2.BÖLÜM DÜZENLENDİ

26.6K 674 22
                                    

Burnuna dolan tanıdık kokuyla gülümsedi. Bu kokuyu çok severdi. Ateş'in kokusu... Yine mi rüya görüyordu. Olsun rüya olsun. Yüreğinin yangınına rüyasında hissetmek bile mutlu olmasına yeterdi. Bir kez daha derince soludu sevdiğinin kokusunu...

Hazan'ın aldığı derin nefesle Nehir hemen yanı başına gitti.
"uyanıyor galiba, Hazan canım iyi misin?"

Nehir'in sesiyle gözlerini aralamaya çalıştı ama ışık çok rahatsız ediyordu. Tam gözlerini bir daha açmaya çalışacakken iri bir el gözlerini açtı ve bir ışık tuttu.
Bu elin sahibini tanımıyordu.

"Hazan Hanım açın lütfen gözlerinizi" 

Yine tanımadığı bir sesin komutuyla gözlerini açan karşında orta yaşlı bir adam gördü. Başını çevirip odada bulunan Serdar ve Nehir'e 'ne oldu bana' der gibi bakıyordu. Ama cevabı yanı başında bulunan adam vermişti.

"korkulacak bir şey yok sadece biraz tansiyonunuz düşmüş bayılmışsınız. Tabii bir de bünyenizin hassas olmasının getirdiği beslenme sorununuz var. Bu yüzden beslenmenize çok dikkat etmeniz gerekiyor. Şimdilik toparlanmanız için serum taktım."

Bayılmış mıydı? Kendini biraz zorlayıp hatırlamaya çalıştı. Aklına gelenlerle gözleri yuvalarından fırlayacakmış gibi şokla açıldı ve kalbi deli gibi atmaya başladı. Ateş... Ateş mi gelmişti?

Etrafına baktığında Serdar kapının önünde doktorla konuşuyordu Nehir ise elini tutmuş gülümseyerek ona bakıyordu.

" iyi misin canım? Kendini nasıl hissediyorsun?"

Hazan Nehir'in sorusuna sadece kafa sallamakla yetindi. Gözlerini tekrar odada gezdirdiğin de Ateş'i göremedi. Yoktu işte. Yoksa rüya mıydı her şey?
Evet evet kesinlikle rüyaydı. Hatta kabus çok kötü bir kabus görmüştü. Yoksa Ateş'i Nehir'in sevgilisi olarak görmesi başına gelebilecek en kötü şeydi.

Sahi Nehir'in sevgilisi neredeydi? Gelmemiş miydi yoksa?

Tam Nehir'e merak ettiği şeyi soracakken Serdar yanlarına gelmiş Hazan'ın diğer tarafına geçip Serum takılı olan elini tutmuş ve alnını öpmüştü. "iyi misin Hazan çok korkuttun bizi"

Serdar'ın endişeli sesiyle gülümseyip ellerini tutan iki ayrı eli de sıkıp "iyiyim ben merak etmeyin. Hem duymadınız mı doktoru korkulacak bir şey yok" dedi.

Hazan iki kardeş için çok değerliydi. Onun için endişelenmemeleri imkansızdı.

"bundan sonra beslenmene çok dikkat ediyoruz Hazan. Bazen şirkette öğle yemeğine bile çıkmadığını duyuyorum ve bu benim canımı sıkıyor. Bu yüzden bir süre öğlen yemeklerinde sana eşlik edeceğim"

Serdar'ın sözleriyle Hazan küçük çocuklar gibi mızmızlanmaya başlamıştı.
"Ne yani bakıcılık mı yapacaksın bana?"

Serdar gayet sakin bir ses tonuyla "evet canım gerekirse bakıcılık yapacağım sana. Hiç boşuna itiraz etme. Sağlığın için ne gerekiyorsa yapacağız değil mi Nehir?" deyip kardeşine baktı.

Hazan da son bir umut Nehir'e baktı abisine karşı çıksın diye ama Nehir'in sözleriyle boşuna ümit ettiğini anlamış oldu.

"Evet Hazan abim haklı. Ya düşerken kafan bir yere çarpsaydı? böyle bir şeyin ne kadar tehlikeli olduğunu biliyorsun değil mi?"

Hazan sonunda pes etmiş olacak ki "offf tamam biliyorum kapatalım artık bu konuyu" dedi.

Serdar aklına gelen misafirleriyle Nehir'e dönüp "canım sen aşağıya misafirimizin yanına in. Geldiğinden beri yalnız kaldı" dedi.

YASAK AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin