29. BÖLÜM

62 4 0
                                    

BEN GELDİMMM. Kitaba uzun bir ara sonrası tekrar döndük bakalım bölüm nasıl karşılanacak:)

Hayat bazen hepimizi yaralar hatta ölümcül darberler bırakır bazılarımızda, işte ben ve sevgilim de onlardan biriyiz. Hayatı o kadar basite almamak gerekiyor tam mutlu oldum dediğin esnada karşına öyle bir engell koyar ki seni boğar ve bir an nefes kaynağını elinden alır... İşte bende onlardan biriyim, ne ara ben Onur'u hayatımın merkezine alacak ve onsuz nefes alamayacak kadar bağlandım? yada benim de Onur'la birlikte nefesim kesilecek mi bilmiyorum. Ama bildiğim tek şey varsa Onur'un benim için yaşamamı sağlayan hayati damarlardan birisi...

Tam bir buçuk aydır Oğuz Hocanın söyledikleri beynimde yankılanıyordu. "Üzgünüm..." hergün bıkmadan usanmadan Onur beni duymasa da gelip saatlerce onunla konuştum. En sonunda kabul etmek istemediğim gerçeği beni duymadığını fark ederek hıçkıra hıçkıra ağlayarak yanından ayrılıyordum. Dün Oğuz hoca psikolojimin düzgün olmadığı hakkında beni uyararak psikiyatriye görünmemi önerdi. Canım yanıyordu. O acıyı iliklerime kadar hissediyordum. Yürek yangını öyle bir yangınmış ki ne bitiyormuş nede tükeniyormuş.

  Üzerime montumu giyerek Yine hastaneye doğru yola koyuldum. Arabalar yanımda geçip gidiyordu. Canım yanıyordu.

  Hastaneye geldiğimde doktorların yanına giderek "yeni bir gelişme varmı?" Diye sordum. Doktor ise her zaman olduğu gibi "hayır" deyince başımı yere eğerek hastane odasına doğru ilerledim.

  Kapıyı açarak yanına gittim. Sandalyeye oturdum, önce ellerini tuttum. "Sevdiğim, artık uyan lütfen gün geçtikçe herkesin sana karşı olan umudu tükeniyor ama ben her zaman seni bekleyeceğim. Ben biliyorum eğer uyanmayacak olsaydın bunca zaman kalbin atmazdı. Usanmadan hergün doktora soruyorum. Ben biliyorum bir gün o Doktor bana başını yere eğip hayır demek yerine bir gün gülümseyerek uyandı diyecek ben sana inanıyorum sende kendine inan sevdiğim..." ellerimi yüzüne götürerek alnına bir öpücük kondurdum. Burnumu boynuna götürdüm, derin derin kokusunu içime çektim.

  Ne kadar göğüsüne koyarak ne kadar kaldığımı bilemedim. Kalp atışlarını uzun uzun dinledim. Son defa ellerini sıkı sıkı tutup öpücük kondurdum ve yanından ayrıldım.

   Yüreğim git gide daralıyordu. Bilmiyorum ne yapacağımı en sonunda sahile dogru ilerledim.

  Sahile vardığım vakit derin derin içime çektim sahilin temiz havasını, masmavi deniz ne kadar berraktı.

  Ne kadar beklemiştim bilmiyorum ama Bir teyze yanıma gelerek "kızım ne oldu, yüzün bembeyaz olmuş" dedi. Başımı yere eğerek "teyzem, asker sevdiğim var yaralı, ne olacağı belli değil" dediğim vakit "kızım eşim askerdi benim, 10 sene oldu şehit olalı uzmandı o" Dedi. Ben ise "yok teyzem o subay" dediğim vakit "oy kızım Allah yardımcın olsun" dedi ve yanımdan ayrıldı.

  Uyanacaktı benim için inanıyordum ben...

ASKERİM (texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin