5.BÖLÜM DÜZENLENDİ

21.3K 534 53
                                    

''Sen ne yapmaya çalışıyorsun Ateş?''

Ateş bir süre gözlerinden alev çıkan kadına baktı sonra umursamaz bir şekilde ''hiç bir şey yapmıyorum sadece ortak bir iş yapacağız onun için burdayım''dedi

Hazan karşısındaki umursamaz adama hayret ediyordu. Gerçekten artık algılayamıyordu. Karşısındaki adam sanki beş yılını geçirdiği adam değilde bir yabancıydı. Resmen oyun oynuyordu onunla. Yoksa onu hiç tanımıyormuş gibi davranması, Nehir ile birlikte olması ve şimdi de ortağı olarak karşına çıkması kesinlikle tesadüf olamazdı.

Daha fazla içindeki savaşa kayıtsız kalmayan kız birden ayağa kalkıp ellerini saçlarına daldırdı ve derin nefesler almaya başladı. Odada volta atıp duruyor, ne diyeceğini bilemiyordu. Sabırlı olması gerekiyordu fakat olamıyordu. daha fazla dayanamadı ve Ateş'in karşısında durup ''kes artık şunu''diye bağırdı.

Ateş ise karşısında sinirden deliye dönmüş kadına hala aynı umursamaz gözlerle bakıyor ve hiç bir şey söylemiyordu. Buda Hazan'ı daha fazla sinirlenip delirmesine sebep oluyordu. Tekrardan yüksek sesle ''cevap versene Ateş''dedi

Ateş sonunda derin bir nefes alıp ayağa kalktı. Şimdi ikiside aralarında bir adım mesafe kalmış şekilde birbirlerine bakıyorlardı. Nihayet Ateş Hazan'ın gözlerinin içine bakarak konuşmaya başladı. ''anlamadıysanız tekrar edeyim Hazan Hanım'' bilerek "Hanım" kelimesinin üstüne basarak konuşuyordu. ''hiç bir şey yaptığım yok sadece işimi yapıyorum''dedi.

Hazan kendisine bu kadar yaklaşan adamın heyecanıyla kalbi deli gibi atıyordu. 5 yıl sonra ilk defa bu kadar yaklaşmışlardı birbirlerine. İçinde öyle bir özlem vardı ki tek istediği sıkıca sarılmaktı sevdiği adama ama yapamadı... yapamazdı...

Ateş'in sözleriyle Hazan da ona daha fazla yaklaşıp dibine girdi. Kokusunu buram buram alıyordu. ''beni tanımıyormuş gibi yapmayı bırak''

Ateş Hazan'ın sözleriyle öfkeli, kin ve nefret dolu sesiyle konuşmaya başladı. ''seni çok iyi tanıdığımı zannediyordum ama beş yıl önce seni hiç tanımadığımı bizzat sen gösterdin bana''

Duyduklarıyla gözleri dolmuştu genç kadının... karşısındaki adamın kendinden nefret etme sebebi kendisiydi ama bilmiyordu ki sevdiği adam tarafından nefret edilme pahasına da olsa onun için yapamayacağı hiç bir şey yoktu. Hazan da onun için ondan vazgeçmişti ya zaten...Şimdi karşısına bu tür oyunlarla çıkıp hiç suçu olmayan insanlara acı çektirmek kesinlikle adil değildi. ''Ne yani bunların hepsi tesadüf mü?''

Bu soru Ateş'i resmen çileden çıkarmıştı, aralarındaki mesafeyi sıfıra indirerek Hazan'ın ensesinden tutup kendisine yaklaştırıp gözlerinin içine bakarak ''ister tesadüf de, ister kaderin oyunu'' dedi ardından iri ve güçlü elleriyle kavradığı ensesini okşayarak kulakına yaklaşıp nefesini üfleyerek ''ne dersen de farketmez ama şunu aklına kazı bundan sonra hayatında- hayatınızdayım. Bana alışsan iyi edersin'' dedi ve birden ellerini çözüp arkasında heyecandan nefes nefese kalan kızı bırakarak odadan çıktı.

Hazan Ateş'in çarptığı kapı sesiyle irkilerek kendine geldi. Az önce olanları düşündü. Acaba gerçekten tesadüf olabilir mi diye düşündü ama bu düşüncesi çok kısa sürdü çünkü Ateş'i tanıyordu böyle bir tesadüf karşısında sakin kalması imkansızdı. Üstelik Ateş'in Nehir'e olan sevgisinede inanmıyordu. Tamam belki ikisini beraber çok görmemişti ama... aması yok işte hissediyordu.

Düşüncelerini bölen telefon sesiyle derin bir nefes alıp çantasından telefonunu çıkardı. Nehir'in ismini görmesiyle anlık bir panik dalgasına kapılmıştı. Neden arıyordu ki? Üstelik daha az önce Ateş ile konuşmuşken üstüne Nehir'in araması onu daha çok panikletmişti. Yoksa Ateş konuştuklarını Nehir'e mi anlatmıştı? Yok..yok hayır Ateş bu kadarınıda yapmış olamazdı değil mi?

YASAK AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin