Soobini ilk defa böyle görüyordum daha bir saat önce benimle uğraşan o değildi sanki öyle sıkı sarmalamıştıki beni hiç bir neden belirtmemiştim bile sanırım onu hiç bir zaman çözmeyeceğim.
~~~~~~~~
soobin~
Eve gittiğimde çantamı hizmetliye verip kendimi yatağıma atmıştım ama yorgunluğum bedensel değildi ruhsaldı bu evi asla sevmiyordum buraya her geldiğimde çocukluğum aklıma geliyordu bu evde yaşadığım her kötü gün gözlerimin önümden bir film şeridi gibi geçiyordu ne kadarda burayı sevmesem ailemin katı kuralları vardı bizim için sadece bir kelime olan "aile" bu gün toplanıcaktı.
Bu ortama doğduğumdan beri uygun değildim ortamdan kastım ise sürekli model olarak gösterilen zengin, üsten bakan bir kaç holding sahibi kişilerdi onların gözlerinde beceriksiz, çelimsiz bir çocuktum o yüzden on altı yaşımdan itibaren yanlız yaşamaya başladım başka bir ev onlardan uzak kalıcağımın kanıtı değildi yinede onları her saniye görmüyordum benim için bu bile büyük bir şanstı.
Bir kaç dakika daha bekleyemeden kendimi sokağa attım en azından şu saçma yemeğe kadar dışarıda kalmalıydım.. kendi evimin sahile bakan sokağına girip yürümeye başladım taki yeonjunu görene kadar
Telaşla onun yanına eğildim ne yapıyordum ben yine aynı hissi yaşıyordum ona karşı öfkemi göstermek isterken o ağlayan küçük çocuğu sarmalamıştım
O da buna şaşırmıştı ama daha sonra şaşkınlığın yerini öfke almıştı yeonjun ağlayarak bağırıyordu
" Neden yapıyorsun bunu bana benden nefret etmiyor muydun sen!!"
"NEDEN HERKES BANA BUNU YAPMAK ZORUNDA!!"
güçsüzce yumruklar savuruyordu
Aklımda bir sürü soru vardı ama ben sadece birini sorabildim
"ne yapıyorum?"
Diyebilmiştim
"SENİN GİBİ LANET İNSANLAR BENİ SÜREKLİ EZİCEK BİRİ OLARAK
GÖRÜYORLAR!!"Bunu duyar duymaz bir tarafım yine ona dayanamazkem bir tarafım ise ona kızıyordu
~~~~~~~
Yeonjun ne dediğinin farkına varıp kendini toparlayıp hemen soobine baktı kaşlarını kaldırmış onu izliyordu
"Özür dilerim, özür dilerim.
Nen ne dediğimi bilmiyorum "
Kekeliyordu ama özür dilemekten de vazgeçmiyorduSoobin ayağa kalkıp gitmek için yeltenmişti ama yeonjun onu kolundan tutup bırakmadı binlerce kez özür dilemeye devam etti çünkü bunun acısı çok kötü çıkarıcaktı.
Soobini sokak boyunca takip eden yeonjun aynı zamanda hâla özür diliyordu Soobin ne kadar umursamaz bir şekilde devam etse de o bundan vaz geçmemişti.
En sonunda dayanamayıp yanıt verdi
"Senin evin yokmu benim gibi lanet bir herifin niye peşinden geliyorsun korkmuyormusun sana birşey yapmadan?"
Yeonjun duruşunu dikleştirdi ve emin olmasada cevapladı
"Hayır"
En fazla her zamanki gibi olur diye düsündü ve gidecek yeri olmadığı için tek çaresi buydu evet demek isterdi ama diyemediSoobin bu cevabı beklemiyordu ama yürümeye devam etti
Yeonjun yürümekten bıktığı için arkasından bağırmaya başladı"Ayrıca gidicek yerim yok ben ne yapıcağımm!!"
~~~~~~~~
Soobin~
Ahh tam bir baş belasıydı ama sanki beynim değilde kalbim emrediyordu organlarıma, ona karşı ne hissettiğimi anlayamıyorum nefret?, Öfke?, AŞK?!
Ne saçmalıyorum böyle bir şeyin olması imkansız ben sadece ona acıyorum evet sadece acıyorum!Onu kolundan tutup evime yönledim en azından şu aptal akşam yemeğine gitmemek için kendimce bir bahanem vardı
Yeonjun şaşırmıştı ama tek bir kelime dahi etmemişti bende öyleydim eve girdim ve onuda yanımda sürükledim.
Bana karşında bir canavar varcasına bakıyordu ne yani benden korkuyor muydu yani evet haklıydı ama onu buraya dövmek yada hakaret işitmek
için getirmemiştim.Bana bakmaktan kaçınmak için evi merakla inceliyordu
Ardından onu salonda bırakıp odama girdim.
~~~
Soobin odasına girdikten sonra yeonjun ne yapıcağını bilemeyip etrafına bakınıyorrdu soobinin girdiği kapıya bakmaya başladı ve sakince arkasındaki koltuğa oturup dizlerini kendine çekti
Soobin üzerini değiştirip yeonjunun yanına doğru gidip oturmuştu yere bakarak konuşmaya başladı
"Banden korkuyormusun?"
Yeonjun bunu ikinci kez duymuştu ama bu sefer farklıydı sanki o ondan bu safer içtenlikle cevap vermesini istiyordu yeonjun ise anlam veremiyordu tabikide ondan korkuyordu ne bekliyorduki? ama sadece
" Hayır"
DiyebildiSoobin bunu duyup yeonjunun üzerine gitmeye başladı
"Yalan söyleyemiyorsun yeon"
"Yalan söylemiyorum soobin"
"Bunu derken bile sanki karşında senin katilin varmış gibi bakıyorsun bana"
Yeonjun cevap veremiyordu
Ve gözlerini kaçırıyorduSoobin yeonjunun bu günün aksine çenesini nazikçe tutup kendine çevirdi
"Daha gözlerime bakmaya bile cesaretin yok "
Soobin nefesleri birbirlerine çarpıcak kadar yaklaşmıştı yeonjuna.
Yeonjunun ise kalp atışları hızlanmıştı
(Yazım yanlışı varsa üzgünüm oylayıp yorum yapmaya ne dersinizz?)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Boy | Yeonbin
Teen FictionGece olmuş ve yeonjun uyumuştu. Soobin ise bu sefer onu izliyordu. Neden yaptığını bilmiyordu ama oğlandan ayıramıyordu gözlerini artık emindi ona acımıyordu. İşte iş burda karışıyordu ona karşı ne hissediyordu yada ne hissetmeliydi. Soobin ne sevi...