secrets of the heart

512 64 13
                                    

"Bana onu affetmediğini söyle," diyerek koltuğa yerleşti Bambam.

Jungkook beni eve bırakmak yerine telefonuma gelen mesaj üzerine Jennie'ye bırakmıştı. Jennie ona kahvesini uzatıp yanıma oturdu ve sorgulayan gözlerle bana baktı.

"Affetmedim. Sadece kendini açıklamasına izin verdim. Bu şekilde bana yardım etmesi pişmalığından mı yoksa benimle ilgili olan düşüncelerinden mi öğrenmek istedim."

"Sonuca varabildin mi?"

"Hayır. Üzgün olduğunu görebiliyorum. Ama beni sevdiğini düşünmüyorum. Belki arkadaş olarak seviyordur ama ilerisi yok gibi."

Jennie bıkkınca üfledi ve Bambam'e döndü.

"Ben buna ihtimal vermiyorum işte. Eğer sevmiyor olsaydı Hoon'la Lisa'yı konuşturmak için bu kadar takla atar mıydı? Bence yapmazdı. Hatta köşesine çekilir özür bile dilemezdi. Sonuçta oyun bitti ve amacına ulaştı."

"Olabilir ama hala daha Jungkook'u süründürmesinden yanayım," diyerek kahvesinden yudum aldı Bambam.

"Bu ben değilim ki. Sevdiğim bir insana bunu yapamam. Size kolay geliyor ama kalbime söz geçiremiyorum. Dün bana sarıldı, kollarım sanki beynimin hiç bir hükmü yokmuş gibi sardı onu. Bunca yıldır içimde tuttuğum o sevginin bir anda patlamasını kontrol edemiyorum. Ona soğuk davranamam. Arama mesafe koymaya çalışırım ama bilerek ve isteyerek onu üzemem."

Jennie bu konuşmamdan sonra elimi tuttu.

"Seni anlayabiliyorum. Sevdiğin insana kin tutamazsın, tutmaya çalışsan bile ona kötü davranamazsın. Ama bir süre mesafeni korusan iyi olacak. Jungkook kendini affettirebilmeli. Bu olay bir konuşmayla kapanacak bir olay değil. Günlerce ne çektiğini, seni nasıl yaraladığını bilmiyor."

Bambam, "Aslında biliyor," diyerek araya girdi. Kaşlarım çatıldı.

"Nasıl biliyor? Ne demeye çalışıyorsun?"

"Bana kızma ama ben o gün Jungkook'un evine gittim. Biraz hırpalamış olabilirim onu."

Yerimde doğrulurken Jennie'de aynı şekilde benimle hareket etti.

"Ne yaptın?"

"Birkaç yumruk attım. Zaten derbeder haldeydi. Bende onunla kısa bir konuşma yaptım ve senden uzak durması gerektiğini söyledim."

"Ne diyeceğimi bilemiyorum sana," dedim.

"Kızacağını bildiğim için söylemedim. Ama seni o halde görmek benim için de kolay bir şey değildi. Lisa o gün olan durumunu sende şu an görebilseydin, Jungkook'la ömrün boyunca muhattap olmazdın."

Jennie sakince araya girdi.

"Bu kendi hayatı Bambam. Biz ona destek oluruz her zaman ama kalbinin istediği şeye karışamayız. Jungkook'un yaptıklarını hiçbir zaman savunmayacağım. Ama çabaladığını görmemekte ona haksızlık olur."

"Bu konuda bende katılıyorum sana ama bir daha Lisa'nın bu kadar üzülmesine göz yumamam. Her şeyi mahvedecek gibi hissediyorum."

Jennie koltuktan kalktı ve Bambam'in yanına oturarak omzuna başını yasladı.

"Lisa'ya abilik yapmaya çalıştığını ve bunda çok başarılı olduğunu görüyorum. Tedirgin olmakta haklısın, bizim gözümüzde durum böyle duruyor. Ama Lisa'nın ona aşık olduğu gerçeğini görmezden gelemeyiz. Sende aynı şeyi yaşasaydın, Seulgi'ye kin duyamazdın. Ondan uzak da duramazdın."

Yanlarına gittim ve Bambam'in diğer tarafına oturup kollarımı onlara sardım.

"Affetmedim diyorum zaten. Zamana ihtiyacım var. Ama ona kötü davranamıyorum lütfen beni de anla Bambam. Sizin desteğiniz arkamda olduğu sürece, başıma ne gelirse gelsin toparlayabileceğimi de düşünüyorum."

constellation | liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin