"Ve sonsuza dek mutlu yaşadılar." Isi ve Fran'a okuduğum masal bitmişti. Mauro gözlerimi dinlendiriyorum deyip yanımdaki sandalyede uyuyakalmıştı.
"Sonsuz ne demek , nereye kadar demek?"
"Sonsuz dem-,"
"Geldik mi?" Mauro, uykulu gözlerle bize baktı.
"Evet kardeşim son durak burası, buradan sonrasına metroyla devam edeceksin."
"Eyvallah." Mauro ellerini göğsüne koyup ayağa kalktı, birkaç saniye sonra bana döndü. "Komik mi?"
"Komik tabii. İyi misin sen?"
"İki yıldır hayır."
"Beter ol." Yüzümü buruşturup kızlara döndüm, ikisini de suluca öptüm. "Neyse bebeklerim iyi uykular, sizi seviyorum. Korkarsınız falan benimle yatabilirsiniz."
"Ben de seninle yatabilir miyim? Sensizlikten korkuyorum da."
"Hayır bay Icardi."
"İstersen son Paris maceramızdaki gibi yan yana değil de , üst üste yatarız, sırayla." Mauro'nun bahsettiği şeyle gözlerimi kapattım, onunla Paris'te beraber olmuştum.
"Teşekkür ederim çok kibarsın." Kızların üstünü hışımla örtüp oğlanların uyuduğu odaya yöneldim. Kapıyı çaldım, gel sesini duyunca içeri süzüldüm.
"İyi geceler beyler, her şey yolunda mı?"
"Evet Nil, teşekkür ederiz."
"Rica ederim Valu, peki siz efendim Constantino Bey, peki siz Beni Beyefendi?"
"Bize şeref verdiniz hanımefendi."
"İşte benim çocuklarım!" Çocuklara yaklaşıp hepsinin kafasına birer öpücük kondurdum.
"Ben arka odadayım, bir şey olursa gelin."
"Ben de buradayım, gelmeden önce kesinlikle seslenin, ben gelmeden yanıma gelmeyin." Arkamdan Mauro'nun sesini duyunca sıçradım.
"Korkma Nil, ben korkulacak adam değilim."
"Yanlış, sen adam değilsin."
"Neyimi gördün? Ben sana ne yaptı-"
"Baba!" Valu'nun seslenmesiyle kavgamız bölündü. "Gidin başka yerde kavga edin."
"Özür dileriz." Kapıyı sessizce kapatıp elimle yatacağım odayı gösterdim. "Buyrun."
"Oh be kabul ettin sonunda."
"Salak mısın Mauro, burada tartışabiliriz diyorum."
"Tartışmak istemiyorum." Mauro, bana sarıldığında onu ittirmek istedim. Sadece istedim. Yapamadım.
"Senden nefret ediyorum."
"Et. Nefret aşka en yakın duygudur."
"Sen nereden biliyorsun?"
"Ben bilirim güzelim, bilirim. Seni çok özledim." Alnıma, yüzüme, saçlarıma yüzlerce kez öpücük kondurdu.
"Ben de seni çok özledim,ayrıldığımız günden bu yana seni bir daha hiç göremem sanıyordum." O an ben bile kendime inanamamıştım, kelimeler ağzımdan benden habersiz dökülüyordu.
"Ben de seni arayıp durdum, kararımdan çok pişman oldum, onlar ailemse sen de ailemdin."
"O ne demek? Onlardan vazgeçemem ama sen de böyle gizli saklı kal mı demek?"
"Saçmalama, ben aşkına gayet sahip çıkan bir adamım."
"Bana niye çıkamadın o zaman?"
"Wanda ile yaşananlar hala unutulmadı, üstüne sen gelseydin ne olurdu bilemedim, sonra korktum."
"Şimdi ne istiyorsun?"
"Eskisi gibi olmayı."
"Yapamam, ben artık gizli saklı yaşamak istemiyorum, herkese duyurmak istiyorum. Mauro beni seviyor, ben de onu seviyorum demek istiyorum."
"Bu kadar kolay değil." Kafasını olumsuz anlamda salladı.
"Benim için de değil ama ne istediğini bilmeyen bir adamı sevmek kadar değil, kararını verene kadar benden uzak dur."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
trouvaille | mauro icardi |
Fanfiction+33 00000 : sen istesen de bu şehirden kaçamayacaksın ÇÜNKÜ AKLIN BENDE, BEN DE İSTANBUL'DAYIM(ARTIK) nil : sen kimsin +33 00000 : sertap erener ** mauro emanuel icardi rivero, adına yazılmaya çalışan hayran kurgu hikayesidir. trouvaille(fr.) : şan...