≛ Bölüm 13- "Yeni" ≛

4.5K 515 65
                                    

 Cümlelerim yüklemi olmayan, sorunlu kelime haznelerine dönmekte. Öznede yok artık, varlığını devam ettirmek isteyen her hücrem kendini eksik, tamamlanmamış hissetmekte.

Tüm gökyüzüne meydan okuyabilir mi tek yıldız? Ya da varolmasını sağlayan kaynağa ihanet edebilir mi?

Eğer sen gökyüzüysen, ben yıldızım.Ne sen bensiz varolabilirsin ne de ben sensiz. Gündüz girer belki aramıza, ama sen en çok karanlıkken güzelsin.

Gözde Akyol ✔

✴✴✴✴✴✴✴✴

Gözlerime vuran güneş ışığı zaten açamadığım gözlerime hiç yardımcı olmuyordu. Gözlerimle mücadeleme devam ettim. Ama içim öyle büyük bir korkuya esir alındı ki birden tüm tüylerim diken diken oldu! Bu da gözlerimi açmamı sağladı. Odanın tanıdıklığı karşısında afalladım. Karşıda bilgisayar masam, üzerinde ders notlarım. Hemen yanında kocaman bir kitaplık. Yeni aldığım kitaplar henüz dizilmemiş ve yeni başladığım kitabın içinde kaldığım yeri gösteren bir ayraç. Sağ tarafımda pofuduk yastıklarım, ayıcıklı ayakkabımın teki pofuduk yastığın üzerinde diğer teki kim bilir nerde?

Gözüm kapalı söyleyebileceğim şeylerdi bunlar; çünkü burası benim odam, benim evimdi! İçime salınan korku bir dehşet çığlığı gibiydi. Yalnızlık vurmuştu kentlerime! Yine.

Gecehan'ın bana verdiği ilaçlar uyku hapıydı sanırım. "Sanırım mı? Delirmiş olmalıyım!" Sol tarafımdaki komidinin üzerinde bir not görmem biraz umutlanmama sebep oldu. Gözlerimin önüne evimdeki son günüm geldi. Beni bayıltmıştı. Elindeki bezi burnuma bastırmıştı, şizofrence olsa da bu beni korkutmaktan ziyade heyecanlandırmıştı. Bugün de, -belki de dündür bilemiyorum zaman kavramını kaybettim- uyku hapıyla bayıltarak, getirmişti. İronide şudur ki ne zaman evime gelse mutlaka bayılan bir adet ben oluyordum...

Sol elimle nota ulaşmaya çalıştım. Ama heryerimde olduğu gibi kolumda da bulunan morluklar sızılarımı geri getirdi.

Kaslarımın her zerresinin acımasını umursamadım o an. O not suydu; ve bende çölde bir bedeviydim. Elim kağıda ulaştı ve okuması için gözlerime sundu.

"Gitmen gerekiyordu, küçüğüm. Yaralarını sarması için birini bul, Esmer. Ben ilaç olamam. -G"

Gitmem mi gerekiyordu? Sanki farketmemişim gibi!

Mükemmel bir el yazısıyla yazılan yazıda sadece "Yaralarını sarması için birini bul." kısmında sanki bir eğrilik var gibiydi. Belkide benim kuruntumdur, emin olamıyorum.

Başımı tekrar yastığa koydum.Gözyaşlarım ıslatırken yastığı, aklımda tek bir düşünce vardı: "Bu yastıkta Gecehan'ın kokusu yok ki!"

✴✴ 2 GÜN SONRA ✴✴

Yapabilirsin Sehrin. Evet yapabilirsin, hadi. Şöyle bir açıklama yapma gereği duyuyorum ; Şuan ismi lazım değil'in beni kayıt ettirdiği okuldaydım. Şimdide "yeni" sıfatıyla "yeni" sınıfımın kapısında bazı şeylerin o kadar kötü olmayacağına kendimi ikna etmeye çalışıyordum.

"Burdan bakınca sanki kapıyla ilişkiye girmeye çalışıyormuşsun gibi geldi ama yinede sen bilirsin."

Çılgın "yeni öğrenci" okuldakileri coşturuyor.

Rezilliğimi gören kişi maalesef bir erkekti ve avuç içleri bana bakacak şekilde havada tutuyordu ellerini.

"Şey..." dedim yine kendimi zihnimde tekmeleyerek, "Teoride böyle bir şey imkansız." Çocuk bana gözlerini devirdi ve "Bitch, please " ifadesine büründü ama elini uzatmaktan da geri kalmadı.

ESMER (#Wattys2016)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin