bir

2K 67 17
                                    

"Çüş," Kerem'in ağzından çıkan kelimeye inanmayarak şaşkınlıkla yüzüne baktım.

"Ne oldu?"

"Yoo," Kerem endişeli bir şekilde elindeki gazeteyi buruşturduğunda hırsla gazeteye uzandım.

"Ne var o gazetede? Ne yazıyor orada? Ne saklıyorsun benden!?" Sinirli bir ses tonuyla konuştum.

"Şh, sakin ol bakalım psikolog hanım, benim gibi başarılı bir futbolunun psikolojisini bozmak istemezsiniz, sonra şampiyon olamazsınız, üzülürsünüz."

"Demek psikolojik tahlillerde bile bulunabiliyorsun artık."

"Kendimi çok geliştirdim kızım ben." Kerem hayali yakasını düzeltirken biraz da olsa sakinleşmiş gibiydim ama yine de gazeteyi benden neden sakladığını merak ediyordum. İki senedir tuttuğum takım olan Galatasaray'da spor psikoloğu olarak çalışıyordum, iyi derecede İngilizce ve İspanyolca konuşabiliyordum. İngilizce'yi okulda ve gittiğim kurslarda öğrenmişken, İspanyolca'yı ise ana dilim gibi konuşuyordum, ama Arjantin aksanıyla..

"Evet kendini geliştiren adam söyle bana , ne saklıyorsun benden?"

"Söyleyeceğim ama aşırı tepki vermeyeceksin." Kerem tek kaşı havada konuştu, ne söyleyecekti ki?

"Uzatmasana yavrum Allah Allah, geriyorsun beni durduk yere."

"Tamam o zaman al , sen oku." Elindeki buruşmuş gazeteyi bana doğru uzattı. Gazetenin sadece bir sayfası sadece Galatasaray'a ayrılmıştı, sarı kırmızı kocaman harflerle

CİMBOM ALACAK, İCARDİ ATACAK yazıyordu. Mauro.. Galatasaray'a mı geliyordu, İstanbul'a mı geliyordu? Ondan kaçtığım bu şehire , bu takıma mı geliyordu? Ondan ayrılalı iki sene olmuşken buraya mı geliyordu, onu hala unutamamışken.. Yanındaki o kadınla mı geliyordu? Beni seviyor muydu? Bana hala bir şeyler hissediyor muydu?

"Nil?" İsmimin seslenmesiyle uyuduğum rüyadan uyandım.

"Buyrun başkanım."

"Bu takıma bir de Icardi katılacak ne diyorsun?"

"Allah kahretsin diyorum."

"Bizi mi?"

"Yok," Acı acı yutkundum. "Böyle ligi Allah kahretsin başkanım, hayırlı olsun inşallah."

"İnşallah kızım, hadi sen de çık artık , trafiğe kalma."

"Peki başkanım , teşekkür ederim efendim , iyi akşamlar." Bana cevap vermeden kafasıyla selam verip ofisine gitti. Mauro bu şehre "karısı" ve çocuklarıyla geliyordu. Bir yanım kaçmak istiyordu , bir yanım kalmak. Yavaş adımlarla otoparka yürüyordum, kendimi çok garip hissediyorum, başkanla konuşup Kerem'e veda edemeden çıkmıştım, büyük ihtimalle Kerem şu an bana mesaj atıyor olmalıydı ki telefon deli gibi titriyordu.

+33 00000 : sen istesen de bu şehirden kaçamayacaksın ÇÜNKÜ AKLIN BENDE, BEN DE İSTANBUL'DAYIM(ARTIK)

nil : sen kimsin

+33 00000 : sertap erener.

nil : sertap erener ne zamandan beridir ispanyolca konuşuyor?

+33 00000 : seni tanıdı tanıyalı

nil : onunla hiç tanışmadım.

+33 00000 : o seni hiç unutmamış, çok da özlemiş.

nil : kimsin?

+33 00000 : sence kim olabilirim? kim sana böyle mesajlar atıyor?

nil : tanıdığım bazı insanlar

+33 00000 : erkek var mı içinde?

nil : seni neden ilgilendiriyor?

+33 00000 : ilgilendirir,

nil : ilgilendirmez, kimsin

+33 00000 : mauro, istanbul'a , galatasaray'a, sana geliyorum.

trouvaille | mauro icardi |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin