Jisung'dan
Minho'nun bana bağırışından hemen sonra hocaların ikazı üzerine otobüsteki yerlerimizi almıştık. Minhoya okula gelmeyeceğimi söylemiştim ama o bir yalandan ibaretti sonuçta... Annem o okula beni döve söve yine gönderirdi zaten.
"Kanka yer misin?" Seungmin'in bana doğru uzattığı naha bakıp iç çekmiştim. "Ne mal adamsın Seungmin." Bunu söylediğim an bana gözlerini pörtleterek korkutucu bir şekilde bakmıştı.
"Ulan şerefsiz geçen sene münazara da adamların ağzına lafı tıkayım diye alttan parmaklayıp zorla ayağa kaldıran ben miydim?"
"Bir sene de çok şey değişiyor be oğlum." Tekrar cama dönerek boşalan bahçeyi izlemeye koyulmuştum. Otobüs birazdan hareket edecekti zaten.
"Senin neyin var lan?" İşte o korkutcu soru.
"Hiçbir şeyim kanka sabahın körü ne yapayım yani göbek mi atayım, alevli meyve tabağı yanına da dansöz mü istiyeyim?" Ben, biraz gerginim kusura bakmayın. Otobüs hareket etmeye başlamıştı Seungmin susar diye düşünmüştüm ama motor gibi çenesi var susmuyor.
"Sen o Minhoyla konuştuktan sonra böyle oldun, dökül yoksa yanına Felix'i oturturum bende Jeonginle otururum. Hayır yani eğer Felix'in iki saat boyunca can mısın cancık mısın testi yapmasını istiyors-"
"Sus tamam sus! Bağırdı oldu mu? Ona hırsız dediğim için... Her yerde telefonunu aramış ama onun bana dedikleri ne olacak, onlar yenilir yutulur şeyler miydi Seungmin?"
Seungmin dudaklarını ıslatıp konuşmaya başlamıştı.
"Yani kanka şimdi iki tarafta kendince haklı tabii Minho bir öküz orası ayrı mevzu ama."
"Off her neyse... Banane ki zaten anlaşamıyorduk şimdi onu mu takacağım kafama? Genciz, güzeliz, çıtırız."
Seungmin söylediklerim üzerine bana bakmıştı.
"Görüyorum." Demişti yüzümü dikkatle incelerken
"Neyi görüyorsun?" Diye sormuştum merakla ve onun bana umursamazca dediği şey "o yüzdeki saf mallığı görüyorum." Olmuştu.
Aşk sahnesinden fırlamış gibi yüzüme sevgiyle bakıyordu ellerini uzatıp ellerimi tutmuştu o sırada arka koltukta oturan Felix iki koltuğun arasından kafasını çıkarmış bize bakıyordu.
"Elimi tut ısınırsın dedim... "Tutamam günah." dedi. Bir daha sevdim." Felix'in dediği şeyle 'ne diyor bu mal?' bakışı atmıştım.
"Ulan sende bi... Çocuğun elleri buz gibi olmuş korkudan zaten beti benzide atmış." Seungmin'in dediği şey üzerinde dalga geçer gibi bir gülüş sesi çıkarmıştım. "Peh, ben mi korkacağım be? Hemde Minho'dan? koydummu yumruğu varya Aya ilk ayak basan ayı yaparım lan ben onu." Göğüslerimi gere gere konuşmuş ve ellerimi ellerinden çekmiştim.
"Muhtemelen o da seni Aya ölerek giden ilk insan yapar." Jeongin kulağındaki kulaklıkları çıkararak konuşmuştu ona attığım korkutucu bakışı umursamadan omuz silkmişti. "Benim ki sadece bir ihtimal." Yapmacık bir şekilde suratıma gülümsedikten sonra kulaklıklarını geri takmıştı.
Allah'ım neydi günahım?
"Jisung sana Noluyo ya ekibinden kimsin testi yapalım mı?" İçimden bir sabır çekerek önüme dönmüş ve kulaklıklarımı takıp video izlemeye başlamıştım.
Keyfim kek dağıtan hizmetli ablanın kulaklığımı çıkarmasıyla cokta uzun sürmemişti.
"Ya abla napıyorsum ya! Hiç etik değil vallahi..."
"Kek mi istiyorsun?" Yani ben başka seçenek göremiyorum ama...
"Yani..."
"Tamam." Abla kafama çay atar gibi kekleri atarak ilerlemeye başlamıştı. Etik miydi güzel ablam?
"Oğlum kadın bana ne istiyorum diye sormadı." Seungmin aglamaklı bir ses tonuyla konuşunca ona dönüp kapak çekmiştim.
"Agla ezik neyseki iyi bir arkadaşım da seninle paylaşabilirim yalnız kek başına beş lira." Ticari zeka diyoruz biz buna. Yalnız bu durum Seungmin'in hoşuna gitmemiş olacak ki sertçe çıkışmıştı "Bu ne lan! Adama bak anasını satayım sanki euro ile çalışıyor."
"Ay aman az ötede havla." Gözlerine bakınca çıkan alevi görmüştüm. Ve sonra nazikçe kekimi uzatmıştım. "Abi, yer misin?" Elimden çekip almış ve yemeye başlamıştı.
Arka koltuğa döndüğüm zaman onlarında durumu bizden farklı değildi ikiside kek tıkınıyordu Jeongin'e dönerek "Nüoğtellağ aşkım ne yiyorsun?" Diye sormuştum.
Jeongin bana memnuniyetsiz bir bakış atmış ve konusmuştu "Limonlu kek."
"Afiyet olsun bitanemm, canım oğlumm, afiyet olsun yakışıklımm. Bi de üzerine sen nüöğtella yazdırmışsın bebeğim." Jeongin kekin üzerine yazdığı isim kağıdına kısa ve memnuniyetsiz bir bakış atmıştı. "Evet."
"Hiiğ canım benim güzel nüoğtellağm, aşkım, canım oğlum." Son cümlemi söylerken elimi kafasına götürmüştüm kafasını kopartacak gibi sallıyordum.
"Yeter lan çocuk iyice arabada kafası sallanan süs köpeklerine döndü rahat bırak nüöğtellağmı." Felix lafını bitirir bitirmez elime vurmuştu bende çekip önüme dönmüş ve otobüş koltuğuyla kıçımı buluşturmuştum. Sonra aklıma gelen şeyle tekrar arkamı döndüğümde Minhoya kısa bir bakış atmıştım.
"Bu çocuk neden gülüyor?" Seungmin'e yönelttiğim soru karşısında o da kimden bahsettiğimi anlamak için arkasını dönmüş ve ona bakmıştı.
"Kanka sana ne? Telefona bakıp gülüyor işte sevgilisiyle falan yazışıyordur ne yapacaksın." Ne... Hiç etik değildi be oğlum.
NÜÖĞTELLAĞLALARIM İYİ BAYRAMLARR 😽💗
Umarım beğenmişsinizdir yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayıın 💗
Bir sonraki bölümde görüşelim 💘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hiç Etik Değil / Minsung
FanficHan Jisung okul nöbetçisi olduğu gün üst sınıfların gergin ve popüler çocuğu Minhoyu çağırma görevi ona verilir fakat Jisung Minhoyu kız sanarak çağırınca başı Minhoyla belaya girer...