7.Bölüm:Su Testi

17 8 0
                                    

Selin
Ateş uyandıktan sonra hepimiz rahat bir nefes aldık. Sabah uyandığımızda Ateş'in gözleri açıktı ama hiç bir tepki vermiyordu. Sonra birden gözlerinden yaşlar gelmeye başladı ve daha sonra gözleri ardından elleri ve daha sonra bütün vucudu alev almaya başladı daha sonra da uyandı.
"Ateş iyi misin?" bu soruyu sorduğumda hem korkuyordum hem de Ateş uyandığı için seviniyordum.
"Karanlık Kraliçe b-benim annem."

Ne Karanlık Kraliçe Ateş'in annesimi. Ama Ateş üvey olduğunu gerçek aileseni tanımadığını söylemişti.
"Sen bunu nerden biliyorsun? Hani gerçek anneni tanımıyordun?" Buse kollarını birbirine sararak göğsünde birleştirdi.

"Günlükte yazan testi hatırlıyor musunuz?" hepimizin evet anlamında başımızı salladık.
"Beni uyandırmaya çalıştığınızda ateş testi oldum. İlk başta anlamadım ama daha sonra bir ses bana nerede olduğumu söyledi. Amacım kendimi bulmak kişisel gücümü açığa çıkarmak ve oradan çıkmaya çalışmaktı. Bunları yapabilmek için eski bize acı veren anılarımızı veya beynimizin bizden sakladığı anılarımızı bize hatırlatıyor. Çıkmak için ise bize o anıları gösteren aynaları kırmamız gerekiyor ve test tamamlanıyor. " dedi Ateş.
" Eğer doğru tahmin ediyorsam bu gün içerisinde birimiz daha teste giricez. " dedi Toprak. Kimin gireceğini düşünerek Ateş'in odasındaki koltuğa oturdum. Bu gün ben de teste girebilirdim. Korkum teste girmek değildi korkum eski korkunç anılarımı hatırlamaktı.

3 saat sonra

Aradan üç saat geçmişti hala kimse teste girmemişti.
" Belkide teorim yanlıştır." dedim Toprak' a.
"Belkide yanlıştır. Kim bilir." dedi soğuk bir şekilde Toprak. Daha sonra su içmek için ayağa kalktım ve mutfağa doğru yöneldiğimde gözlerim karardı dengemi kaybettim ve hatırladığım son şey yere düştüğümde kolumun çok acıdıydı.

---------------------------------------------------------

Uyandığımda her yer masmaviydi. Yanımdan balıklar geçiyordu bir dakika ne yanımdan balıklar mı geçiyor? Neredeyim ben?

"Su elementi! "

"Efendim?"

"Sen neden şaşırmadın?"

"Neden şaşırim?"

"Neyse beni bölme, şu anda su testindesin ki..."

"Biliyorum Ateş anlattı kişisel özelliklerin ortaya çıkıcak aynayı kırıcam falan filan!"

"Peki o zaman iyi şanslar!"

"Teşekkürler!" teste yapmam gerekenleri biliyordum ilk önce sağ tarafımdaki aynaya giderek dokundum:

Aynadaki Görüntü

Götüntüde okul yemekhanesinde bir çocuk kırdığı şişenin parçalarından birini boynuma dayamıştı ve her an kesicekmiş gibi duruyordu.
"Eğer o notları düzeltmessen hoca, bu kızın boynunu keserim!" diyerek bağırdı. Bu bağıran çocuk okulun çalışkan öğrencilerinden Arda'ydı notlarımı düzeltin diye bağırdığı hoca ise Fizik hocası Melek Hocaydı. Melek Hoca kilolu bir kadındı, gözleri yeşil rengindeydi ve uzun kahverengi saçlarını topuz yapmıştı. Arda ise zayıf bir çocuktu, uzun boyluydu kahve rengi saçları kıvırcıktı.
"Herkes hak ettiği notu alır bırak o kızı hemen!" diye bağırdı Melek Hoca.
Ben korkuyla titriyordum ve ağlıyordum. Hareket etmiyordum herhangi bir hareketimde boğazım kesile bilirdi. "Notumu düzelt dedim!" Arda o kadar yüksek bağırmıştı ki olduğum yerden sıçradım boğazım biraz cam parçasına sürtündü ama pek bir şey olmadı.
"Bak Arda sen akıllı çocuksun yapma önümüzde bir sınav daha var düzeltirsin. Hepimiz öğrencilik hayatımızda yanlışlar yaparız, bir dalgınlığına gelmiştir. Kızın boynunu kesersin bütün hayatın kararır!" diye bağıran hocada Murat Hacaydı. Murat hoca edebiyat hocasıydı. Uzun boylu hafif kaslı bir hocaydı. Gözleri siyah rengi deydi, yeni sakal ve saç tıraşı olduğu kulaklarındaki saç tellerinden belli oluyordu. Kareli bir gömlek giymişti. Aslında çok çekiciydi...

"Peki benden günah gitti!" diye bağırdı Arda. "Arda lütfen yapma korkuyorum lütfen yapma!" diye yalvarmaya başlamıştım ama o beni dinlemedi boğazımı kesti.
Uyandığımda hastanedeyim ama canım çok acıyordu konuşamıyordum bile. Annemin saçı başı dağılmış elimi tutuyordu babam ise doktor çağırıyordu...

"O günü hatırlıyorum." diyerek boynuma dokundum daha sonra gözlerimden akan bir kaç göz yaşını silerek diğer aynaya gittim. Aynaya dokunduğum da yeni görüntü geldi.

Aynadaki Görüntü

Annem ve babamla kavga ediyordum kavganın sebebi ise çok ders çalışmam bu yüzden sosyalleşmemem di. O gün sınıftaki diğer öğrenciler bir kafede toplanıcaktı ve beni çağırmışlar kabul etmiştim ama daha sonra vazgeçtim. Kitap okumayı tercih ederim. Annemde herkesin gitmesini benim ise sadece ders çalışıp kitap okumamı sorun ediyordu.
"Bütün herkes gidiyor sende git!"

"Kitap okumak istiyorum beni zorlama!"

"Bak hayatın boyunca yanında kimse olmıycak bari biraz sosyalleş ve bu kaderi değiştir!"

"Kaderimden mutluyum hiç gerek yok değiştirmeye."

"Teşki seni doğuracağıma taş doğursaydım, şimdi git ve odanda o hayali arkadaşlarına ve o hayali aşkların ile ilgilenen. Şizofren olduğunu düşünmeye başladım!" diyerek bağırdı annem. Aslında bu bana çok ağır gelmişti iki elimi yumruk yaptım ve odama gittim kapıyı kilitledim ve aynanın karşısına geçtim sertçe aynaya vurdum ayna paramparça oldu. Yerden bir parça aldım ama yanlış bir şey yapmadan geri yere attım sert adımlar ile yatağıma yatıp kafamı yastığa gömdüm ve hıçkırarak ağlamaya başladım.

Bu anıları hatırlamak bana çok ağır gelmişti denizin dibindeki kumları üzerine oturdum ve dizlerimi karnıma doğru çektim ve kafamı dizime yaslayarak ağlamaya başladım. Bu anıları hatırlamak istemiyorum gerçekten istemiyorum.

Sanki gücüm açığa çıkmış gibiydi ayağa kalktım ve iki elimi aynalara yönelttim kendimi o kadar güçlü hisseyordumki bu duygu anlatılamaz yaşanır. Daha sonra yüksek bir çığlık attım deniz ikiye bölünmüştü ve iki tarafta aynaların üstüne sert bir güç uyguladı ve aynalar kırıldı.
---------------------------------------------------------

Uyandığımda diğer elementler beni yatağıma yatırmıştı. Ayağa kalktım salondan gelen seslere doğru gittim gittiğimde hepsi televizyondan dizi açmışlar ve kahvelerini yudumlarken gülerek izliyolardı. "Hani bana!" dedim gülümseyerek. "Uyanmışsın. Sen otur ben sana yaparım." dedi Buse. Buse'nin yaptığı kahveler gerçekten çok çok güzeldi. O kahveleri içtiğinizde bütün sitresiniz oturduğu yerden kalkıyordu ve yerini rahatlık alıyordu.

Kısa süre sonra Buse kahvemi bana uzattı ve bende gülümseyerek kupayı Buse den aldım ve "Teşekkür ederim." dedim. Hepbirlikte dizi izlemeye devam ettik. Eski anıları hatırlamak bana iyi gelmiş sayılmazdı ama annemin sosyeleşmem hakkındaki korkuları eminim gitmişti veya gidicekti. Sahi ben anneme çocuklardan bahsetmedim sadece babama söyledim neyse bir ara söylerim. Yani söylerim herhalde.

4 ELEMENT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin