Dün akşamdan beri içindeki sıkıntı büyüye büyüye yumruk olum içime oturmuştu. Sinir sistemim alt üst olmuştu. Resmen kendimi kaybetmiştim. Ne yapmalıydım.
Kolumdaki saate bakınca ders saatimin yaklaştığını fark ederek kendimi toparlamam gerektiğini fark ettim ve yatağımdan kalkarak gardırop'umun kapağını açtım. İçinden pudra pembesi bir takım çıkardım ve hemen giyindikten sonra makyaj masama geçerek makyajımı yapmaya koyuldum.
Güneş gözlüğümü de takarak evden ayrıldım. Benim öğrencilerimle yerlerim değişiyordu. Bazen kendi evimde bazen onların evinde bazende kütüphanede bugünde kütüphanede dersimiz vardı. Öğrenci dün akşam bana ulaşarak bugün için acil olarak dersimizin olmasını ve bu derse çok ihtiyacı olduğunu söyleyince dayanamayıp kabul etmiştim. Olabildiğince hızlı adımlarla kütüphaneye doğru ilerlemeye başladım.Kütüphaneye gelince içeri geçtim ve masallardan birine geçerek oturdum. Aradan 10 dakika geçmişti ki yanımdaki masanın çekilmeyle öğrencinin geldiğini fark ettim ve başımı ona çevirdiğim vakit şaşkınlıktan öylece dondum. Onur...
Sinirle biraz düşünmeye ihtiyacım var benim lütfen git başımdan, hem dersim var benim gidermisin Dedim. Yüzünde sindi bir sırıtışla "merhaba hocam" Dedi. Ne yani beni dün arayan Onur'muydu.
Sinirle masadan kalkarak kütüphaneden çıktım. O da arkamdan gelerek onu dinlemem için arkandan koşturuyordu. En sonunda beni ikna ederek bir kafeye geçtik ve birer kahve söyledik. Kahveler birkaç dakika içinde önümüze gelince Onur olanları bana en başında anlatamadığı için özür dilemiş ve konuyu bana anlatmaya başladı...
Canım okuyucularım, görüşmeyeli nasılsınız?
Yeni bir kitap yazmaya başladım. Bu kitap adım kadar eminim ki ilginizi çekecek. Profilimde mevcut okumaya başlayın isterseniz :)))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASKERİM (texting)
ChickLitbilinmeyen: merhaba siz: buyrun, tanıyamadım. Bilinmeyen: tanırsın cnm siz: bakın bana mesaj atmanız çok yanlış Bilinmeyen: senin bana istek atman doğru sanki