BÖLÜM 19

313 4 1
                                    

Giden kadının ardından  Kartal da ayrıldı hastaneden. Üzerinde ki bu siniri atacağı tek yere spor salonuna gitti ve saatlerce kum torbasını yumruklayarak sakinleşmeyi bekledi. İçerisinde ki bu ateş nasıl sönerdi o da bilmiyordu. Aradan geçen saatlerden sonra biraz olsun sakinleştiğini hissetti. 2 gündür hastane de kalmasına rağmen bugünde eve gitmek istemedi. Spor salonundan ayrılıp hastaneye gitti ama odasına girmeden önce Zeyşan'ı uzaktan da olsa görmeği isteğini bastıramadı. Odanın önüne geldiğinde yatakta yatan kadına değdi bakışları önce, sonra ise hem koltukta oturup Zeyşan'ın uyuyan yüzünü izleyen kocasına. Başka bir zaman diliminde gördüğü bu manzara onun için ısıtacakken içerdeki adama saldırmamak için zor tutuyordu kendini. Daha fazla bu manzarayı izlemek istemediği için odasına gitti.
                                           🌸

2 Gün sonra

2 gündür kartal ile hiç görüşmemişlerdi ama Sedat abiden öğrendiği kadarıyla dün öğle vakitlerinde kartal gelip eve gelip 1 kaç saat kalıp gitmişti.
Aralarında ki bu tatsız durumu halletmek için hastaneye gitmeye karar verdi Gökşin. Hastanenin önüne geldiğinde de taksiye ücreti ödeyip hastanenin içerisine doğru yürümeye başladı. 
Kartal'ın odasının önüne gelince kapıyı tıklatıp beklemeye başladı "gel" diyen ses ile birlikte odaya girdi.

Gökşin'i karşıdan görmeyi beklemeyen  Kartal bir miktar şaşırmıştı asıl özür dilemesi gerek kendisi iken ilk adımı Gökşin atmış ve buraya gelmişti.
" Yalnış anlama seni görmek için değil, özrümü duymaya geldim" diye konuştu Gökşin.
" O gün  sana bağırdım için özür dilerim"
" Vicdanlı bir insan olduğum için kabul ediyorum "
" Yüce gönüllü bücürüm benim "
" Bu bücür seni bir döver "
" Kır kafamı "
" 2 gündür eve doğru düzgün gelmemişsin hiç "
" Hastane de işlerim vardı "
"Sana ne olduğunu anlayamıyorum Kartal. Bir şeyler var sende sana ulaşamıyorum"
" Yanım da olmak için beni anlamana gerek yok"
" Sana yardımcı olmak için seni anlamama gerek  var ama"
" Sinirliydim sadece"
" Geçiştirmeye çalışıyorsun şuan da sadece.  Ben sana orda olması gereken şeyi söyledim. Kadın kocası tarafından aldatılıyor yetmiyor bir de o kadını ve çocuğu alıp kadının yanına getiriyor"
" Sence o kadın yaşamak istiyor mu ?"
" Bu mu yani kocam beni aldattı ben de yaşamak istemiyorum "
" O kadının ne yaşadığı ya da neler gördüğünü bilmiyoruz. "
" Tamam ya ölsün o zaman "
'' ne söylemek istediğimi anlayıp söylediğim şeyleri çarpıtmakdan vazgeç"
'' tamam şuan konuşmayalım yoksa ikimiz de yükseleceğiz"
" Seni kırmak istemiyorum Gökşin sen benim için değerlisin ama biraz zaman ver bana"
" Tamam ama ne zaman anlatmak istersen dinlerim"
" Benim bücürüm avukatlıktan psikolokluğa mı terfi etmiş " .
" Valla bu bücür bir gün seni bir dövecek bir dövecek "
" Diyorum sana kır kafamı "
Gülmeye başladı Gökşin.
" İşin yoksa çıkalım mı " .
" Olur"
" Bir kaç dakika bekleyeceğim ama seni bir lavaboya gidip geliyorum ben sen aşağıda hastanenin önünde bekle istersen"
" Tamamdır"

Odadan çıkıp lavaboların olduğu tarafa yöneldi Gökşin. . İçeri girdiğin de geçen gün gördüğü kadının da orada olduğunu fark etti ama umursamadı. İşlerini halletmek için kabinlerden birine yöneldi  çıktığında hala kadının burada olduğunu görmek bir miktar sinirlenmesine sebep olmuştu aslında ama kendini bu olayın dışında tutmak zorunda olduğunu bildiğinden ellerini yıkamak için lavaboya yöneldi.
Kadının elinde tuttuğu hamilelik testini fark etti bu defa.
" Müjdeli haber sanırım" dedi ruhsuz bir tonlama ile.
" aaaa şey evet test yaptım da sonucunu bekliyorum birazdan belli olacak"
" İlk çocuğunuz mu?" diye cevabını bildiği bir soru yöneltti Gökşin kadına.
" Hayır bir tane de kızım var inşallah bu defa bir oğlum olur"
" Çocuk güzel şey tabi"
" Rabbim şükürler olsun hamileyim" diye sevinçle konuştu kadın elinde tuttuğu teste bakarak.
" Tebrik ederim eminim eşiniz de çok sevinecektir bu duruma"
" Elbette sevinecektir niye sevinmesin " diye savunmaya geçti Havin sahi ondan çocuk istemeyen adam bu habere nasıl tepki verecekti bir an moralinin bozulduğu hissetti ama hemen bu durumdan sıyrıldı çünkü kocası eski Berdan değil di kötü günler geri de kalmış kocası onunla ilgilenir onun yanında da güler olmuştu.
" Söylediğim şey sizi rahatsız etti sanırım severek evlendiği nikahlı eşinden çocuğu olacak diye tabi ki sevinir"
Hayat bir kez daha Havîn'in yüzüne aslında sevilmediğini ve o adamın nikahlı karısı olmadığı gerçeğini çarpmıştı.
Kadının bir cevap vermeyeceğini anlayan Gökşin yüzüne yerleştirdiği sahte gülümseme ile tekrar tebrik ederim diyerek ellerini yıkama devam etti.
Telefonu çalan kadın Gökşin'in dediklerine çok takılmamaya çalıştı, çantasındaki telefonuna uzandı eli arayan kardeşiydi.
"Efendim Zeyno "
" Naptın abla test sonucunu sormak için aradım"
" Hamileyim "
" Allah'ım bunlar ne güzel haberler böyle önce Zeyşan'ın kanser haberi sonra senin hamile kalman ilahi adalet işte abla"
" Zeyno " dedi Havîn kardeşinin sesinin dışarı gittiğininin farkındaydı aynadan yanındaki kadına baktı göz ucuyla  biraz umarım duymamıştır diye geçirdi içinden.
Gökşin ise ellerini kurulayıp lavabonun çıkışına yöneldi. Çıkan kadın ile rahatladığını hissetti Havîn. Ama bu onun en büyük hatası olmuştu zira Gökşin uzaklaşmak yerine kapının hemen arkasında ne konuştuklarını dinliyordu.
" Böyle söyleme Zeyno"
" Ne var abla sana yaptıkları yanına mı kalacaktı, tokat attı o kadın sana "
" Yaşandı bitti herşey. Hem doktorlar durumunun kötüye gittiğini söylemiş bu şekilde olmasını istemezdim ama  sonunda dualarım kabul olacak  Zeyşan hayatımızda olmayacak kocam ben ve çocuklarım olabileceğiz  belki de artık, hem  ikinci kez baba da yapacağım kocamı ikinci çocuğum erkek olursa Zeyşan'ın ölümünü unutması da kolay olur "
" Utanacak tabi ki seni de sevmek zorunda sen de onun karısısın hem de diğeri gibi kusurlu olan karısı değil. Yatsın kalksın sana dua etsin Zeyşan yüzünde kısıra çıkan adını senin sayende temize çıkarabildi. "
Bu konuşmaları daha fazla dinlemek istemediğine karar verdi Gökşin ve hızla oradan ayrılıp kartal'ın yanına gitti.
" Nerede kaldın Gökşin ağaç oldum ya ?"
" Hani dalların nerede ?"
" Offff bunlar ne kötü espiriler böyle. hadi bir an önce eve gidelim dinlenmek istiyorum "
                                          🌸
1 Gün sonra
Dün lavabo da duyduklarından sonra  meseleyi kartal' a açıp açmama konusunda kararsız kalmıştı Gökşin. Yaptığı iç hesaplaşmalar sonunda duyduklarını kartal ile paylaşmaya karar verdi.
Sabah erken saatte adliyeye gelip işlerini halletmiş şimdi ise Kartal'ın yanına gidiyordu. Hastaneye geldiğin de ilk olarak kartal'ın yanına  gitmek yerine Zeyşan'ın odasının önüne geldi. İçerde geçen günkü kadın ve adam vardı. Gördüğü manzara karşında ne hissetmesi gerektiğini karar veremiyordu.
Öfke, acıma, merhamet....
"Gökşin" diyen ses ile arkaya doğru kafasını çevirdi.
" Kartal"
" ne işin var bu odanın önünde"
" Seni görmeye geldim"
" Beni bu odanın önünde mi görmeye geldin"
" Zeyşan hanım senin hastan değil mi bu odaya defalarca kez onu kontrol etmek için girmedin mi?''
" Gidelim Gökşin" dedi kartal bir an önce buradan uzaklaşmak istiyordu ama kapı açılıp da doktor bey diye ona seslen adam ile durmak zorunda kaldı.
" Evet"
" Bugün Zeyşan'ı hiç kontrole gelmediniz hem ağrısı olduğunu söylüyor"

Adamın sözleri üzerine içeri adımladı Kartal. Zeyşan' a bir kaç soru sorup ağrı kesici yapması için Zerrin hemşireyi çağırdı.
Kartal hastaları ile çok ilgili bir doktordu ama Zeyşan'a olan bakışlarında ve tavırlarında ki farklılığı anlamamak mümkün değildi.
Kapı ağzında beklemeyi bırakıp içeri adımladı biraz sonra yapacağı şey yüzünden kartal ile aralarının açılacağının farkındaydı ama yine de vazgeçmedi.
"Biz tanışamadık aslında sizinle Zeyşan hanım Gökşin  ben Kartal'ın arkadaşıyım ayrıca çok geçmiş olsun"  diyerek konuşmaya başladı.
" Teşekkür ederim " dedi Zeyşan zar zor çıkan sesi ile.
Bu defa ise bakışlarını Havîn'e çevirerek konuşmaya başladı.
" Geçmiş olsun. Zeyşan hanım sizin yakınınız mıydı?"
Karşında Gökşin'i görmek tedirgin olmasına sebep oldu Havîn'in.
" Evet " dedi kısaca. Bir yandan da kadının bir olan önce çıkıp gitmesi için dua etmeye başladı içinden.
" Biz gidelim artık zaten Zerrin hemşire de birazdan gelir " deyip bakışlarını Gökşin' e çevirdi. Kartal'ın bakışlarında ki uyarıcı ifadeyi fark etmemek imkansızdı.
" Gidelim tabi ki ama önce Havîn hanımı tebrik edelim Kartal. Burda olmalarını sebebi Zeyşan hanıma mutlu haberi vermektir herhalde "
" Ne mutlu haberi hem siz nerden tanışıyorsunuz " diye sordu Berdan.
" Tebrik ederim Berdan bey baba oluyorsunuz Havîn hanım hamileymiş"
Gökşin'in söyledikleri ile oda da öyle bir sessizlik oluşmuştu ki herkes  ne tepki vereceğini şaşırmıştı.
" Zeyşan'' dedi Berdan önce.
" Defol "
" Zeyşan''
" Defol" diye tüm gücü ile bağırdı bu defa kadın.
" Defol, defol, defol"
" Sakin ol Zeyşan. Sakin ol nefes al"
Kadının tüm bedeninin kas katı olduğu fark edebiliyordu Kartal.
" Çıkın odadan " diye bağırdı.
" Kartal hocam " diyen Zerrin'in sesini duyuldu odada.
"Oksijeni ver nefes alamıyor çabuk Zerrin"

Gökşin'in odadan çıkmadan önce duyduğu son şeyler bunlar olmuştu.
Şimdi ise 20 dakikadır kartal'ın odasında onun gelmesini bekliyordu ve beklediği olmuş  Sert bir şekilde açılan kapı ile Kartal'ı gelmişti.
" Sen ne yaptığını sanıyorsun Gökşin ?" diye bağırdı.
" doğru olanı yaptım" dedi Gökşin son  derece kendinde emin bir şekilde.
" Doğru olanı öyle mi doğru olanı yaptın. Kadın zaten canıyla cebelleşiyor sen karşına geçmiş kocasının başka bir kadından olacak ikinci çocuğunun haberini  veriyosun"
" Sana tek bir soru soracağım Kartal. Sen Zeyşan karşı ne hissediyorsun"
" Konuyu değiştirme "
" İnkar bile etmiyorsun"
" Ne duymak istiyorsun diye" sesini daha çok yükselti Kartal.
" Sen hastalarınla hep çok ilgilenirsin onlara duygularını hissettirmezsin ama o kadına çok farklı yaklaşıyorsun ben senin o kadına nasıl baktığını gördüm o gözler de  acıması yoktu Kartal."
" Açık ol"
" Tamam şöyle söyleyim o zaman evli bir kadına aşık mı oldun Kartal "





ZEYŞAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin