BÖLÜM 13

354 4 0
                                    

2 GÜN SONRA

"Ne demek davayı geri çekiyorum Canan hanım"
" Duydunuz işte ben bu davadan vazgeçiyorum artık benim avukatım falan değilsiniz" deyip telefonu kapattı.
"Sakin sakin 1,2,3,4,5 sakin "
"Ya da ne sakin olması ya olmuyorum sakin falan " dedi. kendi kendine söylenmesinin ardından çantasını alıp çıkışa yöneldi Gökşin, arabasına atladığı gibi YILMAZ holdingin önünde buldu Kendini.
Şirketten içeri girdiğinde asansöre doğru adımlayıp gideceği katın numarasına bastı.

Bu defa içerisi ilk geldiği güne nazaran fazlasıyla kalabalıktı. Sonunda ineceği kata geldiğinde asansörden dışarı attı kendini.

Kenan beyin odasına ilerleyeceği sırada ona seslenen Nur hanımı işitti fakat umarsamadı.

" Kenan Bey'in odasına bu şekil de giremezsiniz"
" İzle ve gör o zaman "  deyip adımlarını daha da  hızlandırdı Gökşin.
Odanın kapısına geldiğinde duraksamdan kapıyı açtı. Açılan kapı ile birlikte Kenan Bey'in sesi doldurdu odayı.
" Ne zamandan beri odama destursuz girer oldun Nur" demişti ki kafasını kaldırdığında Gökşin'i gördü.
" Ben engel olmaya çalıştım ama"
" Senin gibi beceriksizden de bu beklenirdi zaten çık şu odadan" deyip Gökşin' e çevirdi bakışlarını.
" Sen miydin Avukat hanım"
" Müvekkilimi ne söyleyip tehdit ettiniz bilmiyorum ama ben bu işin peşini bırakmam"
" Ne demiştin Avukat elinden geleni ardına koyma demiştin eeee bende elimden geleni ardıma koymadım"
" Müvekkilimi tehdit ettiğinizi an itibari ile kabul etmiş oldunuz"
" Ne kafa ütüledin avukat derdin para ise söyle bir iki bir şey atarız "
" Sen git o kirli paranı köpeklerinin önüne at"
" Senin gibi bir avukata yakışıyor mu böyle laflar köpek falan "
" Bu gün karşımda bu kadar rahat konuşabiliyorun ya bakalım o mahkeme salonunda da bu kadar rahat olabilecek misin"

Holdingden ayrılmadan önce son sözleri bunlar olmuştu Gökşin'in. Aracına  bindiğinde bir kaç dakikadır çalan telefonu sinirini bozduğu için ilk olarak çantasının içerisinde çalan telefona uzandı eli.

" Açmıyorsam işim var demektir, canım istemiyor demektir ne diye durmadan arayıp duruyorsun" diye çıkıştı sinirle.
" Kusura bakma Gökşin ben ofise gelip seni bulmayınca"
" Sen miydin Rahmet"
" Müsait değilsin anlaşılan ben kapatıyorum o zaman"
" Saçmalama Rahmet sinirim bozuldu sadece. Canan hanım davayı geri çektiğini söyledi"
" Ne? neden vazgeçmiş ki davadan"
" Bilmiyorum Rahmet bilmiyorum korktu herhalde "
" Dava iptal mı o zaman "
" Hayır tabi ki daha güzel planlarımın olduğuna emin olabilirsin ama  önce seninle Canan hanımın yanına gitmemiz gerek , dosyaya bakıp adresi bana mesaj atıyorsun sonra da  bulduğun ilk taksiyle adrese geliyorsun Rahmet"
" Tamam Gökşin "

Telefonuna gelen adres ile aracını çalıştırıp yola koyuldu Gökşin.  Mesajdaki adrese geldiğin de 15 dakika kadar aracın içinde Rahmet'i beklemek zorunda kalmıştı.
" Hadi Rahmet"
" Gökşin biz napıyoruz yine"
" Birazdan öğrenirsin"
Apartmandan içeri girdiklerinde 3. Katın merdivelerine doğru ilerlediler.
11 yazan kapı numarasının önüne gelince Gökşin'in uzanıp zile bastı.
Bir kaç dakikalık bekleyişin ardından kapı açılmıştı. Karşısında Gökşin ve Rahmet'i gören Canan hanımın şaşkınlığı yüzünden okunuyordu.
" Ne işiniz var burda Gökşin hanım"
" Tehdit edildiğinizi biliyorum "
" Bakın davayı çektim siz artık benim avukatım falan değilsiniz evimden gidin lütfen yoksa polis çağırırım"
" Buraya sizi dava konusunda ikna etmeye falan gelmedim Canan hanım sadece soracağım bir kaç soru var onları cevaplamanız için burdayım''
" Ben hiç bir şey bilmiyorum "
" Bunu bana borçlusunuz Canan hanım "
" Neyi merak ediyorsunuz "
" Kenan denen adamın evinin adresini ya da kızın okulunun ismini biliyor musunuz Canan hanım?"
" Bunların niçin soruyorsunuz ?"
" Sorduğum sorunun cevabı bunlar değil "
" Bu bilgiyi benden aldığınızı kimse bilmesin lütfen"
Canan hanımın adresi söylemesinin ardından apartmandan ayrılıp verilen adrese doğru yola çıktılar.
" Biz yine neyin peşindeyiz Gökşin?"
" Adaletin peşindeyiz"
Sessiz geçen yolculuğun ardından tek katlı bahçeli bir evinde durdular.
" Adres burası değil mi?"
" Navigasyonun gösterdiği adres burası"
" Burda böyle bekleyecek miyiz?"
" Evet"
" Seni bazen çözemiyorum Gökşin"
" Ben de kendimi çözemiyorum çoğu kez takılma yani "  derken aracın camlarını indirip çantasından bir dal sigara ve çakmağını çıkarıp ateşledi. Ciğerlerine giden sigara dumanı ile rahatlamaya çalıştı.
" Döndü mü baban?"
" Yarın akşam binecek" 
" İyi bakalım sağ sağlim gelir inşallah "
"Teşekkür ederim Gökşin "
" Rasim amca gelince tanıştırırsın artık kızla"
" Senin diline düşeceğime Gökşin" 
" Ne var be ben mi buluştum kızla"
" Yarım saat bile oturmadık "
" Daha daha çok merak ettim şimdi kızı "
" Sen de Arda ile yemek yedin o da senin arkadaşın ben sana soruyor muyum ne yaptınız diye ?"
" Biraz önce sormuş bulundun ama "
" kızdın demi bana "
" Seni kesme planları yapıyorum Rahmet sonra bu evin bahçesi gömüp suçu Kenan'a atacağım"
" Sen ve şakaların "
" Şaka olduğunu düşünüp gülmemen ne büyük ironi"
" Tamam sustum "
" Bu böyle olmayacak "
" Biz neden burda bekliyoruz ki zaten"
" Kenan'ın Kızını bekliyoruz"
Yarım saatlik bekleyişin ardından kenan denen adamın kızı karşısından göründü. Uzun siyah saçlarını okul formasının üzerine doğru dökülen , 1.70 boylarındaydı.
Kızı girmesiyle beraber arabadan inip kıza doğru yürümeye başladı.
" Elif Yılmaz"
" Sen kimsin ya?"
" Ben avukat Gökşin ÖZSOY"
" Bundan bana ne "
" Annenin o adamdan kurtulacağını söylemiştin sence de bunun için bir avukata ihtiyacınız yok mu?"
" Sen bunu nerden biliyorsun?"
" Avukatınız olmamı kabul edersen aklındaki tüm soruların cevaplarını fazlayla alacaksın"
" Burda ikna edilmesi gereken kişi sen değilsin benim"
" Peki şöyle söyleyim o zaman, burda yardıma ihtiyacı olan ben değilim sensin"
" Fazla sinir bozucusun"
" Sen düşün kararın olumlu ise bana ulaşırsın" deyip elindeki kart viziti karışısındaki genç kıza uzattı.
                                  
                                     🌸

" Ne demek Canan hanım davadan vazgeçti"
" Basbayağı bugün arayıp davdan vazgeçtiğini söyledi"
" Dava iptal o zaman"
" Yoooo hiç de bile "
" Yine neler geçiyor senin o aklından acaba"
" Kafamda kırk tilki var kırkınında kuyruğu birbirine dolanmıyor desem"
" O adamı parmaklıklar ardında görmeden rahatlamayacaksın demi "
" Üstüne bastın ayağını çek "
" başına bela falan almayacaksın demi, hem Tuncay mevzusu ne oldu anlamadım bir anda ortadan kaybolması normal mı sence Gökşin "
" Onu da var elbet bir hesabı yakında ortaya çıkar "
" Sen öyle diyorsan "
" Sen boşver şimdi bunları, hadi bu akşam sahil kenarına gidelim "
" Dava dosyasına bakmayacak mısın bugün?"
" Canım hiç o dosyalara bakmak istemiyor"
" Olur gidelim "
Yenilen akşam yemeğinde sonra masayı da toplamalarının ardından sahile yürümek için evden ayrıldılar.
Yarım saatlik yürüyüşün sonunda sahil ve kalabalık insan topluluğu kendini göstermeye başlamıştı.
" Denizi izlemeyi ayrı bir seviyorsun sanki"
" Gökalp ile çok gelirdik sahil kenarına, saatlerce izlerdik bazen sohbet eşliğinde bazen de öyle sessizce"
" Geçen gece ne olduğunu anlatmak ister misin ?"
" Bazen onu özlemek çok dayanılmaz oluyor sadece"  söylediği şey ile Zeyşan'ın üzüldüğünü fark etti.
" Üzülmen için söylemedim"
" Biliyorum ama özlemek ağır bir his "
" Özlediğin kişiyi bir daha göremeyeceğini bilmek çok daha ağır. Ama sen kartal'ı bir daha görebileceksin"
" Ben kartal'ı özlediğimi söylemedim ki"
"Özlediğini kabul ettin"
" Hadi dondurma yiyelim"
Gökşin'in " Neli olsun? " demesi ardında aynı anda " Çilek, kakao, limon" deyip gülmeye başladılar.

İlerdeki donrumacıdan dondurma alıp sahil kenarındaki banklardan birine oturdular.

" Şimdi kartal olsaydı gitarı ile birlikte bize şarkı söylerdi"
" Etrafımıza bir insan toplanırdı kesin"
" Hatırlıyor musun şarkı dinleyenlerden bir tanesi kartal'ı üzerine kusmuştu"
" Nasıl söylenmişti ama saatlerce "
" Duşa girip 1 saat çıkmamıştı bide geldiğinde kolları, yüzü hep kıpkırmızıydı" deyip gülümsedi Gökşin.
" şey pek görüştünüz mü hiç gittiğinden beri ne zaman dönecekmiş , daha doğrusu dönecek mi?"
" bir kaç kez mesajlaştık sadce ona da uzun zaman oldu  zaten kendisine sinirli olduğumun farkında"
" Anladım"
"Boşver Kartal'ı da ben asıl şu sıralar Rahmet'in cafede oturduğu kızı çok merak ediyorum.
" Arkadaşım dedi ya çocuk"
" Göz kaçırmalar falan fark etmedik sanki, bir şey var bunun altında"
" Rahmet çok beyefendi bir çocuk Allah onu yetiştiren ailden Allah razı olsun. Bir kadını kırmadan, dökmeden sevebilecek bir adam "
" Rahmet'in mutlu olmasını çok isterim. Rahmet'in sevgisini hakeden biri değilse yol yakınken bir şeyler yaparız "
" Ben de Rahmet mutlu olsun isterim tabi ki ama bu şekilde değil Gökşin. İnsanın bazı şeyleri kendi yaşayıp görmesi gerekiyor "
" Kartal da sen de aynısın ya "
" Kızdı mı benim bücürüm"
" Ya kartal gibi başlama yine "
" Kartal ile aynıymışız ya "
" Geldiğimizden beri Kartal'da Kartal Kartal'da Kartal  ne çok özlemişsin Kartal'ı"
" Yavuz hırsız ev sahibini bastırır derler senin ki o hesap ya"
Gökşin'in cevap vereceği esnada çalan telefonu ile susumak zorunda kaldı.
Telefon ekranında bilmediği numaradan gelen aramayı yanıtlayıp telefonu kulağına götürdü.
" Efendim "
" Teklifini kabul ediyorum"

ZEYŞAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin