2.Bölüm

41 9 0
                                    

Ders biter ve Selin ile Buse Toprak'ın yanına gider.
-Adının Toprak olduğuna eminsin diğil mi?
-Eminim yani evet ya eminim.
(Buse toprağın sırtına dokunarak)
-Merhaba!
-Ne istiyorsunuz?
-Tanışmak.
Selin ekler;
-Ve senle arkadaş olmak.
-Cidden sizin iğrenç şakalarınızdan artık bıktım yapmayın sonunuz kötü olur!
-Seninle cidden tanışmak istiyoruz.
(Bağırarak)
-Gidin burdan!
Dediği anda Toprak'ın içine aynı Ateş'e olduğu gibi bir toprak girer.
-(Buse çığlık atarak) Buda ne?
Toprak ne yağıcağını bilemez ve ayağa kalkar koşarak uzaklaşır.
-Buse hadi onu takip etmeliyiz.
-Hayır hayır!
-Hadi!
-Öff! Tamam.
Kızlar Toprak'ın peşinden koşar daha sonra Toprak okul bodrumuna girer.
-Gitsenize artık takip etmeyin beni.
(Selin rahatlatıcı bir ses ile)
-Anlamak istemiyorsun, insanlar hep seninle alay etti biliyoruz ama biz seninle arkadaş olmak istiyoruz gerçekten.
(Toprak korkmuş bir ses ile)
-Gerçekten öyle mi? Beni kandırmıyorsunuz değil mi?
(Buse yanına doğru gider ve)
-Hayır, sana doğruları söylüyoruz.
(Selin konuşur)
-Hem daha demin sana olan şeyle ilgili sana yardım ederiz.
(Buse)
-Gel daha sakin bir yere gidelim, oturup konuşalım.
-Tamam olur.

Okul Kantini

(Selin)
-Sana daha demin n'olduğunu biliyor musun?
-Hayır ama çok korkuyorum.
-Yani korkmakta haklısın, kim olsa korkar.
-Buse cidden çok güzel teselli veriyorsun.
(Alev ve yandaşları gelir.)
-Vay vay vay! Busecik bakıyorum da inek ve gizemliyle takılmaya başlamışsın. Cidden bu kadar düştün mü ya?
-Alev lütfen artık benden uzak dur.
-Uzak durmassam n'yaparsın? Bir tahminim var. Bu salakları üstüme mi salarsın.
(Selin bağırarak)
-Alev yeter!
Dediği anda Toprak ve Ateş'e olduğu gibi içine bir su topu girer ve o anda Alev ve yanındakilerin elindeki kahveler patlar.
-Selin, s-sanada aynı şey oldu.
-Tamam. Hadi kalkın biran önce gidelim.
(Buse ekler)
-Okuldan çıkalım ve size n'olduğunu bulalım.
-Olamaz okuldan kaçamayız.
-Kaçarız zaten son bir ders kaldı.
-Olmaz, lütfen boş verin.
-Selin hadi.
(Üçüde okuldan kaçar.)

-Tamam yoruldum duralım şurada.
-Hala kendimi kötü hissediyorum.
-Hissetme.
(Selin ve Toprağın başına ağrı girer.)
-Başım, başım çatlıyor.
-Sen bide bana sor.
-Kızlar iyi misiniz?
-Sürekli gözümün önünde bir yüz beliriyor.
-Benimde. Hatta ben bu kişiyi tanıyorum, bu şey şu evi patlayan çocuk.
-Benim baş ağrım geçti.
-Benimde.
-Bu gün yaşadığımız şeylerden sonra o çocuğu bulmamız gerektiğini düşünüyorum.
-Ne alaka?
-Sence başınıza aniden bir ağrı girmesi ve o çocuğu görmeniz notmal mi?
-E nereden bulucaz?
-Çok büyük ihtimalle hastanededir.
-İyi, hadi hastaneye gidelim.
-Cidden hastaneye gidiyoruzya...

(Hastaneye varırlar ve Ateş'in olduğu odayı sorarlar.)

-Teşekkürler.
-Bir ihtiyacınız olursa bana haber verirsiniz.
-Tamam.

(Ateş'in odası.)
-Selam.
-Siz niye geldiniz ya...
-Gelmiyelim mi?
-Her gün sohbet muhabbet içinde olduğumuz için gelmeniz çok normal.
-Sana bir kaç şey sorcam.
-Tabi polis hanım.
-Ya her şeyi şakaya vurma dinle bir ya!
-Sorun...
-Tüp nasıl patladı?
-İçime bir ateş topu girdi, daha sonra tüp ısında ve bam patladı. Doktorların dediğine göre oradan sağ çıkmam imkansızmış.
-Sabah okulda farklı aralıklar ile ben ve Toprak'ada oldu.
-Neden olduğunu biliyor musunuz?
-Hayır ama bizim yanımızda olursan birlikte çöze biliriz.
-Peki sana bir şey olmadı mı Buse?
-Hayır ve çokta umrumda değil.
-Peki ne zaman taburcu olucaksınız.
-Bir iki güne olurum herhalde.
-Tamam kızlar artık evlerimize gidelim zaten okuldan kaçtık.
-Görüşürüz.

Hepsi hastaneden çıkar ve evlerine doğru yola koyulur!

-Yine geldim nefret ettiğim evime.
(Deri montunun cebinden anahtarını çıkartır ve kapıyı açar.)
-Geç kaldın!
-Dersler uzadı biraz
-Uzamıycak.
-Oldu paşam, başka?
-Sen benle nasıl alay edersin?
(Diyerek Buse yaklaşır sol kolunu tutar ve Buse vurmak için elini havaya kaldırır.)
-Vursana!
(Tam vurucakken Buse'nin içine diğerlerine olduğu gibi bir hava topu girer ve babasını kendi isteği dışında evin bir ucundan diğer ucuna gönderir.)
-B-banada oldu, diğerlerinin yanına gitmeliyim.
(Deri ceketini, telefon ve anahtarını alarak evden hızla çıkar.)

(Buse telaşlı bir ses ile)
-Sınıf grubundan Selin'in numarasını alim.
-Alo...
-Alo, Selin!
-Buse? N'oldu?
-Size size olan şey banada oldu.
-Ne? Hemen bir yerde buluşmalıyız.
-Tamam, şu bizim okulun yakınlarındaki kahveciye gel.
-Tamam,geliyorum.

15-20 dakika sonra

-Diğerlerini çağıra biliyor muyuz?
-Ateş hastanede, Toprak'ın numarası bende yok.
-Okul gurubunda vardır.
-Yok!

2 gün sonra...

-Ateş bu gün taburcu oluyor.
-Biliyorum, Toprak birazdan burada olur, Ateş ise çıkar çıkmaz geliceğini söyledi.

Kısa bir süre sonra...

-Ben geldim.
Ateş taburcu olmuştu ve yanan evi için üzüleceğine aksine mutluydu.
-Sen niye mutlusun ya?
-Yanan evim için bir ünlü destekte bulunup 4 odalı eşyalı bir ev alarak bana yardım etmeyi teklif etti, bu bir genç destek projesiymiş.
-Ne güzel.

Buse titrek ve utangaç bir ses ile konuşmaya başladı.
-Hani dört odası varmış ya bir odasında ben kalsam.
-Neden?
-İstemiyorsan sorun yok.
-Hayır hayır tabii kala bilirsin,hem bir oda arkadaşım olmuş olur.
(İkiside sevinç ve mutluluk ile karışık bir gülümseme attı.)

-Toprak geldi.
Buse sevincini devam ettirerek.
"O zaman 4 Element tamamlandı demektir!" diye bağırdı.

-4 Element ne alaka?
-Gurubumuzun adı.
Ateş
Su
Hava
Toprak
-Olmaz mı?
Selin "Bana uyar" dedi. Ardından ise Ateş onayladı, Toprak biraz itiraz etti ama sonra kabul etti.

4 ELEMENT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin