5

208 18 3
                                    

Yeonjun duyduğu yanıtla karnına ağrılar girdi o günlükte onun bütün tranvaları lanet onukuduğu herşey vardı ama bir yolunu bulup o günlüğü ya alıcaktı yada vaz geçirecekti
Bütün yemek boyunca bunu düşünecekti işte



~~~~~

Soobin dustan çıkınca yeonjuna kıyafetlerinden birini verdi ve kendine bir pike alıp salona gitti

"Benim yatağımda uyu"

"Gerek yok ben burada uyuyabilirim "

"Sana uyurmusun demiyorum orada uyu diyorum yeonjun"
Yeonjun kafasını sallayıp soobinin odasına geçti ve yatağa sokuldu



~~~

Bir kaç saat sonra soobin uyumuştu fakat yeonjun her gece olduğu gibi bu gecede uyuyamıyordu. Yine psikolajik ataklarından birini geçirmeye yakındı.  Ellerini saçlarının arasına daldırıp, kafasını kollarının arasına almıştı ve düşünceleri ile savaşıyordu. Sanki içindeki çocuk her gece ondan intikam almak için yıkıp döküyordu. Yeonjun ise onu bastırmaya çalışıyordu.  Fakat bir saniye olsun etkisi geçmemiş aksine artmıştı. Her gece bunu yaşamaktan gücü kalmıyor,  sürekli yaşasa bile korkuyordu.

Oysaki o her korktuğunda annesinin kollarında huzur bulan oğlandı..

-
Böyle devam ederse bu yatakta deliricekti. Genelde binlerce uyku hapı ile uyuyan yeonjun bu gece kendine çeki düzen vermek için elinden geleni yapmaya çalışmalıydı
~

Yeonjun'dan

Ne kadar elim ayağıma dolaşsada kendime gelmeliydim çünkü herşeyin dahada kötüye gitmesini istemiyorudum.
Yavaşça ayağa kalkıp duvara tutunarak banyoya doğru yürümeye başladım. Ama dizime çarpan sehba ve vazo ile dengemmi kayıp edip düştüm. Lakin canımın yanması umrumda değildi. Önemli olan şey soobinin önünde yine aciz bir şekilde görünmek istemiyordum. Fakat istememem bir şey değiştirmiyor, ne kadar kalkmaya çabalasamda ellerim ve dizlerim cam parçaları sayesinde kana bulanıyordu.



Soobin'den

Uykuma cam kırılma sesi ile  son vermiştim. Ardından hızlıca koltuktan fırlayıp sesin geldiği yeri aradım. Yeonjun'un kaldığı oda koridorun sonunda olduğu için ilk önce diğer odalara bakmaya karar vermiştim ama ilk odadan sonra sesin oradan geldiğini net bir şekilde anlamıştım. Kapıyı açtığımda ise manzara ürkütücüydü yerde cam parçaları,kanlar,titreyerek ağlamasını durduramayan yeonjun.
Onu böyle görmek beni fazla endişelendirmişti. Yinede bu fazla uzun sürmedi.  Ona zarar vermeden yardım etmek için yavaşça onu  kucağıma aldım.  Ağlamasını durduramıyordu.   Yüzünü göğüsüme gömüp ağlamaya devam ediyordu.
Bir taraftan ise çok kan kaybettiği için bitkindi. Lanet olsunki şu çok gerekli aile toplantısı için arabamı orada bırakmıştım.Ambulans çağırıp yatağın üzerine oturdum. Kucağımdan inmekten korkar gibi sıkıca tutunuyordu bana.

"Yeonjun yaralarının kanını durdurmalıyız "

Ağlaması durmuştu ama konuşamayacak duruma geldiği için olumlu anlamda başını sallamıştı. Elimden geleni yapmaya çalışarak üzerimdeki beyaz tişörtü çıkarıp yaralarına bastırmaya çalıştım.

~~~~~

Ambulans ile hastaneye geldiğimizde yeonjun'a acilde müdahale etmişlerdi. Ne kadar uyuştursalarda dikiş attıkları sırada canın çok fazla yandığını hissedip ona sarıldım.
Şu an bu durumda olmasaydım "Tanrım ne yapıyorum ben şuan diyebilirdim"lakin onu bu halde görünce düşünmeden yapmıştım çünkü canının yandığını görmek beni yiyip bitiriyordu.



Biraz kısa oldu üzgünüm
Umarım beğenirsinizz ☺️
Oylayıp yorum atmaya ne dersiniz?

My Boy | Yeonbin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin