Onur'dan
Antremanların ortasında telefonuma gelen bir mesajla duraksadım. Elimdeki silahı arkadaşıma uzatarak telefonu cebimden çıkardım. Tam tahmin ettiğim kişiden gelmişti. Dilara... Deli kız ona dün akşam kırıldığımı düşünüyordu. Aslında dün kendimi suçlamıştım. Tebessüm ederek klavyede parmaklarımı hareket ettirerek mesajına cevap verdim. Kadir kaşlarını kaldırarak bana bakmaya başladı. Ne var dercesine kafamı salladım. Omuz silkerek bakışlarımı ondan çekmemi sağladı.
Dilaramm: Onurrr
Ben: efendim
Dilaramm: Ne yapıyorsun?
Ben: antremandayım
Ben: sen?
Dilaramm: spordayım.
Dilaramm: foto atsana, Şu anki halini merak ettim:)
Telefonumu Kadir'e uzattım ve benim bir fotoğrafımı çekmesini istedim. yine yavşak bakışları atmaya başladığını görünce uyarıcı bakışlarımı atarak susmasının sinyalini verdim.
ben:
ben: sıra sende, sende at da gözüm gönlüm açılsın:)
Dilaramm:
ben: vayy, işte benim sevgilim:)
Dilaramm: utandırma beni:(
ben: utanacak bir şey yok ki
Dilaramm: dün bana kırgın mısın?
ben: sana kırgın değilim ki ben
Dilaramm: bir an yüzün düşünce öyle düşündüm de:(
ben: öyle düşünme bir daha duymuycam ağzından
Dilaramm: tamam
ben: ben antremanlara devam edicem sana iyi spor yapmalar
Dedim ve telefonu kapatarak cebime koydum ve Kadir'in elindeki silahımı alarak kaldığım yerden devam ettim...
Antreman bittikten birkaç saat geçmişti, şimdi ise timden arkadaşlarım ve komutanım ile çay ocağında çaylarımızı yudumluyorduk. Tam Dilara'ya mesaj atacağım sırada komutanımın bu akşam dışarıya çıkacağımızın haberini verince planlarım suya düştü...
Lokantada herkes yemeğini yiyip kahkahalar atıyordu fakat ben bir mazeret bulup Dilara'nın yanına gitmenin yolunu arıyordum. En son cesaretimi toplayarak komutanıma "komutanım ben çıkabilir miyim?" diye bir soru yönelttim. sebebini sormadan reddederek "otur oturduğun yerde" dedi. Benim aklım başka yerde olduğu için yediğim yemekten, ettiğim sohbetten keyif alamıyordum ki...
eve gelir gelmez Dilara'yı aramış saatlerce onunla konuşmuştuk. En son birbirimize iyi geceler deyip yataklarımıza uzandık ve uykuya daldık.
İki gün sonra göreve gidecektim. Ve ben bunu henüz Dilara'ya söyleyememiştim, sabahtan beri içimi kemirip durmuştu. Aklımın bir köşesine ne olursa olsun söylemeyi not ederek uyumuştum...
bu da benden olsun çiçeklerim, canım istedi. Nasıl buldunu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASKERİM (texting)
ChickLitbilinmeyen: merhaba siz: buyrun, tanıyamadım. Bilinmeyen: tanırsın cnm siz: bakın bana mesaj atmanız çok yanlış Bilinmeyen: senin bana istek atman doğru sanki