altı

799 56 6
                                    

Komidinin üzerindeki telefonun titremesiyle telefona uzanmak için hamle yaptım ama belimdeki eller beni öyle bir sarıyordu, uzanamıyordum, neredeydim? Burası neresiydi? Neresi olduğunu bilmiyordum ama kendimi çok güvende hissediyordum, bu eller onun elleriydi, kokusuyla kendimden geçiyordum.

"Kim o?" Telefonun peş peşe çalması onu da rahatsız etmiş olmalıydı, o mahmur gözlerle bana bakarken güzel sarı saçları güneşte parlıyordu.

"Senin yüzünden uzanamadım, bilmiyorum."

"Kapat telefonunu bebeğim." Kendi telefonunu gösterdi."Paris'e indiğimden bu yana kapalı, seninleyken kimse beni rahatsız etmemeli."

"Ne kadar etkileyici Mauro." Rol yapar gibi elimi kalbime koydum. "Kalbimi çaldın."

"Benim olan bir şeyi çalmama gerek yok."

"Ne kalbim, ne de ben. Hiçbir şey sana ait değil."

"Nasıl değil?" Az önce uykulu gözlerle bana bakan adam ayılmış gibiydi. "Dün yeniden birbirimizin olduk."

"Sanırım sana öyle gelmiş Mauro, dün gece biraz içmek ve birlikte bir şeyler yapmak yeniden beraber olduğumuz anlamına gelmiyor." Üstümü giyinmek için yerdeki kıyafetlerime uzandım.

"Dur," Mauro ellerini alnına koymuş , anlamaya çalışıyordu. "Ben senin için neyim şimdi, biz ne olduk?"

"Arkadaş canım, arkadaş. Her şeye de böyle umut bağlama seni daha çok kandırırlar."

***
Mauro'yu, Paris'te o şekilde bırakmamın üstünden tam üç gün geçmişti, ona yalan söylemiştim, Onu hala çok seviyor ve çok özlüyordum. Bana yaptıklarını unutamıyordum, evli bir adamla asla ilişki yaşayamam deyip onunla yaşamıştım, tüm bunların üstüne benimle evleneceğine dair hayaller kurmuştum. Mauro beni bulutların üstüne çıkartıp bak bundan sonra yalnızsın ben ailemi ve karımı terk edemem deyip beni terk etmişti. Kendimi çok kötü ve kullanılmış hissetmiştim. Onu çok seviyordum ama affedemiyordum.

"Ne yaptın yavrum?" Kerem'in tıklatmasıyla o bunalımlı havadan kurtulmuştum.

"Yavrun neler yaptı bir bilsen."

"Tahmin edebiliyorum. Seni çakal!" Kerem, içeri süzüldü. "Mahvetmişsin adamı, ailevi problemlerim var diyerek Okan Hoca'dan üç gün istemiş."

"Bak bir tek sana karşı böyle değilim, ailemle de kötüyüz bilmediğin şeyler var." Kahkaha atmamla Kerem de bana katıldı.

"İşin şakası adam kaç gündür işe gelmiyor , sen desen eve kapattın kendini, niye eziyet ediyorsunuz birbirinize?"

"Kerem o evli. Ailesi var, çocukları var."

"Ee?"

"Ne ee? Bu çok büyük bir sorun değil mi Keremciğim?"

"Önceden sorun değilmiş ama."

"Şimdi sorun. Hem bitti bu iş." Omuz silkip balkonumdan İstanbul'u izlemeye devam ederken kapı çaldı.

"Kim geldi acaba?"

"Ben biliyorum." Kerem ellerini uzatıp beni kapıya yönlendirdi.

"Kim geldi?"

"Kim acaba?" Kerem ellerini çenesine koyup düşünüyormuş gibi yaptı, daha fazla beklemeden kapıyı açtım, kapıyı açmamla Mauro'nun kapıdan içeri girmesi bir oldu.

"Mauro? " Şaşkın bir ses tonuyla konuştuğumda Mauro evime hayran hayran bakıyordu.

"Evin çok güzelmiş."

trouvaille | mauro icardi |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin