üç

1.1K 63 8
                                    

"Az önce birisi dedi öyle duydum." Mauro, karısına ismimi nereden bildiğini kendince açıklamaya çalışıyordu.

"Sen sadece benimle ilgilen bebeğim." Wanda, Mauro'nun öpmesi için yanağını uzattı, böyleydi işte. Dün yaptığı bu açıklama aklımda dönüp duruyordu. Düşünce düşünceyi kovalarken Kerem'in seslenmesiyle gerçek dünyaya döndüm.

"Merhaba , acaba ben neyin kafasını yaşıyorum, yardımcı olabilecek misiniz?"

"Oturun öncelikle kafanızın içine bakalım." Gülerek Kerem'e oturmasını işaret ettiğimde Kerem çok heyecanlı görünüyordu.

"Seninki antrenmana erkenden gelmiş, nasıl mutlu , nasıl mutlu! Biz bununla nasıl anlaşacağız falan diyorduk Apo Kerim'le, bir de ne göreyim!? Herif şakır şakır Türkçe konuşuyor, gelene kadar da bana el hareketi çekti, şerefsiz." Kerem, şerefsiz kelimesini o kadar güzel söylemişti ki, bir daha söyle dememek için kendimi zor tuttum.

"Temel şeyleri biliyor demiştim sana."

"Temel şey dediğin el hareketi falan mı? Sen mi öğrettin ona? Ankara ağzıyla falan da konuşuyor mu samimi anlarında?"

"Tabii, şişeye de şaşal diyor bizim gibi."

"Bizim gibi mi, siz kimsiniz kızım"? Kerem ayağa kalkıp masamda buruşturduğum kağıtlardan birisini aldı, sektire sektire kapıya gitti ve ayağındaki kağıdı alıp kafama attı.

"Vay köpek," ağzımdan istemsizce çıkan kelimeye ben de şaşırsam de kağıdı gerisin geri ona attım. "Bunu götüne sokarım senin." Kağıt hedefi bulmuştu...Bulmuştu bulmasına evet ama.. Kerem'i değil Bafe'yi bulmuştu, söylediğim cümleden sonra gözlerim biraz kalçasında oyalandı, Bafe dikkatimi başka yöne çekmek için öksürdü.

"Mert yok mu?"

"Yan odada. Kağıt için de kusura bakma."

"Sıkıntı değil." Bafe gülümseyerek gittiğinde kapıma bir başkası daha gelmişti.

"Konuşalım mı biraz?"

"Buyrun Bay İcardi?"

"Mauro. Bana Mauro demelisin."

"En son böyle dediğinde karına yakalanıyorduk."

"Üç sene yakalanmadık, şimdi mi yakalanacaktık?" Mauro içeri buyur etmemi beklemeden içeri süzülüp koltuğa oturdu. "Psikolojimi bozdun, dengemi bozdun."

"Ne diyorsunuz Mauro Bey? Anlamıyorum."

"Bana uzak durma, lütfen."

"Tamam Mauro, senin derdin ne?"

"Sensin." Elini masama vurdu. "Bana ne yaptın bilmiyorum ama seni aklımdan çıkaramıyorum."

"Aa öyle mi, karını çocuklarını düşün belki hem aklından , hem de hayatından çıkarabilirsin."

"Kaç kez anlatmam gerekiyor sana? Sen gideli iki sene oldu, iki koca sene, seni düşünmeden geçen tek günüm yoktu."

"Benim vardı, kendimi sevmeyi öğrendim, ülkeme döndüm."

"Ben de vatanıma döndüm Nil, sana döndüm, peşimde o kadar takım varken , ben aşkıma sana döndüm."

"Böyle konuşup durma rica ederim, bunun kimseye faydası yok."

"Bana var." Pollyannacılık oynamaya devam ediyordu."Seni çok özledim, çok seviyorum, ağzından çıkan her cümle beni mutlu ediyor."

"Ama beni etmiyor."

"Beni de şu Kerem mutlu etmiyor, antrenmanda senin hakkında konuşup durdu, bir de nasıl rahat, çok boş konuşuyor. Seninle de fazla samimi."

"Arkadaşımdır ondan."

"Artık benim de arkadaşım o zaman."

"O neden peki?"

"Senin olan her şey benimdir de ondan."

trouvaille | mauro icardi |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin