kapattı Elif.
Hızlı adımlarla okulun bahçesinden ayrılıp cafenin önünde doğru yürümeye başladı. Geçen gün gördüğü park halinde ki araca doğru yürüdü.
Araca yaklaşan kızı girmesinin ardından camı açıp "alta" demekle yetindi Gökşin.
Elif'in binmesinin ardından aracı çalıştırıp uzaklaşmaya başladı.
" Nereye gidiyoruz?''
" Sence de bu soruyu araca binmeden önce sorman gerekmiyor muydu?"
" Ne bu avukatdan inciler mi?"
" Konuşabileceğimiz bir yere gidiyoruz. Oldu mu?"
"Oldu"
Bu konuşmalardan sonra gidecekleri yere gelene kadar kimseden ses çıkmamıştı. 
" Siz cafe ye geçin ben aracı park edip geliyorum"
Aracın kapısını açıp cafeye doğru adımladı Elif.
Giden kızın arkasından konuşmaya başladı Rahmet. " Bu kızın bize yardımcı olabileceğine emin miyiz?"
" Şuan için yapabileceğimiz en iyi şey bu."
Aldığı cevabın ardından araçtan inip cafeye doğru yürüdü Rahmet, içeri bakındığında köşede oturan kızın karşına oturdu. Aradan geçen 5 dakika sonrasında Gökşin gelmişti. Gökşin'in gelmesinin ardından, direkt konuya girdi Elif.
" Öncelikle eğer o adamın tehditlerinden korkup yarı yolda bırakacaksan bizi"
" babanın hak ettiği cezayı aldığını görmeden bu davadan vazgeçmeyeceğim"
" O adam benim babam falan değil, ayrıca sen bu olayların neresindesin tam olarak "
" Şirketinde ki çalışanlardan biri dava için geldi ama  davayı geri çekti"
" Tehdit etmiştir kesin, zaten başka bir şey bildiği yok"
" Annen boşanmak istiyor mu?"
" 2 sene kadar önce annem tüm cesaretini toplayıp boşanmak istediğini söyledi o gece çok dayak yedi annem ama vazgeçmedi bu defa avukat falan tuttuk hatta ama sonra avukat arayıp bu davaya bakmayacağını söyledi."
" İlk değil di değil mi?"
" 17 yaşındayım ve ben kendimi bildim bileli annemin yüzündeki morluklar hiç geçmedi ''
" Annen o kadını biliyor mu?"
" Biliyor" dedi cansız bir ses tonu ile.
" Bu davayı açabilmemiz için annenin bana vekâlet vermesi lazım "
" Annem o adamdan hiç bir şekilde kurtulamayacağına inanıyor. Bizim ondan kurtulmamız için onun hapse girmesi lazım"
" Annen ile görüşmek istiyorum"
" Peki " 
" Bir de o kadının adresini biliyor musun?''
'' Evet, metresine tuttuğu evin adresini biliyorum"
Çantasından çıkarttığı kağıt kalemi Elif'e uzatıp " bu kağıda adresi yazmanı istesem"
                                             🌸
Dün Mira denen kadının evinin adresini öğrenmelerinin üzerine bu sabah Rahmet erken saatlerde evin önüne gelip evi izlemeye başlamıştı. Saat öğleden sonraya gelmesine rağmen ev de hiç bir hareketlenme göremeyen Rahmet duruma anlam vermeye çalışıyordu.  Telefonua uzanıp Gökşin'i aradı.
" Bir şey mi oldu?"
" Dediğin gibi sabah 8:30 dan beri burdayım ama kimsenin gelip gittiği de yok, evde de hiç bir hareketlenme yok."
" akşama kadar bekle, hala bir hareketlenme olmazsa ona göre yeni bir şeyler yapmaya çalışırız"
" Tamam"
Aradan geçen saatlerin ardından Rahmet gitmek için hareketlenmeye başlamıştı ki evin önünde duran araba ile daha dikkatli şekilde izlemeye başladı evi.
40'lı yaşlarında bir adam arabadan inip evin bahçesine girip kapıyı çaldı. Açılan kapı ile adamın içeri girdiğini gördü Rahmet. 
Telefonu ile Gökşin'e mesaj attı.
Sanırım Kenan denen adam eve geldi
                                      🌸
"Çocuğu sabahtan beri evin önüne mi diktin gerçekten?"
" Evet"
" O adam hak ettiğini bulana kadar durmayacaksın değil mi?"
" Cevabını bildiğiniz sorular sormaktan ne zaman vazgeçeceksiniz acaba"
" Davayı ne zaman açacaksın peki?"
" Elif'in annesi ile görüşeceğim önce pislik kadına siddet uyguluyormuş ve aldatma da var işin içinde"
" Kadın boşanmak istiyor mu peki?"
" Daha önce dava açmak istemiş ama avukat davayı alamayacağını söylemiş ve kadın yediği dayak ile kalmış sadece "
" Rezil herifin tekiymiş"
                                       🌸
" Dün akşam sana mesaj attığım gibi bir adam geldi, yani Kenan denen adamdı herhalde."
" Adam deyip durma şuna"
" Neyse geldi çok kalmadı ama bir de çıkarken sinirliydi baya araca tekme falan attı"
" Tamam sen şimdi git bugün de evi izlemeye devam et"
" Tamam"
"Sen ne yapacaksın?"
" Adliyeye geçeğim Nazan hanım'ın ertelenen  davası bugün"
                                 
" Teşekkür ederim Gökşin hanım"
" Bana Teşekkür etmenize gerek yok Nazan hanım, ben inandığım şeyin arkasında durdum sadece"
Nazan hanımla aralarında geçen konuşma sonrasında aracına atlayıp Rahmet'in yanına gitti Gökşin.
" Rahmet"
" Geleceğini söylememiştin"
" İşim erken bitti adliye de "
" Sonuç"
" Tabi ki kazandık"
" Çok sevindim"
" Yok mu hala hareketlenme falan "
" Aslında bugün  bir adam geldi, eve uzun uzun baktı sonra telefonla konuşmaya başlayınca evden uzaklaşmaya başladı "
" kim olabilir acaba? Neyse çıkar kokusu da sen fark edilmediğinden eminsin demi?"
"Eminin eminim"
Evin önünde duran taksi ile bakışları o tarafa doğru çevrildi ikilinin.  Daha sonra Mira göründü ve kapı önündeki taksiye atlayıp uzaklaşmaya başladı. Uzaklaşmaya başlayan taksi ile Gökşin hemen taksiyi takibe aldı. Uzun sayılabilecek bir yolculuğun ardından  oldukça tenha ormanlık bir arazi de duran taksi ile şaşkınlığılığını saklayamadı Gökşin.

Taksinin kapısının açılması ile sürücü koltuğunda ki adam araçtan inip hızlı hızlı sağa sola gidip gelmeye başlamıştı ki arka koltukta oturan Mira araçtan inip adama sarıldı.
" Kadın  kenan'ı aldatıyormuymuş ben mi yanlış anladım"
" Karma Rahmetciğim karma"
Kendisine sarılan kadın ile sakinleşmeye başlayan adam kadına daha sıkı sarıldı.
" Bitsin artık Mira, ne zaman kurtulacaksın bu Kenan pisliğinden kendimi de geçtim artık sana vurmasına dayanamıyorum"
Ben kenandan hiç bir zaman kurtulamam diyecek cesareti kendinde bulamadığı için karşında ki adamın dudaklarına yapışmakta buldu çareyi Mira.
Tüm bu anları kayda alındığından habersiz şekilde.
                                      🌸
" Ne kadın adamı aldatıyormuymuş?" Diye hayretle sordu Zeyşan.
" Kendin 20 yaş büyük evli bir adamla aşık olduğu için birlikte olduğunu düşünmemiştin herhalde hem ne demişler yaşattığını yaşamadan ölmezmişsin"
" Kız daha gencecik bu hayatı o da istememiştir ama mecbur kalmıştır belki "
" Mecburiyetlerden bahsetme bana Zeyşan, çünkü insanların mecburiyetlerin ardına sığınıp da yaptıkları şeyler midemi bulandırıyor sadece "
" Peki sen bir gün bir şeylere mecbur kalırsan "
" kalmadığımı sanıyorsun. Benim de mecburiyetlerim var bu hayatta ve ben bunların arkasına sığınmıyorum"
" Peki şimdi ne yapacaksın görüntüler ile"
" Önce Mira denen kadınla görüşmem lazım bir de Elif'in annesi var tabi ki"
" Bu iş gittikçe sarpa sarıyor sanki"
" Yaşayıp göreceğiz "
                                     🌸
"Dediğimi anladın değil mi?"
" Anladım Gökşin kargocu kılığında kadına teslim edeceğim işte görüntüleri"
" Hadi koçum göster kendini"
Rahmet tam araçtan inmek için kapıyı açmıştı  ki evden çıkan Mira ile kapıyı geri kapatmak zorunda kaldı. Evden ayrılıp aracına binen kadın Kenan ile buluşmak için yola koyuldu.
" Dünkü adam ile mi buluşacak acaba yine?"
"Sanmam"
" Şimdi ne yapacağı"
" Yemek yemek için buraya gelmiş olamaz mıyız Rahmet"
" Baksana şu restoranta böbreğin birini bırakıp mı çıkacağız"
" Yoooo  Kartal'ım tam da bugünler için var. Kartal'ın kartı bende "
Oldukça lüks bir restoranın otoparkına aracına park edip mekandan içeri girdi.
Kenan'ın olduğu masaya ilerleyip oturdu.
Gökşin ve Rahmet ise Araçtan inip mekana giriş yaptılar. Mira ile Kenan'ı görebilecekleri bir yere oturdular.

" Benim gülüm küsmüş mü bana ?"
" Benim sana küsmek ne haddine"
" Tamam gülüm uzatma işte, hem bak bakalım" deyip önünde duran kutuyu Mira'yauzattı.
Kendisine uzatılan kutuyu açması ile içerisindeki yüzüğe hayran hayran bakmaya başladı. Oturduğu yerden kalkıp kenan'ın yanağına öpücük kondurdu.
" Ha şöyle gülüm"
masaya gelen garsona siparişlerini verdiler.
" Aşkım ben lavaboya gidip geliyorum"
" Tamam gülüm"
Masadan kalkan kadının arkasından Gökşin de masadan ayrılıp lavaboların olduğu tarafa yürümeye başladı.
O lavaboya girerken iki kadın lavabodan çıktı. Bir dakika kadar sonra ise tuvaletlerin birinden Mira çıktı. Ellerini yıkamaya başlamıştır.
" Elbiseniz çok zarifmiş"
" Teşekkür ederim " deyip gülümsedi Mira.
" Ama elbisenin içindeki kadın için aynı şeyi söyleyemeyeceğim"
" Ne demek istiyorsunuz siz"
Hafifçe gülümsedi Gökşin.
" Elbisenin içerisindeki kadın diyorum fazla avam "
" Siz benim kim olduğumu biliyor musunuz"
" Basit bir metres parçası olduğunu bilmek yeterli bence"
" Bu metres parçası birazdan seni yaka paça bu mekandan attıracak ama" deyip kapıya doğru ilerlemişti ki duydukları durmak zorunda kaldı.
" Dünkü taksi fantazinizi Kenan öğrense burdan yaka paça atılan kim olur sence"
" Sen ne saçmalıyorsun"
Elinde tuttuğu flaşı Mira'ya uzattı.
" Ne saçmaladığımı öğrenmek istiyorsan aç izle diyeceğim ama bizzat başrol sendin değil mi"
" Ne istiyorsun benden"
" Yarın 12:00 de  Maria cafe de ol"
Rengi atmış kadını arkasında bırakıp masaya geri döndü Gökşin.
" Ne oldu"
" Yarın 12:00 de görüşeceğiz."
" Hadi kalkalım o zaman"
" Daha yemek yemedik"  deyip garsona seslendi Gökşin.
" Biz somon biftek istiyoruz yanına da beyaz şarap lütfen "
Masadan ayrılan garson ile birlikte Rahmet konuşmaya başladı.
" Kartla bey bunu öğrenince sinirlenecek"
" Yemeğini keyfini çıkar Rahmet"




                                       

ZEYŞAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin