7.BÖLÜM DÜZENLENDİ

20.2K 494 59
                                    

Odaya vuran ışkıla gözlerini açmaya çalışan Hazan, gözünü açamadan eliyle yatağının yanıdaki komidinin üzerinden perde kumandasını alıp, düğmeye bastı ve ışığı geçirmeyen perdeyi indirtti.

Gözlerini açıp, yatağının karşısındaki saate baktı. Saat daha yediydi. Erken kalkmıştı. En son dün gece arabada gözlerini dinlendirmek için yumduğunu hatırlıyordu, demek uyuya kalmıştı ama odasına nasıl geldiğini hatırlamıyordu. Serdar odasına getirmiş olmalıydı. Bu düşüncelerle duşa girmek için yataktan çıkıyorken. Kapısı tıklatıldı.

"gir" diye seslendi.

Serdar kapıyı açıp odasına girdi. "günaydın"

Hazan da gülümseyerek "günaydın, erkencisin" dedi.

"evet, dün gece arabada uyuya kaldın, uyandırmaya çalıştım ama uyanmadın, bende çareyi bu kaslı kollarımla seni odana taşıyarak buldum"

Serdar'ın bu espirili sözleri her zaman Hazan'ı gülümsetiyordu. Kendisi de aynı tavrı takınarak"o zaman o kaslı kollarına teşekkürlerimi ilet lütfen" dedi.

Serdar ufak bir kahkaha atarak "ne demek her zaman. Düşündüm de uzun süredir sabah yürüyüşlerini birlikte yapamıyoruz, madem sende erken kaktın, birlikte sabah sporuna ne dersin?" diye sordu.

Kesinlikle bu Hazan için çok iyi bir fikirdi. Beynini allah bullak eden düşüncelerden bir nebze olsun uzaklaşması için temiz havaya ve Serdarla vakit geçirmeye ihtiyacı vardı.

"Ardından beni güzel bir yerde kahvaltıya götürürsen neden olmasın?"

Serdar Hazan'ın isteğiyle gülerek "ooo Hazan Hanım, elimizi verip kolumuzu kaptırdık" dedi.

Hazan da "Bizde böyle Serdar Bey, kabul ederseniz" diye karşılık vermişti.

"kabul edelim artık yapacak bir şey yok"

Hazan Serdar'ın zaten kabul edeceğini kendisiyle atışmak için uzattığını biliyordu. Hazırlanmak için yine espirili bir tavırla "o zaman sizi odamdan çıkmaya davet ediyorum, hazırlanmam gerek" dedi.

"on beş dakika sonra sizi aşağıda bekliyor olacağım güzel bayan, lütfen beni çok bekletmeyin" diyerek iltifatını da yapıp gülerek odadan çıktı.

Hazan gerçekten Serdar'ı çok seviyordu. Abisi ve Ateş'ten sonra en sevdiği erkekti. Ateş'in aklına gelmesiyle yüzü asılmış, ardından moralini bozmamak için hemen kafasından def etmişti. Bu gün kimsenin onun moralini bozmasına izin vermeyecekti. Bu yüzden hemen kalkıp odasındaki lavaboya girip ihtiyaçlarını halledip, elini yüzünü yıkadı. Giyinme odasına girip spor taytını ve göbek üstü tişörtünü giydi. Saçlarını yukardan at kuyruğu yapıp, yüzüne sürekli kullandığı nemlendiricisini sürdü. Son olarakta spor ayakkabısını giyip, telefonunu ve kulaklığını alıp odasından çıktı.

Aşağıya indiğinde Serdar'ın da hazırlanıp, onu beklediğini gördü.

Serdar, Hazan'ı hazırlanmış olduğunu görünce, gülümseyerek "sana en sevdiğim hızlı hazırlanman olduğunu söylemiş miydim?" diye sordu.

Serdar'ın sözleriyle saatine baktığında tam olarak on beş dakikada hazırlandığını fark etti. Gerçekten de Hazan'ın eli çok çabuktu, yavaş haraket etmekten ve yavaş haraket eden insanlara, biraz sinir olduğu söylenebilirdi.

Serdar'dan aldığı iltifatla şımarıkça "sanırım milyon kez senden bunu duydum ve evet eli çabuk bir insanım, yavaş haraket etmek doğamda yok" dedi.

Serdar Hazan'ın tatlı tatlı kendini övmesiyle elini omzuna atıp, "egoist karım benim, kendini övmen bittiyse çıkalım mı artık?" dedi.

"hiçte bile, bi kere ben kendimi övmüyorum, gerçekleri söylüyorum" diyerek dudaklarını büzdü.

YASAK AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin