ERTESİ GÜN SABAH
Hiç uyumamıştım.
Kapım tıklandı ve içeri annem girdi.
AREA
Uyanmışsın! Kahvaltı hazırladım. Hyunjin'i ve Jung'u uyandırıp gel.FELİX
Kahvaltı yapmayacağım. Lütfen onları sen uyandır anne.Yataktan kalkıp, giysi dolabımı açtım ve okul kıyafetlerimi çıkartmaya başladım.
AREA
Neden? Neden kahvaltı yapmıyorsun?Annem yanıma yaklaştı.
AREA
İyi misin oğlum?Aptalım.
FELİX
İyiyim.AREA
Ama bir şeyler yem-FELİX
Yemeyeceğimi söyledim. Acıkırsam okulda yerim. İzninle anne, giyineceğim.Annem bir süre bana bakıp;
AREA
Pekala.Annem odadan ayrıldı. Ben ise hızla hazırlandım ve odamdan çıktım. Hyunjin ve Jung'un kaldığı odanın kapısına baktım.
AREA
Felix!Annem bana mutfaktan seslenmişti. Oraya gidersem Hyunjin'i görecektim. Evet, onu her zaman görmek istiyorum fakat kalbimin daha fazla acımasını istemiyordum.
AREA
Felix!Annem mutfaktan çıkıp, yanıma geldi.
AREA
Sana sesleniyorum, duymuyor musun?FELİX
Bir şey mi oldu?AREA
Hyunjin ve Jung odalarında yok.FELİX
Ne?AREA
Telefonla aradım ama ulaşılmıyordu. Baban ve ben onları çok merak ettik. Neden bir şey demen, bir anda çekip gittiler ki?Kalbimde ki sızı git gide artmıştı.
FELİX
Bilmiyorum, ben çıkıyorum.Ve hızlı adımlarla evden ayrıldım. Bir yandan otobüs durağına yürüyor, bir yandan bebek gibi ağlıyordum.
Okula vardığımda yeni sınıfıma doğru gittim. Da-eun beni gürür görmez yanıma geldi.
DA-EUN
Son sınıf olduk inanabiliyor musun! Üniversite'ye geçeceğiz! Hangi bölüme gitmeliyim? Ah bir de üniversite sınavlarına hazırlanmak var!Da-eun yüzüme baktı.
DA-EUN
Sen?...Sen iyi misin?Kafamı iki yana salladım.
DA-EUN
Ne oldu? Neyin var? Hasta mısın?FELİX
Hyunjin...O gitti.DA-EUN
Ah...Üniversite'ye geçti. Tabi gidecekti.FELİX
Öyle değil. Evden gitti, Seul'den gitti. Telefonu kapalı.DA-EUN
NE?!Sınıftakiler bize baktı. Da-eun ise kolumdan tutup beni sınıftan çıkardı ve bahçeye, kimsenin olmadığı bir yere götürdü.
DA-EUN
Şimdi anlat, ne oldu?FELİX
Dün akşam Hyunjin oturma odasına geldi ve kardeşi ile birlikte Jeonju-si'ye gideceğini söyledi. Orada amcası varmış. Amcasının yanında kalacaklarını söyledi.Kısa süreliğine yüzümü ellerimle kapattım ve konuşmaya devam ettim.
FELİX
Sonra Hyunjin ile konuşmak için, onu mahallede kimsenin olmadığı bir yere götürdüm. Ona defalarca "gitme" dedim. Dizlerimin üstüne çöktüm, yalvardım. Bir de...Da-eun'a baktım.
FELİX
Bir de ona "seni seviyorum" dedim.Da-eun'ın gözleri yerinden çıkacaktı.
DA-EUN
N-NE?! Sen-Sen Hyunjin'i seviyor muydun?!FELİX
Asıl komik olan şu; Hyunjin'de beni sevdiğini söyledi. O kadar çok seviyor ki, ben onun önünde dizlerimin üstüne çöküp yalvarırken, o hiç bir şey demeden gitti. Sabah da aynı şekilde. Ne bana, ne anneme ve ne babama...Hiç birimize bir şey demeden gitti.
Sen hiç böyle sevgi gördün mü Da-eun?Da-eun asık bir yüz ile önüne baktı.
DA-EUN
Haklısın, ben hiç böyle sevgi görmedim.Da-eun bana baktı.
DA-EUN
Peki ona çok mu kızgınsın Felix?Acıyla gülümsedim.
FELİX
Hayır, kızgınlık duygusunda umut var, sarılsa geçer. Ben ona kırgınım.Çünkü o gün sarılsa da geçmeyecek bir acı bırakmıştı kalbimde.
Ertesi gün yine aynı. Hava aynı, meydan aynı, insanlar aynı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEEP END ~ HYUNLİX
Fanfic"Gökyüzüne bakınca yıldızlar çok uzak. " Gökyüzünde gördüğümüz yıldızlar...Gerçekten de o kadar uzak mı?