ρяσנє¢т'нσσηкι

Callous'⁷

Sunghoon

Eve girdiklerinden emin olduktan sonra Jake'e eve geçeceğime dair bir mesaj bırakıp, evime doğru yürümeye başladım. Az önce olanları düşünmeden edemiyordum. Neden Riki'ye öyle davranıyordu? Ona hep böyle mi davranıyorlardı?

Onu bir anda neden bu kadar düşündüğümü bilmiyordum. Ama düşünmeden edemiyordum, bir türlü aklım almıyor, sanki kabul etmiyordu.
Onu düşünmemeye çalışırken eve vardığımı fark ettim. Cebimden anahtarımı çıkarmaya çalışırken evin kapısının açılamasıyla kaşlarımı çattım. Ulan bunlar ne zaman benim evime girdi?

"JAKE! JAY! GELDI BUU!"

"Sonunda gelebildin."

Onlara dikdik bakarken, HeeJake ikilisi beni içeri doğru fırlattı. Evet, ciddiyim. Fırlattılar hemde çanta fırlatır gibi.

"SALAK MISINIZ LAN SİZ!"

"Bağırma bana, götüne oklava sokmaktan hiç çekinmem hoon. yürü konuşcaz seninle."

Salona girdiğimde tekli koltuğa yayılmış, sevgilisiyle konuşan Jay vardı.

"Kedicik ben kapatıyorum bizim odun geldi eve."

Koltuğa geçip onları dinlemeye başladım.

"Aaa yeni mi geldi o ego yığını?"

"Evette sen nerden biliyordun dışarıda olduğunu?"

"E bizim Riki'yi bırakmıştı eve oradan biliyorum."

"Haaa dur tamam görüşürüz kediciğim."

Jay, aramayı kapatır kapatmaz bana sırıtarak bakmaya başladı.

"Niye öyle sırıtarak bakıyorsun piç?"

"JAKEE! HEESEUNG! HOON RİKİ'YE AŞIK OLMUŞ! GELIN!"

"NE? HAYIR? YOK ÖYLE BIR ŞEY!"

"Yoo var. Evine kadar bırak demedik biz sana? Sen ondan açmadın dimi? Çakaaall."

Jay ile laf savaşı yaparken HeeJake içeri girip bize doğru baktı.

"Hoon kime aşık olacak? Bu mal duygusuzun teki bu."

"Duygusuz falan, ayıp oluyor ama."

"Neresi ayıpmış? Doğrular bunlar. Riki'ye demediğini bırakmamıştın hatırlatırım."

"Hay Riki'nizi... Ya başladı yine Riki muhabbeti, ben yukarı çıkıyorum."

Başka bir şey demelerine izin vermeden odama doğru çıkmaya başladım. Tamam kabul, egoluyum ama duygusuz fazla değil mi?

Riki geldiğinden beri bizimkilere bir şeyler olmaya başladı. Özellikle Jake, sanki benim arkadaşım değilde daha çok Riki'nin arkadaşı gibiydi.

Boğazımı temizleyip odama girip kapıyı kapattım. Dolabıma doğru ilerleyip üstüme rahat kıyafetler alıp giydim. Şu an için Jake'lerim yanına inmek istemiyordum, basbayağı ağzıma sıçıyorlardı.

Tamam kabul, biraz haklı olabilirler.

Ama yine de benim duygularımı önemsememeleri şaçmaydı. Bir süre yatağımda yatarak tavanı izlemeye başladım. Ondan özür dilemem lazımdı. Ama yarını bekleyemezdim, okulda imajım bozulabilirdi. 'Birilerinden özür dileyen, egolu soğuk çocuk,' düşünemiyorum bile, yani o kadar kötü.

O zaman şimdi giderim.

Ayağa kalkıp üstüme fazla kalın olmayan bir montumu giyip aşağıya indim. Jake'ler sanırım çoktan uyumuştu, onlara bakmadan sessizce anahtarımı alıp evden çıktım.

Fazla geç kalmak istemiyorum, onunla konuşmak istiyordum yoksa içim rahat etmezdi. Koşarak onun daha yeni öğrendiğim evine doğru yol aldım. Kapının önüne gelince biraz soluklanıp camdan içeri doğru bakmaya çalıştım. Sunoo ve Jungwon uyuyordu, Riki ise telefona bakıyordu bu bir fırsat olabilirdi. Telefonumu çıkarıp ona mesaj yazdım ve kapının önünde dikilmeye başladım. Bir süre sonra dışarıya çıkmıştı ama kafasını kaldırıp bana bakmamıştı. Bana çarpmasıyla kafasını kaldırdı ve nerdeyse 1 dakika boyunca bana bakmıştı.

Kafasını sağa sola çevirip bana bakmayı kesmişti.

"Ne zaman bakmayı keseceğini düşünmüştüm. Ben bile kendime bu kadar bakmadım."

-(Önceki bölümün konuşmalar var diye geçiyorum.)-

Kapıyı kapatıp gittikten sonra bir süre ardından öylece baktım, bir süre daha kapıda durduktan sonra eve doğru ilerlemeye başladım.

Tamam.

Yine suçluyum ve haklı olan o. Ama Jake'leri beni zorladığını mı düşünmüştü? Saçma, hemde çok saçma bir düşünce.

Düşünürken eve geldiğimi fark ettim. Aslında evlerimiz o kadar uzak değilmiş, çok düşünmeye zamanım bile kalmadan direkt eve gelmişim. Veya
sinirden çok hızlı bir şekilde yürümüştüm.

Eve girip anahtarı kenarıya attım. Jakelere bakıcaktım ki, karşımda sinirden köpüren bir Jake beklemiyordum.

Hassiktir, yine ne bok yedim ulan?