Minho'dan
Alana dönme vaktimiz gelince herkes toplanmaya başlamıştı. Hepimiz dönmüş sona kalan grubu bekliyorduk. Jisung ve Seojun hala dönmemişti. "Merak etmeyin çocuklar arkadaşlarınız sizi bekletmenin cezaısı çekecek." Hoca konuşunca hafif bir göz devirmiştim. Sonuçta sağlıkları nasıldı bir bilgimiz yoktu endişelenmek yerine sonra vereceği cezanın hesabını yapıyordu.
Karşıya doğru baktığım zaman ormanın içinden koşarak gelen ve beti benzi atmış Seojun'u görmüştüm. Hoca endişeyle ona bakıyordu. "Oğlum Jisung nerde?" Hocanın sorduğu soru karşısında Seojun ağlamaya başlamıştı. "Hocam ben yapmadım, ben yapmadım çok özür dilerim." Bir yandan korkuyla ağlıyor diğer yandan da titriyordu.
Hoca kollarından tutup onu bir banka oturtmuştu. "Düzgünce anlat hadi, neyi sen yapmadın?" Seojun derin bir nefes alarak konuşmaya başlamıştı. "Düştü, uçurumdan aşağıya..." Ona öldürecek gibi bakmış ve ardından hiç beklemeden bizimkilerle ormana doğru koşmaya başlamıştım.
"İkili gruplar halinde gidin ben tek giderim bulamazsanız geri dönün." Herkes kafasını sallamış ve yollarımızı ayırarak ilerlemeye başlamıştık.
Çok uzakta değildik birbirimizden hepimizin Jisung'un sesini haykırdığını duyuyordum. "Jisung!" Uzun süredir aradığın için son kez bağırıp nefeslenmek için biraz durmuş ve ellerimi dizlerime koyarak derin bir nefes almıştım. "Lanet olsun nerdesin?" Duyduğum cılız ağlama sesiyle birlikte dikkat kesilmiş ve etrafa bakmıştım.
"Minho!" Güçsüz çıkan sesini bana duyurmaya çalışıyordu. Uçurumdan aşağı baktığım zaman Jisung'un yerde oturduğunu görmüştüm. "Jisung geldim, korkma şimdi yanına geleceğim tamam mı?" Güven verici bir sesle konuşmuş ardından da yavaş adımlarla uçurumdan aşağı inmeye başlamıştım.
İndiğim gibi kollarımı ona sarmış vücudunda bir şey olup olmadığını kontrol etmeye başlamıştım.
"Kafam kanıyor." Bir yandan kafasını tutuyor bir yandan da burnunu çekiyordu. Elimi yavaşça kafasına götürünce sıyrığın çok derin olmadığını anlamıştım. "Sadece bir sıyrık sorun yok." Jisung dizlerini göstererek "bak bunlarda kanıyor." Diyince dizlerine doğru kafamı eğmiştim.
"Evet, ama en azından seni bir ayı yemeden önce buldum. İşin iyi tarafından bak." Jisung korkuyla gözlerini açmıştı. "Ne zamandır burdayım, neden burdayım?" Elimle ağzını kapatmıştım. Çok üşüdüğünü burnunun soğukluğunda anlamıştım. "Sonra anlatacağım, yürüyebilir misin yoksa dizlerin cok mu acıyor?"
Jisung dizlerindeki küçük çiziklere ve yaralara bakıp "Sanırım yürüyemem." Diyince kucağıma almıştım. Fena halde dramacıydı dizleri o kadar kötü bile değildi. Yüzü daha kötü haldeydi ama bu durumdan rahatsız değildim. Kucağımda varla yok arası bir şeydi zaten
"Ya bir daha yürüyemezsem?" Jisung'un bana endişeli gözlerle bakarak sorduğu soru karşısında göz devirmiştim." Abartma Jisung, seni dövdüğüm gün çok daha beter haldeydin."
"Ama hyung yüzümde acıyor." Elini tam yüzüne götürmüş kaşının üstündeki açık yaraya dokunacakken elini tutmuş ve geri çekmiştim. Bir yandan kuçağımda onu taşıyıp bir yandan da engel olmak zor işti... Sonra fark ettiğim şeyle biraz duraksamıştım.
"Nerden çıktı hyung? Minho derdin normalde hep..."
"Bir anda ağzımdan hyung çıkıverdi, acaba beynim de hasar mı kaldı ki?" Kesinlikle kalmış...
"Zaten vardı bir hasar ama neyse..." Dediğim zaman zaten kapanmak üzere olan gözlerini sıkıca kapatmış ve kafasını boynuma gömmüştü. Ormanın çıkışına geldiğimizde uyuduğunu anlamıştım. Hocada dahil herkes yaktıkları kamp ateşinin etrafında oturmuş endişeli gözlerle yanan ateşe bakıyorlardı.
Kucağımda ki Jisung ile yanlarına geldiğim zaman tam sessiz olmalarını söyleyecektim ki birden herkesten alkış ve çığlık sesleri kopmuştu bizimkiler ve Jisung'un arkadaşları resmen cocuğun üstüne çullanmıştı.
Jisung uyanmış çevrede ne olup bittiğini anlamak ister gibi şaşkın gözlerle etrafa bakıyordu. "Aman aman nelere geldik böyle, noluyor kardeşim ne bu tantana?" Dediği şeyle bende gülmeye başlamıştım...
NOLUYOR KARDESİM???
Umarım beğenmişsinizdir yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayıın 💗
Bir sonraki bölümde görüşelim 💘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hiç Etik Değil / Minsung
FanficHan Jisung okul nöbetçisi olduğu gün üst sınıfların gergin ve popüler çocuğu Minhoyu çağırma görevi ona verilir fakat Jisung Minhoyu kız sanarak çağırınca başı Minhoyla belaya girer...