(11) "Yıkım"

218 187 61
                                    

Kusurları boşversene Adin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kusurları boşversene Adin. Biz seninle kusurlara karşı savaşamaz mıydık? Bu kadar mı savunmasızdık? Sen, beni her şeyden koruyan adam birkaç kusurla savaşamazmıydın? Farkettim evet, savaşamazmışsın. Kendinde kusur olarak gördüğün her zerrene aşıktım ben senin. Sen ne yaptın? Ne yaptın Adin söyle çünkü ben anlayamıyorum. Ben yıkılıyorum sen görmüyorsun çünkü yıkımın sebebi sensin. Bundan sonra benim için sadece bir yıkımsın. -B-

Adin

"Kahretsin!" odanın içinde dört dönüyordum. Arabanın anahtarını bulmaya çalışıyordum fakat hiçbir yerde yoktu.

"Gonca abla!" diye bağırdığımda gonca abla hazır olda bekliyormuş gibi içeri daldı.

"Efendim oğlum" olduğum yerde durdum ve ona döndüm.

"Arabanın anahtarlarını gördün mü abla?" gözlerini hızlıca kaçırdı. Bu kaşlarımı çatmama neden oldu. Yavaşça yanına yaklaştım ve bana bakmasını sağladım.

"Anahtar nerde abla" sesim sanırım biraz baskın çıkmıştı ki gonca abla yutkundu. Elini cebine doğru götürdü ve dakikalardır aradığım anahtarı çıkarttı. Anahtarı elinden alır almaz evden çıktım.

Kapıda hızlı hızlı ayakkabılarımı giyerken gonca abla yanıma geldi. "Ne zaman dönersin oğlum" göz ucuyla ona baktım. Ayakkabılarımı giydikten sonra doğruldum ve yanağından öptüm.

"En kısa zamanda abla. Kuzeye iş seyahatine gittiğimi hemen döneceğimi söyle olur mu?" gonca abla tedirginlikle kafasını salladı.

"Dikkat et" gülümsedim ve hızla arabaya bindim. Bu gece halletmem gereken şeyler vardı. Berat denen adamı araştırmalıydım.

Beste

Kafam giderek güzelleşiyordu. Kızılaydaki barlardan birindeydik çoktan saat 12yi geçmişti. Beratla birşeyler konuşuyorduk fakat ne konuştuğumuz hakkında en ufak bir fikrim yoktu.

Berat araba süreceği için içmemişti ama ben kör kütük sarhoştum. Allahtan yarın haftasonuydu. Berat garsonu çağırıp masadaki içkileri toplattırdı. Yanıma yaklaşıp kolumdan tuttu.

"Hadi gidelim Beste iyi görünmüyorsun" ben kahkaha atarken beni ayağa kaldırdı. Koluma girdi ve yürümeye başladık. Kasada hesabı ödedi ardından arabaya bindik. Ön koltuğa iyice yayıldım. Gözlerim yavaşça kapanıyordu.

"Sen çok iyi bir insansın Berat" dediğim anda gözlerim kapandı. Son duyduğum şey "Yarın geliyorum sevgilim"di.

Kendimi uzun ve ağır bir uykuya bıraktım. Rüyamda yine onu gördüm Adin'i. Gülümsüyordu, çok güzel gülümsüyordu. Bana bir daha gülümsemeyeceğini bilmek kalbimdeki ağırlığı arttırıyordu. Ne yapmıştı bu adam bana. Birkaç sözüne ve hareketlerine kanmıştım. Hayatımda kandığım en güzel şeydi o.

Elinde bir çiçek buketi vardı. Bir sürü papatya ve lavanta. Üzerinde beyaz bir takım elbise vardı. Deniz kenarındaydık. Yanıma yaklaştı ve saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdı. Çiçeği bana uzattığında gülümseyerek aldım. Herşey çok güzeldi. Bu an, karşımdaki adam ve tabiki çiçekler. Tek dizinin üzerine çöktü. Cebinden çıkardığı mavi kutuyu açtı. İçindeki yüzüğü çıkartıp parmağıma taktı. Benden mutlusu yoktu. Ayağa kalktı ve ellerimi tuttu.

Mahru |yenilgi| •Tamamlandı•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin