Gördüğüm kâbusla gene yatağımdan sıçradım.Bu rüyalar bir süredir devam ediyordu.Hep babamın ve abimin beni bıraktığını görüyordum.Bu olasılığı düşünmek bile tüylerimi diken diken ediyordu.Tam yatakta doğrulacakken odamın kapısının çalındığını duydum.
"Müsait misin girebilirmiyim?"
Gelen abimdi.
"Girebilirsin abi."
Abim kapıyı açtı.Bana meraklı gözlerle bakıyordu.Muhtemelen gece babam onunla konuşmuştu ve o da verdiğim tepkiyi merak ediyordu.Endişeliydi bunun farkındaydım.Onları bırakacağımı zannediyordu.Ona bakıp:
"Bir sorun mu var abi?"
"Hayır güzelim sadece seni merak ettim.Babam bana dün gece olanları anlattı."
Tam ona birşey söyleyecekken sözü mü kesti.
"İzin ver konuşayım Akide şekerim."
Abime başımı salladım.
"Şunu bilki ne olursa olsun ben senin yanındayım.Senin kanından olmasada ben senin abinim vereceğin bütün kararlarda yanında olduğunu bilmeni istiyorum.Hangi duruma düşersen düş hep benim yanımda ol olur mu?"
Ona gözlerim dolu dolu baktım.Normalde çok ağlayan biri değildim ya da gülen ama hem babamın hem abimin bu kısa sürede beni bu kadar sahiplenmeleri beni duygulandırıyordu.
"Sakın ağlama güzelim başın hep dimdik dursun."
"Tamam abicim ne olursa olsun siz benim ailemsiniz sizi asla bırakmam."
Bir süre olduğumuz yerde sarıldık.
"Ayy yeter bu kadar duygusallık kaldır o kıçını da kahvaltıyı hazırlayalım."
Ona bakarak güldüm.O aşağıya indiğinde bende üstümü giyinmiştim.Ne yapacağımı düşündüm.Ailemle tanışmalımıydım?
Yoksa onları görmezden mi gelmeliydim?
Tüm bu düşüncelerden sıyrılıp aşağıya kahvaltıya indim.Kahvaltı masasında babam baş köşede oturuyordu.Sofrada bir kuş sütü eksikti.Durumumuz çok iyiydi.Evimiz bir sahil kasabasındaydı.3 katlı ve havuzluydu bu imkanları sahip olmamı babama borçluydum."Eee Akidem okulda yapılan resim yarışmasına katılacak mısın?"
Okulumuzda resim yarışması vardı.Bunu babama söz etmiştim.Çok küçük yaşlardan beri resime ilgim ve yeteneğim vardı.Bunu babam ve abimde fark etmişti.Ama benim için resim hep hobi olarak kalmıştı.
"Bilmiyorum baba derslerimin yoğunluğuna bağlı bakacağım."
"Hep ders ders olmaz Akide sadece biraz sosyalleşmeni ve eğlenmeni istiyorum her genç gibi."
"Bunu düşüneceğim baba."
Bu konuşmalardan sonra masada bir daha birşey konuşulmadı.Sonra ise ben masadan kalkıp okul yoluna koyuldum.
Okula vardığımda ise masama geçtim, kulaklığımı taktım dersin başlamasını bekledim.Bir süre geçtikten sonra birinin masaya tıkladığını gördüm.Ona kafamı çevirdim.
Kafamı çevirdiğimde bana meraklı ve heyecanlı gözlerle bakan bir erkeği gördüm.
"Ee şey yanın boşsa oturabilirmiyim?"
Ona kafamı salladım ve kulaklığımı geri taktım.Ama o sürekli bana bakıyordu ve konuşmaya çalışıyordu.Sonra ise bana birşey sorduğunu farkettim.Kulaklığımı geri çıkardım ve ona döndüm.Sert ve soğuk bir sesle:
"Birşey mi dedin?"
"Ben bu okula yeni geldim de bana teneffüste okulu gezdirir misin diyecektim?"
"Hayır."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Akide Şekeri
Literatura Faktu-Gerçek Ailem kurgusudur. (TAMAMLANDI) Yetimhane her zaman soğuktu.Çünkü hiçbirimiz aile sıcaklığını tatmamıştık.Hiçbirimiz hiçbir zaman tam anlamıyla aile olamamıştık.Ne hoş aileleri tarafından bırakılan çocukların aile olmasını beklemek bile gülün...