constellation | liskook

truth

Jungkook

"Bunu yapmış olmana inanamıyorum! Bana hiç umurumuzda olmayan bir kız için yalan söyledin."

Chaeyoung delirmiş gibi bağırırken gözlerimi yumdum ve sakinleşmeye çalıştım.

"Senin umrunda olmayabilir ama benim umrumda demek ki," dediğimde daha da sinirlendi ve beni göğsümden itti.

"Ben sana ne dedim? Babama ihanet etme dedim! Bu kızı hayatımıza sokacağız ama onunla duygusal bir bağ kurma dedim! Sen ne yaptığının farkında mısın?"

Yatağımın ucuna oturduğumda o hala odanın ortasında olta atıyordu.

"Jungkook," dedi ve sinirle saçlarına elleriyle baskı yaptı.

"Çıldırmak üzereyim."

Sakinleşmesini bekliyordum. Elbette ki içinde ki sinir sönecekti. Birazdan çalışma masamın yan tarafında duran tekli koltuğa oturacak, nefesini düzene sokacak ve benimle düzgünce konuşacaktı.

Kuzenim olan Chaeyoung, bir yandan ikizim de sayılabilirdi. Birlikte büyümüştük. Bende hatrı vardı, o yüzden sakin kalmaya çalışıyordum.

Dediklerimi birebir yaparken içime yayılan rahatlama hissi ile ona baktım.

"Jungkook ben," cümlesine devam etmeden önce derin bir nefes aldı. "Bak biliyorum. Şu anda bana sinir oluyorsun. Seni suçladığım için kızgınsın. Seni de anlıyorum. Kimden hoşlanacağımızı biz seçemiyoruz."

"Benim kimseden hoşlandığım yok," diyerek araya girdiğimde yüzünde belli belirsiz bir gülüş oluştu.

"Tamam, hoşlanmıyorsun. O zaman vicdanına mı yenik düştün? Ben yıllardır bu anı bekliyorum. Kardeşimin bize dönmesini, tekrardan bir olmamızı bekliyorum. Sen kolay mı sanıyorsun bunu? Yıllarca Lalisa'ya neden düşmanımmış gibi baktım biliyor musun? Onu kardeşimle bir kafede gülüşüp sohbet ederken gördüm. Kalktı ve Lalisa'ya sarıldı. Beni çoktan unutmuş... Hatırlamasını bekleyemem ama insan umut ediyor. Kaçırıldığında çok küçüktü biliyorum, kendime bunu kabul ettirmek zor geliyor. Ayrıca onun ablası benim Lalisa değil."

İki kolumuda dirseklerime sabitledim ve halıya baktım.

"Ben burada Lalisa'dan nefret etmen gereken yeri göremiyorum."

"Ne demek göremiyorsun?"

"Chaeyoung, kardeşini sizden alan ya da çalan kişi Lalisa'nın babası. Ama olayın derinine indiğinde bunun sebebi babanla adamın arasında geçen olaylar. Lalisa tam olarak nerede devreye giriyor?"

Koltuğa yaslandı ve gözlerini kapadı. Haklı olduğumu biliyordu.

"Babana kıyamadığın için onu suçlayamıyorsun. Her şeyden habersiz olan kişiyi suçlamak daha kolay geliyor sana. Sırf kardeşine ablalık yaptığı için ondan nefret ediyorsun. Chaeyoung, Lalisa kardeşini çok seviyor. Geçen gün ağzından laf almak için onu kafeye götürdüğümde bana ondan ayrılırsam dünyam başıma yıkılır dedi. Olaylara tek taraflı bakma. Kardeşin yıllardır Lalisa'yı ablası olarak kabul etti. Dile kolay 10 yıldan bahsediyorum. Sence bu onun için kolay olur mu?"

"Beni hiçbir şeye ikna edemezsin. Duygusal konuşma yaptığın zaman Lalisa'ya olan nefretim geçmeyecek. Artık bir karar versen iyi olur. Ya plana dahil ol ya da hiç bulaşma."

"Bu konu seninle konuşacağım ve seni dinleyeceğim bir konu değil. Benim muhattabım amcam. Durduğun yeri bil. Karşıma bir daha bu şekilde çıkma."

Kafasını salladığında bozulduğunun farkındaydım. Bir şey demedim. Ne anlatsam anlamayacaktı zaten. Hızlı adımlarla odamdan çıkarken kendimi sırtüstü yatağa attım.